Politika

CHP, Tuzla'da yayılan koku için Meclis Önergesi verdi; Sağlık Bakanlığı'na başvuruda bulundu

CHP’li Mahmut Tanal, Sağlık Bakanlığı’ndan müfettiş talebinde bulundu

31 Aralık 2017 00:33

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, İstanbul Tuzla’da 25 Aralık 2017 günü çok sayıda vatandaşın hastaneye başvurduğu ağır koku vakasının tespit edilmesi ve bir ihmal olup olmadığının belirlenmesi  için Meclis Araştırma Önergesi verdi. Çevreye yayılan zehirli ve kimyasal koku sebebiyle vatandaşların yaşadığı rahatsızlık nedeniyle yapılan araştırmalarda ‘Kanalizasyon hattına kimyasal atık boşalttığı iddia edilen 13 şüpheli vidanjör ve vidanjörden boşalan kimyasal atıklar’ tespit edildiğine  dikkat çeken CHP’li Tanal, Sağlık Bakanlığı’ndan müfettiş  talebinde bulundu.

Tanal’ın TBMM Başkanlığına sunduğu  Tuzla araştırma önergesi şöyle:

İstanbul Tuzla'da 25 Aralık akşamı korkutan koku paniği ilçede infial yarattı. Tuzla’nın İstasyon, Yayla, Evliya Çelebi ve Postane Mahallelerinde genizleri yakan ve paniğe yol açan kokunun sebebi ivedilikle tespit edilmelidir. Tuzla sakinleri üzerinde sağlık problemlerine ve ölümlere yol açılmadan, tehlikeli kokunun laboratuvar ortamında inceleme altına alınması elzemdir. Mevcut olayın ve kokunun kaynağı, sebebi, ihmal olup olmadığının araştırılması, hastaneye kaldırılanların sağlık durumu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin olaydaki payı, atıksu kolektör hattının neden kaçak deşarj edildiği, kimyasal atıkların vatandaşa zararı ve daha birçok konunun araştırılması amaçlanmıştır. Bu konuların tespiti, araştırılması için Anayasamızın 98’nci ve TBMM İçtüzüğünün 104’üncü ve 105’nci maddeleri gereğince Meclis Araştırma Komisyonu açılmasını saygılarımla arz ederim.

 Araştırma önergesinin gerekçesi şöyle:

25 Aralık akşamı itibarıyla Tuzla sakinleri arasında solunum güçlüğü, göz ve genizlerde yanma belirtileri yaratan koku, birçok vatandaşı hastanelik etmiştir. AFAD, İGDAŞ ve İtfaiye ekiplerince kokunu giderilmesi için çalışma başlatılması devam etmektedir. 26 Aralık sabahının ilk ışıklarıyla birlikte kaçak kimyasal madde dökülen alan gündüz gözüyle görüntülenmiş, basına yansımış olayın vehameti gözler önüne serilmiştir. Kokunun, atıksu kolektör hattına kaçak deşarj edilen kimyasal atıktan kaynaklandığı ortaya çıkmıştır. Kimyasal atıktan yayılan kokudan kaynaklanan solunum güçlüğü, göz ve genizlerinde yanma şikâyetleri bulunan 60 kişi, Tuzla Devlet, Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma ile Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma hastanelerinin acil servislerine başvurulduğu öğrenilmiştir. Edinilen bilgilere göre vatandaşlar söz konusu hastanelerde ayakta tedavileri tamamlanarak taburcu edilmiştir. Bölgeye sevk edilen İtfaiye, AKOM, İGDAŞ, AFAD, İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü ve polis ekipleri bölgede ve kokunun geldiği belirlenen atık su kolektör hattına çalışma yapmış mıdır? İtfaiye ekipleri atıksu kanallarında ölçüm yapmış mıdır? Ölçümün sonuç raporu nedir? Panik ve endişe ve can havliyle kendini hastaneye atan vatandaşlarımıza konulan teşhis nedir? 25 Aralık gecesi kaç vatandaşımız hastaneye gitmiştir ve uygulanan tedavi nedir? Kimyasal atığın yaydığı bu konunun ölümcül bir sonuç doğurma ihtimali nedir? İnsan metabolizması üzerindeki etkisi nedir? Konuya ilişkin doktor raporu nedir? Yine konuya ilişkin bir sağlık kurulu, komisyonu oluşturuldu mu? Bu vahim olayda İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin görev ve sorumluluğu, varsa ihmali nedir? Yukarıda belirtilen soruların cevabına ulaşılması için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir Araştırma Komisyonu açılması, sorunun çözümü için ilk adım olacaktır.
 
 Sağlık Bakanlığı’na yapılan başvuru şöyle:


25.12.2017 tarihinde İstanbul İlimiz, Tuzla İlçesinde, çevreye yayılan zehirli ve kimyasal koku sebebiyle vatandaşlarımız rahatsız olmuş, bu rahatsızlık üzerine, yapılan araştırmalarda “Kanalizasyon hattına kimyasal atık boşalttığı iddia edilen 13 şüpheli vidanjör ve vidanjörden boşalan kimyasal atıklar” tespit edilmiştir.

Çevreye dökülen kimyasal atık sebebiyle onlarca vatandaşımız hastanede tedavi altına alınmıştır. Anayasamızın 56’ıncı maddesine göre; “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir. Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler. Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir.” Amir hükmü gereğince, sağlıklı, dengeli ve temiz bir çevrede yaşama hakkını devlet sağlamak zorundadır.

Tuzla ilçesinde yaşanan ve vatandaşlar üzerinde sağlık problemlerine neden olan kimyasal atık olayı, Kanalizasyon hattına kimyasal atık boşalttığı iddia edilen 13 şüpheli vidanjörün durumu, kimyasal maddenin ne olduğuna ilişkin araştırmaların yapılması, vatandaşlarımızın yaşadıkları olumsuzlukların belirlenmesi, gerekli tedbirlerin alınması ve çevrenin kirletilmesinden sorumlu olanların tespiti ile gerekli işlemlerin yapılması için Bakanlığınız tarafından müfettişlerden kurulu bir heyetin yerinde inceleme yapması için gereğini yapmanızı saygıyla talep ederim.

Hamzaçebi ne demişti?

TBMM eski Başkanvekili CHP İstanbul Milletvekili M. Akif Hamazaçebi hafta içinde CHP’li vekilerlerle düzenlendiği  basın toplantısında, 25 Aralık Tuzla vakasında beş mahallede yaşayan toplam 100 bin kişinin etkilendiğini söylemiş, “Yetkililerin yapmış olduğu açıklamalar olayın üzerini örtmeye yöneliktir. Kamu görevlileri yıllardır burada bu şekilde bir deşarj işlemi yapıldığını biliyorlar. Çünkü hemen yanımızda belediyenin tesisleri bulunmaktadır. Yıllardır Tuzla bu kokularla karşı karşıyadır. 100 bin kişinin sağlığı etkilendi. Yapılan işlemi kaçak olarak niteleyim.  İBB ve Tuzla belediyelerinin  ‘Biz suçsuzuz şeklinde algı yaratması doğru değildir. Olay ‘koku’ diye adlandırılıyor. Kokuya neden olan kimyasal atıklardan çıkan zehirli gazlardır. Bunun insan sağlığına etki edecek bir yanının olmadığı açıklandı. Hangi belirlemelere göre İBB açıklama yaptı. Tuzla’daki hastanelerde 97 kişi tedavi altına alındı. Bir hastamız bana ‘Aldığımız zehirli gaz, ileride hastalık olarak ortaya çıkıp çıkmayacağını nerden bileceğiz’  demişti.