T24 - CHP Parti Meclisi üyeliğine seçilen Prof. Dr. Sencer Ayata, partinin yeni stratejisi ile ilgili, "CHP’nin çalışması orta sınıfla-varoş ittifakını sağlamak yönünde olacaktır. CHP artık bu yolda yürüyecektir. Bu da iki sosyal grup tabanında cumhuriyet ve halkçılık değerlerinin bir araya getirilmesidir" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun kurultay toplantısında yaptığı konuşmada dar gelirli kesmin, "bu adam beni düşünüyor, geleceğim için bu bir şans olabilir" mesajını verdiğini vurgulayan Ayata, Milliyet gazetesinde Devrim Sevimay'ın sorularını şöyle yanıtladı:
- Yeni orta sınıfı bir hatırlayalım, kimdi yeni orta sınıf?
Mühendisler, öğretmenler, hemşireler, araştırmacılar, reklamcılar, finans örgütlerinde, iletişim dünyasında çalışanlar, tasarımcılar, mimarlar, sekreterler, satış elemanları, genel olarak tüm beyaz yakalılar. Yani daha çok bilgi toplumunun gelişmesiyle büyüyen çalışan kesim. Yüksek vasıflı, eğitimli iş gücü. Toplumun geleceğini planlayan, o ülkenin ya da o şirketin veya üniversitenin rekabet gücünü arttıran kesimdir bu kesim. CHP bu kesimin desteğini zaten alıyordu. Önemli oy tabanı bu kesimdendi.
- Kemal Kılıçdaroğlu Cumartesi günü yaptığı kurultay konuşmasında bu kesime mi hitap etti?
Hayır, Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasında dar gelirlilere, esnafa, emekliye işçiye, varoşlara hitap etti ve yeni orta sınıfı temsil eden partiye dedi ki; “Haydi varo?lara!” O gün Kılıçdaroğlu konuşmasında aslında şu iki şeyi yapmış oldu: Birincisi coşku, moral motivasyon ve olağanüstü bir seferberlik coşkusunu uyandırdı. İkincisi de yeni siyasi seferberlik için hedef gösterdi, “Vasıflı insan gücüyle, vizyonuyla, hep birlikte varoşları kazanmaya” dedi.
- Peki, sizce yeni orta sınıf bu mesajı aldı ve kabul etti mi?
Kesinlikle yeni orta sınıfta bir mobilizasyon başlamış durumda. Sadece benim iki gündür telefonumun yüzlerce kez çalması bile bir fikir verir sanıyorum. Bugüne kadar hiçbir şekilde siyasete girmemiş insanlar “Bizim bir katkımız olur mu, biz ne yapabiliriz” diye soruyorlar, tam anlamıyla mobilize olmuş durumdalar.
Çünkü Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından yeni orta sınıfta şu düşünce uyandı “Bu adam varoşlara yürür, biz de elimizden geleni yapalım”. Bu tıpkı 2007 seçimlerinin yaz sıcağında yaşlı ana babalarını sandığa taşıyan yeni orta sınıf refleksine benziyor.
Şu anda yeni orta sınıf içinde CHP’ye destek vermeyen küçük bölüm dahi bu desteği vermeye hazırlanıyor. Oy verse de vermese de cumartesi günkü konuşmadan moral buldu, “2011’den sonra farklı bir dünya olabilir” dedi ilk kez kendine... Görüyoruz ki şimdi bu kesimde dahi ”Hadi hep beraber halka gidelim, halkı kazanalım” denmeye başlandı. Sanırım artık ‘Yeni orta sınıf halka döndü’ diyebiliriz.
- Ancak varoşlara hitap etmeye öncelik veren bir CHP yeni orta sınıfı rahatsız etmez mi?
Çok uzun süredir ciddi bir moral bozukluğu içindeydi bu kesim. Dolayısıyla bu buluşma sayesinde bir şekilde kendi yaşam tarzını ve demokrasiyi kazanmayı ümit ediyor. Yani yeni orta sınıf bunu bir demokrasi projesi olarak görüyor.
- Peki dar gelirli kesim parti tabanıyla buluşabilir mi sizce?
Dar gelirli kesime gelirsek onlar da ilk kez ‘bu adam beni düşünüyor’ dedi, ‘CHP’de biri beni düşünüyor. Geleceğim için bu bir şans olabilir’ dedi. Ve o kesim de buna bir geçim projesi olarak baktı. Dolayısıyla buradan bir demokrasi ve geçim projeleri ittifakı doğabilir. Yani yeni orta sınıfla varoş ittifakı...
- Bir Cumartesi konuşması bunu başarmaya yeter mi?
Şimdi o konuşmayla CHP, yeni orta sınıf desteğine yeni bir şevk ve heyecan katarak varoşları kazanmaya yöneldi. Bu ne demek? Buna yönelik sosyal politikalar ve ekonomik politikalar demek. Ama ondan da önce ne demek? Yeni bir siyasi iletişim demek. Kemal Kılıçrdaroğlu yeni bir siyasi iletişim getirdi CHP’ye. Bu bir temel hareket. Bir başlangıç noktası.
Buradan hareketle şimdi yeni bir ülke vizyonunun geliştirilmesi gerekir. Bu ittifak siyasal bir başlangıç noktasıdır, ama bunun CHP’yi yeni Türkiye vizyonuna götürmesi lazım, Türkiye’ye bu temel üzerinden yeni bir toplum vizyonu sunmak lazım.
CHP’nin de çalışması bu yönde olacaktır. CHP artık bu yolda yürüyecektir. Bu da aslında nedir? İki sosyal grup tabanında cumhuriyet ve halkçılık değerlerinin bir araya getirilmesidir. Yani bu bir daha önceki kurucu cumhuriyet değerleriyle 1970’lerin halkçı karakterinin birleştirilmesi projesidir, ki CHP’nin yolu da bu yoldur.
Prof. Ayata: Kılıçdaroğlu, dar gelirli kesime ‘bu adam beni düşünüyor. Geleceğim için bu bir şans olabilir’ dedi. Dolayısıyla buradan bir demokrasi ve geçim projeleri ittifakı doğabilir. Yani yeni orta sınıfla-varoş ittifakı...
Toplumun nabzını tutuyor
Prof. Sencer Ayata, eski ODTÜ Sosyoloji Bölümü Başkanı. Bu görevinin ardından EYlül 2009’da ODTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü görevine getirildi. Doktorasını University of Kent’te yaptı. “Ayşe tatile çıkıyor” şifresiyle Kıbrıs Barış Harekâtı’nı başlatan dönemin Dışişleri Bakanı Turan Güneş’in damadı. Sencer Ayata’nın eşi de, ünlü şifrede adı kullanılan Prof. Dr. Ayşe Güneş Ayata. Eşinin kardeşi Hurşit Güneş ile birlikte hafta sonu yapılan kurultayda CHP PM’ye girmeyi başardı.
Sosyal demokrat görüşleriyle tanınan Sencer Ayata’nın siyaset ve kent kültürü üzerine birçok çalışması var. “Kapitalizm ve Küçük Üreticilik”, “Sermaye Birikimi ve Toplumsal Değişim” adlı kitapları bulunuyor. Cumhuriyet mitinglerine katılıp hem sağı hem solu hizaya çeken insanları “yeni orta sınıf” sözleriyle tanımlayan Ayata, bu insanları “geleneksel orta sınıf”tan ayırıyor. Ayata’ya göre “yeni orta sınıf” işlerine karışılmasından hoşlanmayan, tarikat - ağalık gibi yapılardan ürken, uydu kentlerde oturan, ev kadını olsa bile eğitimli, dünyayı keşfeden ve bunu topluma yayan insanlardan oluşuyor. Araştırmalara göre, AB’ye en düşük taraftarlığın Ak Parti ve MHP tabanında olduğunu savunuyor.