Dün toplanan CHP Merkez Yönetim Kurulu'ndan (MYK) kurultay kararı çıkmadı.
Partinin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, "Onursal Genel Başkan ve Grup Başkanı olun" teklifinde bulunduğu Kemal Kılıçdaroğlu'na partinin liderliğini kendisine bırakması teklifinde bulundu.
Muharrem İnce'ye destek veren partilililer olağanüstü kurultay için imza toplamaya başladı.
CHP Genel Merkezi ise muhaliflerin kurultay toplamak için yeterli delege sayısına ulaşamayacakları görüşünde.
Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, "İmza toplanırsa kurultay olur, toplanmazsa bu mesele biter" dedi.
Ana muhalefet partisinde 24 Haziran seçimleri sonrasında yaşanan iç tartışmaya ve bundan sonraki sürece ilişkin merak edilen soruların yanıtlarını derledik.
24 Haziran seçim stratejisini, cumhurbaşkanlığı seçiminin 2. tura kalacağı hesabı üzerine kuran CHP'de hem partinin oyunun 2015 seçimlerinden yaklaşık 3 puan geriye gitmesi hem de partili seçmeni büyük ölçüde konsolide eden cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin, ilk turda seçimi kaybetmesi moral bozukluğuna neden oldu.
Ancak İnce'nin partisinden yaklaşık 8 puan fazla oy alması, parti yönetimine dönük "istifa" çağrılarının fitilini ateşledi.
Seçim öncesinde yaptığı açıklamalarda, iki kez genel başkanlık yarışına girdiği Kılıçdaroğlu ile bir daha yarışa girmeyeceğini açıklayan İnce, seçimden sonra yaptığı ilk açıklamada, "1977'den bu yana 30 barajını geçmişiz. Bunu ben söylemeyeyim ayıp olur ancak diğer muhalefet partileri de oyunu artırsa seçim ikinci tura kalıyordu. Bana buradan 'Önümüzden yürü' derlerse ben yürümeye hazırım" sözleriyle, parti içinde muhalif hareketi başlatacağının işaretini verdi.
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun da seçim sonrasında İnce'nin beklentinin altında oy aldığı açıklaması iplerin gerilmesine yol açtı. Ayrıca Kılıçdaroğlu, Parti Meclisi'ni olağanüstü toplantıya çağırarak, istifasını isteyen ve genel merkez önünde oturma eylemi çağrısı yapan Elazığ Milletvekili Gürsel Erol'un disipline sevkini sağlayarak muhaliflere gözdağı verdi.
Genel merkez ile İnce arasında karşılıklı açıklamalarla artan gerilim, partinin "ağabeyleri" olarak nitelendirilen önceki genel başkanlardan Altan Öymen ve eski SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın'ın devreye girmesi ile azalsa da, bu uzun ömürlü olmadı.
Öymen ve Karayalçın'ın devreye girmesinin ardından İnce ve Kılıçdaroğlu, hafta başında eşli olarak seçimden sonra ilk kez akşam yemeğinde buluştu.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun "aile yemeği" diye nitelendirdiği ve yaklaşık 3 saat süren yemek gözlerden ve objektiflerden uzak bir ortamda gerçekleşti.
İnce, bu görüşmeden bir gün sonra yaptığı açıklamada yemekte Kılıçdaroğlu'na olağanüstü kurultayı toplamasını, genel başkanlıktan çekilip partinin onursal genel başkanı ve grup başkanı olması çağrısı yaptığını açıklaması, iki isim arasında iplerin kopmasına neden oldu.
Kılıçdaroğlu'nun bu açıklamaya yanıtı ise "Özel bir yemeğin bağlamından koparılması siyasi nezaketsizlik" oldu.
Genel merkez yönetiminin İnce'nin kurultay çağrılarına yanıtı, hedeflerinin 8 ay sonra yapılacak yerel seçimlere hazırlanmak olduğu ve bu zorlu süreç nedeniyle partide kurultay gündemi olmadığı yönünde oldu.
CHP Genel Başkanı seçildiği 2010 yılından bu yana, muhaliflerince AKP karşısında hiçbir seçimi kazanamadığı gerekçesiyle eleştirilen Kılıçdaroğlu, parti içi mücadelede ise hep kazanan taraf oldu.
İki kez kendisine karşı genel başkanlık mücadelesi veren Muharrem İnce'yi cumhurbaşkanı adayı yapması, İYİ Parti ve SP ile 24 Haziran seçimleri için "Millet İttifakı"nı kurması, yine İYİ Parti'ye 15 milletvekili ödünç vererek seçime girmesinin yolunu açması parti tabanından olumlu karşılık buldu.
Ancak 24 Haziran seçimlerinde partinin oyunun önceki seçimlerin de gerisine düşmesi, "değişim" seslerinin yükselmesine neden oldu.
Kılıçdaroğlu ve ekibi ise Mart 2019'daki yerel seçimler öncesinde enerjinin "parti içi iktidar kavgasıyla kaybedilmemesi" gerektiği görüşünü savunuyor.
Parti yönetimi, İnce ve ekibinin olağanüstü kurultay için gerekli olan delege salt çoğunluğunun imzasına (627 imza) ulaşamayacaklarını, bunu bildikleri için de Kılıçdaroğlu'na olağanüstü kurultay çağrısı yapması yönünde baskı kurulduğu görüşünde.
Kılıçdaroğlu'nun yerel seçimler öncesinde liderlik koltuğunu bırakması da beklenmiyor.
Genel merkez ile iplerin kopmasının ardından İnce'ye destek verenler, kurultay için imza toplamaya başladılar. İnce, kendisine destek veren il örgütü sayısını 30 olarak açıklarken kaç delegenin imzası alındığı henüz netleşmiş değil.
Genel başkanlık yarışlarında 450 dolayında delegenin desteğini alan İnce'nin cumhurbaşkanı adaylığı sürecinde yarattığı olumlu hava nedeniyle bu desteğin artacağı hesabı yaptığı belirtiliyor.
Başta İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu olmak üzere, daha önce genel merkeze yakın bazı isimlerin ve örgütlerin de "değişim" taleplerine dikkat çekilerek, parti içinde geçmişte İnce'ye mesafeli duran kesimlerin de bu kez İnce etrafında birleşebileceği ve bu durumun Genel Merkez yönetimi açısından zorlayıcı olacağı yorumları yapılıyor.
İnce'ye yakın partililer, Kılıçdaroğlu ve ekibinin, yerel seçimlerde belediye başkanlarını da kendilerinin belirlemek istediğini, bu nedenle de kurultay çağrılarına bu kadar tepkili olduklarını savunuyorlar.
Evet. İnce, seçimler öncesinde çıktığı bir televizyon programında, "Ola ki 24 Haziran'da kazanamadım. Kılıçdaroğlu'nun karşısında asla aday olmam. Ben vefalı bir insanımdır. Kendisiyle asla bir yarışa çıkmam. Benden daha iyi bir cumhurbaşkanı adayı bulursak onu da desteklerim" açıklaması yaptı.
Seçimden sonra da gazetecilere Karayalçın ve Öymen'in ziyaretlerinin ardından gazetecilere, "Herkes yerinde kalsın. Ağzımdan kurultay diye bir şey duyamayacaksınız" açıklaması yaptı.
Bu sözler, parti içi tartışmaların sona erdiği yorumlarına neden oldu ancak İnce 5 gün sonra ise Kılıçdaroğlu'na koltuğunu kendisine bırakması çağrısında bulundu.
Her ne kadar İnce, kendisinin olağanüstü kurultay için imza toplama girişiminde bulunmayacağını açıklasa da "Örgüt çözer" diyerek, destekçilerine imza kampanyasının işaretini verdi.
İnce'nin bu çıkışları seçim sürecinde İnce'ye destek veren bazı kesimler dahil olmak üzere partililerin bir bölümü tarafından "vefasızlık" olarak nitelendiriliyor.
İnce'nin bu durumu da dikkat alarak doğrudan imza toplama girişiminde bulunmadığı belirtilirken, genel merkeze yakın bazı isimler, "Kendisi doğrudan çağrı yapmayabilir ama 'Örgüt çözer' demek 'İstemem yan cebime koy' demektir" sözleriyle tepki gösteriyor.
Genel seçimlerde istenilen sonucu alamayan CHP yönetimi, "yerelde iktidar" hedefliyor.
16 Nisan 2016'daki anayasa referandumunda, İstanbul ve Ankara'nın da aralarında bulunduğu "Hayır" çıkan büyükşehirlerin de aralarında bulunduğu kentlerin belediye başkanlıklarının alınabileceği hesabı yapılıyor.
CHP'liler buna dayanak olarak da AKP'nin yerel seçimlerdeki oylarının her zaman genel seçimlerdekinden daha düşük olmasını gösteriyor.
CHP yönetimi, 16 Nisan referandumundan bu yana hayır bloğunda yer alan partilerin işbirliğinin yerel seçimlerde de sürdürülmesi gerektiği görüşünde.
Her ne kadar yerel seçimlerde resmi ittifaklar mümkün olmasa da, en güçlü muhalefet partisi adayına destek verilmesi yönünde işbirliği mümkün.
24 Haziran'da kurulan "Millet İttifakı", İYİ Parti ve Saadet Partisi'nin çekilmesiyle dağıldı.
Meral Akşener liderliğindeki İYİ Parti'de, CHP ile işbirliği yapılmasının partiye oy kaybettirdiği görüşü dile getiriliyor.
Özellikle Muharrem İnce'nin, seçimlere birkaç gün kala Ankara, İstanbul, İzmir'de yaptığı büyük mitinglerin "muhafazakar" seçmene 28 Şubat sürecindeki "Cumhuriyet mitinglerini" anımsattığı ve bunun da ittifaka oy kaybettirdiği yorumları yapılıyor.
İYİ Parti'nin bu gerekçelerle CHP'yle işbirliği yapmayacağı, ortak aday ya da belli yerlerde en güçlü adayın desteklenmesi formülünü ancak seçmenin yaşama geçirebileceği, CHP bu yönde istekli olmasına karşın kurumsal işbirliği yapılmasının bu aşamada güç olduğu konuşuluyor.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu seçim sonrasında "Koltuk sevdalılarının partide yeri yok" sözleriyle parti içi muhalefeti hedef aldı.
Bu açıklamaların ardından İnce'nin partide liderlik mücadelesi yerine yeni bir partiyle siyasete devam edeceği söylentisi ortaya atıldı.
Hatta, İnce'nin seçimlerde aldığı oy oranına örnek gösterdiği eski Başbakan Bülent Ecevit'in partisi DSP'nin başına geçeceği iddiaları ortaya atıldı.
Ancak İnce, bu iddiaları "Asla öyle bir planım yok" diye yalanlarken, gençlik kollarında siyasete başladığı CHP'de mücadeleyi sürdüreceği mesajı verdi.
İnce, yeterli imzaya ulaşılması halinde hemen kurultaya gidilebileceğini açıkladı.
Ancak partinin kuruluş yıldönümü olan 9 Eylül'de kurultayın toplanması üzerinde duruluyor ve muhaliflerin başlattığı olağanüstü kurultay girişimi de "9 Eylül harekatı" olarak nitelendiriliyor.
İnce'ye şu ana kadar tüm delegeleriyle destek veren iller arasında Hatay, Konya, Sakarya, Kayseri ve Konya sayılıyor.
İstanbul ve İzmir'in de aralarında bulunduğu il yönetimleri ise yerel seçimler öncesinde olağanüstü kurultaya karşı.