Hülya Karabağlı
T24/ ANKARA
CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar, üniversitelerdeki kadrolaşma iddiaları ve kadro sorunları ile öğretim üyelerine yönelik bezdirici (mobbing) uygulamalarının incelenmesi için araştırma önergesi verdi. Acar, “Üniversitelerin cemaatçi kadrolaşma ile anılması talihsizlik” dedi.
TBMM Başkanlığı’na verdiği araştırma önergesinde Acar, Türkiye’de üniversitelerin, idari ve mali özerkliğe sahip olmamaları nedeniyle ciddi sıkıntılar yaşadığını, üniversite sayısındaki artışa eş düzeyde kadro ve olanakların arttırılmamasının sorunları daha da ağırlaştırdığını belirtti.
‘İmzasız ihbarlarla soruşturma’
Akademik ve idari kadroların dağıtımında objektif kuralların geçerli olmaması nedeniyle, bir yandan üniversitelerde kadrolaşma yaşanırken, bir yandan da üniversiteler kadro kısıtlamalarıyla cezalandırıldığını savunan Acar, “Hükümet’in uygulamalarını eleştiren yönetimlerin işbaşında olduğu üniversitelere yeni kadro vermek bir yana, var olan kadroların kullanımı konusunda da YÖK Başkanlığı eliyle zorluk çıkarılmakta, kadro kullanım izni verilmemektedir. ODTÜ’nün yaşadığı süreç hafızalardadır. Bu kabul edilebilir değildir”
Bazı üniversitelerde öğretim üyelerine mobbing uygulandığını, isimsiz imzasız ihbar mektupları ile soruşturmalara dikkat çeken Acar şunları söyledi:
“Bazı üniversitelerde, eş, dost kadrolaşması, cemaatçi, tarikatçı kadrolaşma yapıldığı konusunda da ciddi yakınmalar söz konusudur. ‘Uçan profesörler’ son dönemdeki kadrolaşmalar için kullanılan bir kavramdır. Aklın ve bilimin kurumu olması gereken, objektif ölçütlerin ve liyakatın geçerli olması gereken üniversitelerin cemaatçi kadrolaşmalarla anılıyor olması büyük talihsizliktir.
Son dönemde Akdeniz Üniversitesi’nde de bir çok öğretim üyesinin sürgün ve bezdiri (mobbing) niteliğinde atama işlemleriyle karşılaştığı görülmektedir. Öğretim üyeleri, isteği dışında üniversitenin başka birimlerine atanmakta ya da öğretim üyeleri hakkında isimsiz, imzasız mektuplarla soruşturmalar açılmaktadır. Bu tablo yükseköğretim kurumlarına yakışmamaktadır. Üniversitelerin kadro sorunlarının incelenmesi, üniversitelerdeki kadrolaşma ve öğretim üyelerine yönelik bezdiri uygulamalarının araştırılması, amacıyla bir Meclis Araştırması açılması gerekli görülmektedir.”
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA
Üniversitelerdeki kadro sorunlarının incelenmesi, kadrolaşma iddialarının ve sürgün niteliğindeki atamaların araştırılması, yükseköğretim kurumlarına atamalarda objektif ölçütlerin geçerli kılınmasını sağlayacak önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasa’nın 98, TBMM İçtüzüğü’nün 104 ve 105’inci maddeleri kapsamında Meclis Araştırması açılması konusunda gereğini arz ederiz.
Av. Gürkut ACAR
Antalya Milletvekili
GEREKÇE:
Türkiye’de üniversiteler, idari ve mali özerkliğe sahip olmamaları, kadrolarını istedikleri şekilde kullanamamaları nedeniyle ciddi sıkıntılar yaşamaktadır. AKP iktidarı, hiçbir ciddi hazırlık yapmadan üniversite sayısını bir anda 170’e çıkarmış, ancak üniversitelerin bütçe olanakları ve kadro olanaklarında aynı oranda artış sağlayamamıştır. Bu durum sıkıntıları daha da arttırmıştır.
Ayrıca akademik ve idari kadroların dağıtımında da objektif kuralların geçerli olmaması nedeniyle, bir yandan üniversitelerde kadrolaşma yaşanırken, bir yandan da üniversiteler kadro kısıtlamalarıyla cezalandırılmaktadır. Hükümet’in uygulamalarını eleştiren yönetimlerin işbaşında olduğu üniversitelere yeni kadro vermek bir yana, var olan kadroların kullanımı konusunda da YÖK Başkanlığı eliyle zorluk çıkarılmakta, kadro kullanım izni verilmemektedir. ODTÜ’nün yaşadığı süreç hafızalardadır. Bu kabul edilebilir değildir.
Bazı üniversitelerde, eş, dost kadrolaşması, cemaatçi, tarikatçı kadrolaşma yapıldığı konusunda da ciddi yakınmalar söz konusudur. “Uçan profesörler” son dönemdeki kadrolaşmalar için kullanılan bir kavramdır. Aklın ve bilimin kurumu olması gereken, objektif ölçütlerin ve liyakatın geçerli olması gereken üniversitelerin cemaatçi kadrolaşmalarla anılıyor olması büyük talihsizliktir.
Son dönemde Akdeniz Üniversitesi’nde de bir çok öğretim üyesinin sürgün ve bezdiri (mobbing) niteliğinde atama işlemleriyle karşılaştığı görülmektedir. Öğretim üyeleri, isteği dışında üniversitenin başka birimlerine atanmakta ya da öğretim üyeleri hakkında isimsiz, imzasız mektuplarla soruşturmalar açılmaktadır. Bu tablo yükseköğretim kurumlarına yakışmamaktadır.
Kadro kısıtlamaları bir yandan da genç bilim insanlarının yurtdışına yönelmesine neden olmaktadır. Türkiye genç ve nitelikli beyinlerini başka ülkelere göçmesine seyirci kalmaktadır. Bu tablo kabul edilebilir değildir.
Bu nedenlerle üniversitelerin kadro sorunlarının incelenmesi, üniversitelerdeki kadrolaşma ve öğretim üyelerine yönelik bezdiri uygulamalarının araştırılması, yükseköğretim kurumlarına yapılacak atamalarda objektif ölçütlerin geçerli olmasını sağlayacak önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis Araştırması açılması gerekli görülmektedir.