Politika

'CHP, 'yeni' sıfatını kullanma hakkını kaybedecek'

Fehmi Koru, CHP'nin Tandoğan Meydanı'nda grup toplantısı yapma fikrini eleştirerek, 'yeni' CHP olma yolundan sapacağını söyledi

24 Mart 2012 13:25

 

Fehmi Koru

(Star - 24 Mart 2012)
 

‘Yeni Türkiye’ ve eskimiş siyaset birarada olamaz
 

    
‘Yeni CHP’ önümüzdeki salı günü grup toplantısını TBMM yerine Tandoğan Meydanı’nda yapacakmış. Sebebi, hükümetin Meclis’e taşıdığı zorunlu eğitimi 12 yıla çıkartan reform paketini halka şikâyet etmekmiş... Parti yetkililerinden biri, “Başbakana, Meclis Başkanına sesimizi duyuramadık, halka gidiyoruz” demiş...

Garip.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığa getirilmesi sonrasında adının önüne ‘yeni’ sıfatı kondurulmamış, hayli zamandır kopuk olan halkla ilişkiler yeniden oluşturulma derdine düşülmemiş olsaydı, bu girişim CHP’ye pekâlâ yakışabilirdi. CHP’nin geçmişi sokakları hareketlendirmeyi amaçlayan girişimlerle dolu çünkü...

Ancak ‘yeni’ olma iddialı CHP’ye yakışmayan bir tavır bu.

Sebebi gayet basit: Siyaset, milletvekilleri düzeyinde, Meclis çatısı altında yapılır; Meclis İçtüzüğü’nün verdiği yetkileri sonuna kadar kullanır muhalefet partileri ve milletvekilleri... İktidar partisini halka şikâyeti sokağa taşımak? Pek alışıldık bir durum değildir.

İngiltere’de, Fransa’da, Almanya’da da muhalefet partileri var ve onların da zaman zaman iktidardan rahatsızlık duydukları oluyor; ama hiçbirinde Meclis’in gündemini sokağın gündemi haline getirme çabası görülmüyor. İngiliz, Fransız veya Alman muhalefet partilerinin, Meclis grup toplantılarını, Trafalgar, Concorde meydanlarında veya Brandenburg Kapısı önünde yaptıklarını hiç duymadım.

Geçmişte, özellikle 1970’lerde, CHP’nin sokakları hareketlendirme girişimleri olduğunu hatırlıyoruz; sonunda ne olduğunu da: 12 Eylül (1980) darbesi, meşruiyetini, hareketli sokaklara dayandırmıştı... Yine o dönemde, CHP’nin, Meclis’te, gırtlakları patlayacakmış, boyun damarları çatlayacakmış hissi veren cerbezeli ve ateşli sözcüleri vardı.

CHP adına bugünlerde konuşan bazıları da, nasıl oluyorsa, kışkırtma amaçlı çıkışlarıyla tanınan eskinin sözcülerini hatırlatıyor. Yıllar sonra o günleri değerlendirirken yaptıkları yanlışları itiraflarını dinlediğimiz, ya da anılarında okuduğumuz için yenilerin eskilerden ders aldıklarını sanıyorduk; meğer hâlâ onlara özenenler çıkabiliyormuş...

Olabilir. Olabilir de, o tiplerin ön plana çıktığı, Meclis grubunu Tandoğan Meydanı’nda toplamak gibi 1970’lerin siyasi eylemlerine benzer girişimlerin sözünün edildiği bir partiye ‘yeni’ denilemez.

Biliyorum, Meclis’te her istediğini yasalaştırabilecek çoğunluğa sahip bir iktidar var ve CHP’nin işi bu yüzden kolay değil. Demokrasinin bilinen en ciddi zaaflarından birine muhatap CHP ve bunu aşmakta ya da gönlüne sindirmekte zorlanıyor. Ancak başka demokratik ülkelerde de benzer durumlarla karşılaşıldığı oluyor ve yapılanı sindiremeyen partiler sıranın kendilerine gelmesini beklemekten ve bunu sağlamak için halkla bağlarını sağlamlaştırma çabasına girmekten başka bir yol denemiyorlar.

Türkiye’de böyle durumlarda siyaset-dışı güçler devreye girerdi, artık o dönem geride kaldı. CHP’nin sergilediği hırçın görüntünün sebebi de, büyük ihtimalle bu. CHP ‘yeni Türkiye’nin bu özelliğini kavramakta zorlanıyor olabilir.

İyi, ama ‘yeni Türkiye’nin özelliklerine ters düşen CHP nasıl olur da ‘yenilik’ iddiasında bulunabilir? CHP ancak ‘yeni Türkiye’nin partisi olduğu zaman ‘yeni’ sıfatını taşımaya hak kazanabilir...

Grup toplantısını Meclis’ten Tandoğan Meydanı’na taşıdığı gün, CHP, ‘yeni’ sıfatını kullanma hakkını büyük çapta kaybedecektir.