Cumhuriyet Halk Partisi Sözcüsü Bülent Tezcan, Türkiye'nin sürekli OHAL rejimi altına sokulmak istendiğini savunarak, Meclis'e getirilen teklifin reddedilmesi gerektiğini söyledi. Tezcan, "Valilere şehri kapatma yetkisi veriyorlar. Bu, Türkiye'nin 81 ilinde deli dumrul yaratma teklifidir" dedi.
Tahliye talebinin Yargıtay tarafından reddedilmesinin ardından dışarıyla iletişimi kesme kararı alan tutuklu İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun durumuyla ilgili 'kapsamlı' bir plan yapıldığını ifade eden Tezcan, "Sorun sadece Berberoğlu'nun tahliyesi sorunu değil, Türkiye'de hukuku, adaleti hâkim kılma sorunudur. İstikrarlı ve sürekli demokrasi mücadelesini gerektiren bir süreçtir. Adım adım neler yapacağımızı izleyeceğiz" diye konuştu.
CHP'nin 24 Haziran'daki cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'ye yakın ekibin olağanüstü kurultay için topladığı imzalara da değinen Tezcan, "İmzaları getirirlerse gereği yapılacaktır" dedi. İmza veren delegelere baskı yapıldığı iddialarının 'gerçekçi olmadığını' savunan Tezcan, "Baskı iddiasını haklı kılacak bir tablo da yoktur. Genel başkanımız cuma günü bir açıklama yaptırıp, 604 imza toplandıysa getirin derhal kurultayı toplayacağız demiştir. Bu çağrının yapıldığı yerde delegelere baskı yapılıyor denmesinin bir anlamı yoktur. Bu tartışmalar anlamsız. Bırakalım, kendi içerisinde yürüsün" ifadesini kullandı.
"Valilere şehri kapatma yetkisi veriyorlar"
MYK toplantısı sırasında CHP Genel Merkezi'nde gazetecilere açıklamalarda bulunan Tezcan'ın konuşmasının satır başları şöyle:
-Türkiye sürekli OHAL rejimi altına sokuluyor. Bu teklifin reddedilmesi gerekiyor. Anayasa'ya aykırıdır. Gözaltı süresini 12 güne kadar çıkaran bir düzenleme ile karşı karşıyayız.
-Bu düzeni anlamak, bu düzene herhangi bir biçimde meşruiyet izafe etmek mümkün değil. Kamudaki yetkililerin iki dudağı arasına kamu çalışanlarının sıkıştırıldığı bir düzen. Valilere şehri kapatma yetkisi veriyorlar. Türkiye'nin 81 ilinde deli dumrul yaratma teklifidir bu.
-Bu normalleşme değil, anormalleşmeyi normalleştirme düzeneğidir.
-Dolar OHAL öncesinde 2.90 kuruştu, şimdi 4.90'a kadar çıktı. Euro, 3.20 TL'ydi, iki katına yakın arttı. TÜFE, OHAL'den bir gün yüzde 7.64'tü, yüzde 15.39 oldu. Olumsuz ne varsa iki katına çıkmış, şimdi bu düzen kalıcı hale getirilmeye çalışılıyor. OHAL rejimi hak ve özgürlük sorunu olmasının ötesinde ekmek ve iş sorunudur.
"Bedelli askerlik teklifine destek vereceğiz ancak..."
-Bedelli askerlik meselesinde yaklaşımımız çok nettir. Eşitsizlik ve ayrımları ortadan kaldıracak ve soruna geçici önlemlerle değil kesin çözümlerle yaklaşma zamanı gelmiş de geçiyor. Bedelli askerlik teklifine destek vereceğiz ancak, düzeltilmesi gereken hususları da dile getireceğiz. Temel eğitimi 21 güne indirmenin bir anlamı yoktur. Madem bedelli getirdiniz, bu 21 günün de kalkması gerekir. Kışlaya sokmanın bir anlamı yoktur. Kimse kimseyi kandırmasın.
Bir husus da, buradan elde edilecek gelirlerin harcama usulüdür. Birincisi, ihtiyaç sahibi yoksul asker ailelerine aktarılmalıdır. İkincisi, şehit ve gazilere harcanmalıdır. Bir önceki bedellide müsteşara lüks makam arabası alınmıştı. Ayıptır!
"Parası olana tezkere, parası olmayan askere mi diyeceğiz?"
Parası olmayan ne olacak? Parası olana tezkere, parası olmayan askere mi diyeceğiz? Parası olmayanların da şartları taşıyorlarsa mağduriyetlerini giderecek bir yöntemin geliştirilmesi gerekir.
Soruna köklü bir çözüm bulmak zorundayız. Her seferinde geçici çözümlerle bu olmaz. Askerlik süresinin kısaltılması gerekir, belli dönemlerde kamuya hizmet ederek, yaz döneminde öğrencilerin askerlik yapmasını sağlayarak köklü çözümler bulmak zorundayız.
"Adım adım neler yapacağımızı izleyeceğiz"
-MYK toplantımız devam ediyor. Sorun sadece Berberoğlu'nun tahliyesi sorunu değil, Türkiye'de hukuku, adaleti hâkim kılma sorunudur. İstikrarlı ve sürekli demokrasi mücadelesini gerektiren bir süreçtir. Adım adım neler yapacağımızı izleyeceğiz.
"Delegelere baskı yapılıyor denmesinin anlamı yoktur"
-Olağanüstü kurultay süreci tüzükte belirtilen çerçevede yürüyor. İmzaları getirirlerse gereği yapılacaktır. Baskı iddiaları gerçekçi değildir, partiye yararı da yoktur. Baskı iddiasını haklı kılacak bir tablo da yoktur. Genel başkanımız cuma günü bir açıklama yaptırıp, 604 imza toplandıysa getirin derhal kurultayı toplayacağız denmiştir. Bu çağrının yapıldığı yerde delegelere baskı yapılıyor denmesinin bir anlamı yoktur. Bu tartışmalar anlamsız. Bırakalım, kendi içerisinde yürüsün.
-(Gürsel Erol) Yüksek Disiplin Kurulu'nun gündemini takip etmiyoruz. Siz daha yakından takip ediyorsunuz.