Politika

CHP'den, Balbay ve Haberal'a bayram ziyareti İSTANBUL (A.A)

05 Kasım 2011 18:24

-CHP'den, Balbay ve Haberal'a bayram ziyareti İSTANBUL (A.A) - 05.11.2011 - CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Silivri Ceza ve İnfaz Kurumlarında, ''Ergenekon'' davası kapsamında tutuklu bulunan CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay ve Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal'ı ziyaret etti. Çıkışta basın mensuplarına açıklama yapan Hamzaçebi, Kurban Bayramı dolayısıyla ziyaret ettiği Baybal ve Haberal ile dostluk, arkadaşlık, siyaset, Silivri'deki yargılama gibi konuları değerlendirdiklerini ifade etti. Akif Hamzaçebi, şunları kaydetti: ''Kendilerini, umutlu, dinamik ve dinç gördüm, hukukun bu kadar siyasallaştığı bir ortamda adalete ve Türkiye'deki hukuk sistemine olan güvenlerini kaybetmiş değiller. Adaletin bir gün mutlaka gerçekleşeceğine ve kendilerinin suçsuzluğunun ortaya çıkacağına inanıyorlar. Ben de kendilerinin bu inanç ve düşüncelerini paylaşıyorum. Türkiye, demokraside daha ileriye gitmek zorundadır. Türkiye'de demokrasiyi daha geriye götürme gayretleri, milletten mutlaka gerekli tepkiyi görecektir. Türkiye'deki rejim giderek daha demokratik olmak zorundadır.'' -''Arınç'ın açıklamaları son derece olumlu''- CHP'li Hamzaçebi, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın yargı sistemiyle ilgili yaptığı açıklamalara da değinerek, ''Sayın Arınç'ın son günlerdeki açıklamalarını çok önemsiyorum. Türkiye'de bir barış ikliminin yaratılması çerçevesinde son derece olumlu açıklamalardır bunlar. Türkiye'deki yargılama süreçlerinin hukuka uygun bir şekilde yürümesi çerçevesinde yapılmış olumlu açıklamalardır. Bu açıklamadaki temenninin önümüzdeki süreçte temenninin ötesine geçerek, gerçekleşmesini diliyorum. Umarım bu bayram, bunların vesilesi olur'' şeklinde konuştu. Son günlerde gündemdeki N.Ç. davasına da değinen Hamzaçebi, sözlerini şöyle sürdürdü: ''N.Ç. davasında verilen karar, toplumun vicdanında kabul görmemiştir. Bu kararı, belirli yasa maddelerine oturtabilirsiniz. Ama bu toplumun vicdanında kabul görmemiştir. Önemli olan kararların toplum vicdanında kabul görmesidir. Orada kabul görmüyorsa, kararda bir yanlışlık var demektir. 13 yaşındaki bir kızın cinselliği istismar ediliyorsa, bunu yapanlar bir indirim hakkından yararlanamazlar. Çünkü çocuk küçüktü. 13 yaşındaki çocuğun psikolojisini dikkate alarak değerlendirmek lazım olayı. Silivri'deki yargılamaları da belirli yasa maddelerine dayandırabilirsiniz, ama evrensel hukuk kurallarına dayanmıyor bu kararlar. Bu süreç ve bu yargılamalar. Yine bu süreç de toplum vicdanında kabul görmüyor. Türkiye'de özgür vicdanlara hiç kimse pranga vuramaz. Silivri'deki yargılamalar, uluslararası hukuka uygun düşmemektedir. Adil yargılama  hakkı sorgulamaların makul sürelerde bitirilmesini öngörmektedir. Tutuklamalardaki makul süreler aşılmıştır. Bu durum da uluslararası hukuka ve vicdana uygun değildir. Bunların değiştirilmesi gerekir. Yine Türkiye'deki bir diğer hukuk ayıbı da özel yetkili mahkemelerin olmasıdır. Nereden tutsak hukuk sistemi elimizde kalıyor.''