Politika

CHP'nin Mersin mitingini koordine eden Salıcı: AKP ve MHP'ye oy veren vatandaşlarımızı bekliyoruz ama teşkilatlarını davet etmiyoruz, onlara eziyet etmemek lazım

"Provokasyona karşı tedbirlerimizi alıyoruz"

02 Aralık 2021 15:00

Eray GÖRGÜLÜ

CHP’nin Parti Örgütünden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Mersin’de düzenlenecek mitinge AKP ve MHP’ye oy vermiş yurttaşları davet ettiklerini ancak teşkilatlarına böyle bir davet götürmediklerini açıkladı. Salıcı, “Sizin yaratmış olduğunuz tabloyu sonlandırmak için ‘sizi kendi mitingimize davet ediyoruz’ demek çok uygun olmaz. AKP teşkilatlarına eziyet etmemek lazım” dedi. Erken seçim talebinin artık vatandaş tarafından da kabul görmesi üzerine miting kararı aldıklarını kaydeden Salıcı, “Mitingler bittiğinde sandık gelmiş olur” dedi.

Mitingde sadece CHP ve Türk bayrakları olacak

CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun 4 Aralık'ta Mersin'de düzenleyeceği miting öncesinde hazırlıklara ilişkin bilgi verdi.

Aralarında T24 muhabirinin de bulunduğu bir grup gazetecinin sorularını yanıtlayan Salıcı, şunları söyledi: “Çalışmalarımız iyi gidiyor. Mersin'de Genel Başkan Yardımcımız Veli Ağbaba var. Adana'da Ali Öztunç çalışıyor. Hatay'da Selin Sayek Böke çalışıyor. Mitinge Niğde, Karaman, Osmaniye, Maraş ve Gaziantep illeri de katkı sunacak. Şu anda sivil toplum örgütleri ziyaret ediliyor. Alan dolar mı kaygımız yok, bize ayırmış oldukları alanın kat ve kat fazlası bir katılım olacak.

Alana çıkan ara sokaklar var, hemen yanında millet bahçesi var. Bizim tahminimiz mitinge katılacak yurttaşlarımızın ara sokakları da millet bahçesinde dolduracağı yönünde. Alan taştığında ortaya sıkıntılı bir durum çıkmasın çabası içerisindeyiz. Çağrıyı sadece CHP’lilere yapmadık. Krizden etkilenen, hayatı zorlaşan, tüm kesimleri mitinge davet ediyoruz.

Mitingde sadece CHP ve Türk bayrakları olacak. Ama bütün yurttaşlarımızı davet ediyoruz. Daha önce AKP ve MHP'ye oy vermiş olabilir ama ‘yapmış olduğu oy tercihinin değiştiğini’ söyleyen, yaşanan sıkıntılardan dolayı ‘farklı bir tavır göstereceğini’ söyleyen ciddi bir yurttaş kesimi var. Bu yurttaşlarımızı da biz mitinge önyargısız bir şekilde katıyoruz.

"Tayyip Bey’in Mersin’de görmediği bir rakam olacaktır"

Katılım sayısı ne olur?” sorusu üzerine “Her halükarda Tayyip Bey'in Mersin'de görmediği bir rakam olacaktır” ifadesini kullanan Salıcı, şunları söyledi: “Ben bölgeden evvelsi gün akşam geldim. Bugün tekrardan gideceğim sahaya. Gördüğümüz şey şu. İnsanlar artık Türkiye’de işlerin iyi gitmediği konusunda ikna olmuş durumda. Şu anda Adalet ve Kalkınma Partisi bu ekonomik krizi, buhrana dönüştürdü, bu krizi herkesin evinin bir parçası haline getirmeyi başardı.

Dolayısıyla herkes bundan etkileniyor. Tepkisini dışa vurmak istiyor. Biz de bu mitinglerle bir yandan o tepkinin dışavurumunun ortaya çıkmasını, vatandaşın kendi sözünü kendinin söylemesini, bizim de ona sözcü olmamızı planladık. Mitingin adı da 'Milletin Sesi' mitingi.  Mitingde genel başkanımızdan önce konuşan vatandaşlarımız olacak.

Çıkıp kendi sözleriyle kendi cümleleriyle kendi yaşadıklarını anlatacaklar. Sonra sayın genel başkanımız kürsüye çıkacak. Adana'dan Mersin'den o bölgede kendisini ifade etmek isteyen konuşmak isteyen insanlar olacaktır. Arkadaşlarımız onun planlamasını yapacaktır
.”

CHP Parti Örgütünden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı

"Provokasyona karşı tedbirlerimizi alıyoruz"

Salıcı, miting için alınan önlemlere ilişkin de şöyle konuştu: “Nereden gelirse gelsin provokasyon çabalarına karşı tedbirlerimizi alacağız. Alıyoruz da şu anda. Türkiye’deki siyaseti sertleştirmenin, Türkiye’deki siyaseti şiddetli iç içe geçirmenin ya da siyasi parti liderine böyle parmak sallayarak ‘bunlar daha iyi günleriniz’ demenin Türkiye’ye ne faydası var. Bizim gündemimiz ekonomi. Yoksulluk, fakirleşme, 3600 ek gösterge, asgari ücret. Vatandaşın yaşamış olduğu sorunları biz Türkiye'nin gündeminde tutmaya devam edeceğiz.”

"Seçim talebini meydanlardan haykıracağız"

Salıcı, “Miting düzenleme fikri nasıl ortaya çıktı, karar nasıl alındı?” sorusu üzerine şunları söyledi: “Biliyorsunuz uzun süredir milletvekillerimizle, örgütümüzle sahadaydık. Adalet ve Kalkınma Partisi ve MHP'liler sahada yoktu. Çarşıya pazara çıkacak yüzleri yoktu. Sonra üzerine geçen haftaki ağır kur şoku yaşandı. Böyle bir ortamda talep olmasına rağmen, üreticiler malını satmak istiyor olmasına rağmen ticaret gerçekleşmiyor. Vadeli piyasalar durdu.

Böyle bir durumda aynı zamanda ücretler de bir gecede eridi. Türkiye'ye ucuz iş gücü cennetine doğru götürmeye çalışan bir iktidar var. Bunu da yurtdışına ‘bizde işçilikler ucuz gelin burada yatırım yapın’ diye gururla anlatma çabası içerisine giren bir aymazlıkla yürüyen iktidar var. Dolayısıyla ortaya çıkan bu tepki var. Biz uzun zamandan beri erken seçim istiyoruz artık bu vatandaş tarafından da bir kabul görüyor.

Seçim talebini meydanlarda haykırmak, meydanlarda dile getirmenin daha doğru olduğu kanaatine vardık. Onun üzerine Mersin'de miting kararı alındı. Mitingler devam edecek. Mersi mitinginden sonra bir planlama yapılacak. Şu anda Meclis’te bütçe görüşmeleri var. Bütçenin takvimine göre de davranmamız gerekiyor. Bir de kış koşullarındayız bu durumu da göz önünde bulundurarak Türkiye'nin birçok yerinde bu miting yapılacak.

"Davet edip de AKP teşkilatlarına eziyet etmemek lazım"

Salıcı, mitinglerin Millet İttifakı ile birlikte değil de sadece CHP olarak düzenlenmesinin diğer ittifak ortaklarında bir rahatsızlığa neden olup olmadığına ilişkin soru üzerine de şöyle konuştu:

Biliyorsunuz biz her yaptığımız şeyi Millet İttifakı adına yapıyor değiliz. Sayın Akşener Denizli'de bir miting yaptı. İyi Parti adına bu mitingi yaptı. Burada CHP bir miting yapıyor. Mitingler silsilesi başlatıyor.  Bunda bir huzursuzluk yok. Ortak yapılacak bir miting olursa, ortak yapılacak miting de bu ortaklık çerçevesi içinde kurgulanır.

Şu anda ortak bir miting kararı yok. Biz yerelde Millet İttifakını oluşturan partileri bilgilendiriyoruz. Aynı zamanda onları da nezaketen davet ediyoruz. Sonuçta aynı ittifakın içerisindeyiz. İyi Parti de bir yerde miting yaptı zaman aynı nezaketi onlar da gösteriyor. Ben gönüllerinim bizimle birlikte olacağı kanaatindeyim. Yerelde arkadaşlarımız görüşüyor.

Salıcı, mitinge Cumhur İttifakı ortağı partilerin örgütlerinin davet edilip edilmediğine ilişkin soru ile ilgili de şu yanıtı verdi: “Adalet ve Kalkınma Partisi'nin teşkilatlarında çalışan insanlara çok eziyet etmemek lazım. Sizin yaratmış olduğunuz tabloyu sonlandırmak ve hızlı bir şekilde sizin iktidarınızı, artık Türkiye'ye zarar veren iktidarı seçime götürmek için ‘sizi kendi mitingimize davet ediyoruz’ demek çok uygun olmaz diye düşündük. Arkadaşları çok üzmenin bir anlamı yok. Ama Adalet ve Kalkınma Partisi ve MHP’ye oy vermiş bütün yurttaşlarımızı mitinge davet ediyoruz.

"Mitingler bittiğinde sandık gelmiş olur"

Mitingler bittiğinde, Türkiye'nin tüm illerini kapsamış mı olacak?” sorusunu “Bu mitingler bittiğinde sandık gelmiş olur” sözleriyle yanıtlayan Salıcı, “Yani 2022'de kesin seçim olacak diyorsunuz?” sorusu üzerine de, “Olması zorunlu diyoruz. Bu zor koşulları biz insanımız bir sene daha çekmesin istiyoruz. Bu istikrarsızlığı, iş hayatındaki emek dünyasındaki bu sıkıntıları, bu istikrarsızlığı insanımız tekrardan bir yıl daha çekmesin istiyoruz” dedi.

"Ne zaman Cumhurbaşkanı, ne zaman AKP Genel Başkanı ayırt edilemiyor"

Salıcı, “Mersin’de miting öncesinde meydanla ilgili yaşanan krizi nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine de şu ifadeleri kullandı:
Biliyorsunuz 17 Eylül'de Tayyip Erdoğan Mersin'e gitti. Orada bir Cumhuriyet meydanı var, bariyerlerle küçülttüler ve orada toplu açılış adı altında miting planlıyorlardı. Önce saat 4 diye duyurdular. Sonra saat 5’e dönüştü. 5’te meydan dolmamıştı. Tayyip Erdoğan, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin genel başkanı ve cumhurbaşkanı. Aynı zamanda bir siyasi partinin genel başkanı.

Bu sorunlu durumu yaratan şeylerden bir tanesi cumhurbaşkanının aynı zamanda bir siyasi partinin genel başkanının oluyor olması. Tayyip Bey'e o meydan tahsis edilirken biz cumhurbaşkanına tahsis ettik diye ediyorlar ama Tayyip Bey Adalet ve Kalkınma Partisi genel başkanı olarak çıkıp ana muhalefet partisini eleştiriyor ya da diğer siyasi partileri eleştiriyor. Ne zaman cumhurbaşkanı, ne zaman Adalet ve Kalkınma Partisi'nin genel başkanı, iç içe geçiyor, bunu ayırmanız mümkün değil.

İşlerine geldiği zaman Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı, işlerine geldiği zaman Tayyip Erdoğan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Genel Başkanı. Zaten bu sistemi anlamsız kılan işlerden bir tanesi de bu. Cumhuriyet meydanını bize vermediler, bize yasakladılar şimdi vermiş oldukları meydanda görüşeceğiz. Göreceksiniz, şimdi sizler de o meydanı bırakın dolmayı, birkaç katı katılımcı mitinge gelen yurttaşlarımız o bölgede olacaklar, orayı dolduracaklar.