CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca’nın raporunda, Türkiye’de tüm dünyaya göre göllerin iklim krizi nedeniyle daha büyük zarar gördüğü belirtildi. Zarara uğradığı belirlenen toplam 59 gölden 7’sinin geri dönüşü olmayan bir noktaya geldiği, 8’inin proje ya da yanlış politikalar nedeniyle tehlikede olduğu, 36 gölün ise ciddi oranda kuraklık tehdidi yaşadığına dikkat çekildi.
Cumhuriyet'ten Mahmut Lıcalı'nın haberine göre, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, göllerin kuruma tehlikesinden kurtulması için yapılması gerekenlerle ilgili şunları dile getirdi:
“Sulak alanların yönetim planları, iklim krizi, su fakirliği, biyoçeşitlilik gibi öncelikler gözetilerek yapılmalıdır. Sulu tarım yerine daha az veya hiç su tüketmeyen ürünlerin havza bazında yaygınlaşması gerekmektedir. Kapalı sistem yeme dayalı hayvancılık yerine açık mera hayvancılığının yaygınlaşması gerekmektedir. Atalık tohumların yaygınlaştırılması ve tarım politikalarının doğa dostu uygulamalara dönüştürülmesi gerekmektedir.”
Endüstriyel faaliyetler, barajlar, HES’ler...
Rapora göre, göllerin tehdit altında olmalarının ana nedenleri arasında, endüstriyel faaliyetler, havzalar arası su transferi, barajlar ve HES’ler, yanlış tarımsal uygulamalar, çöp doldurma alanları, tehlikeli atık işleme, yapılaşma, maden işleme artığı, kömür işleme yer alıyor.
Göller Bölgesi’nde yer alan Eğirdir, Beyşehir, Akşehir, Burdur gibi göllerin kuruma ve kirlilik tehdidi ile karşı karşıya olduğu belirtilen raporda, yer alan bazı tespitler şöyle:
- Eğirdir Gölü: Alan üzerindeki tehditlerin başında kontrolsüz sulama suyu alımı ve DSİ’nin çok sayıda sulama projeleri sebebiyle gölün su rejimine yaptığı müdahaleler gelmekte. Gölün su seviyesi son 25 yıl içinde 2.5 metre azaldı.
-
- Kovada Gölü: Milli Park statüsüne sahip olan Kovada Gölü Havzası, gölden tahliye edilen sular üzerinde kurulu Kovada 1 ve Kovada 2 hidroelektrik santrallarının tehditi altında.
-
- Burdur Gölü: Göl mevcut kapasitesinin üçte birini kaybetti. Önleyici bir eylemde bulunulmaması durumunda, tahminlere göre 2040 yılında gölün önemli bir kısmı yok olacak. Yaşadığı tahribatların nedeni, göle yapılan kontrolsüz tarımsal, evsel ve endüstriyel deşarjlardır.
-
- Beyşehir Gölü: Son yıllarda gölün su seviyesi, gölü besleyen yüzey ve yeraltı sularının kullanımı nedeniyle önemli derecede düştü. Göl ve göle ulaşan dereler, yakındaki ilçelerden boşaltılan atıklar ve tarım alanlarından gelen sızıntılar nedeniyle kirleniyor.