Politika

CHP’nin 'Avrupa Günü' toplantısına YSK kararı damgasını vurdu

"İstanbul seçimine bir tür OHAL rejiminde hatta sıkıyönetim rejiminde gidilmesi bizim açımızdan kaygı vericidir"

09 Mayıs 2019 20:38

T24 Ankara

TBMM'de AB Uyum Komisyonunun CHP'li üyeleri, Anayasa Komisyonu Üyesi Prof.Dr. İbrahim Kaboğlu, 9 Mayıs Avrupa Günü nedeniyle bir basın toplantısı düzenledi. Meclis Avrupa Birliği (AB) Uyum Komisyonu Üyesi, CHP İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, "Türkiye'nin AB üyeliği önündeki siyasi engeller kaldırılmalı, öngörüden uzak ikircikli politikalardan vazgeçilmeli ve tüm aday ülkelere uygulanan kriterleri yerine getirdiği takdirde tam üye olacağına dair güçlü bir siyasi irade ortaya koyulmalıdır" dedi. 1948'den itibaren elde edilen ulusal ve uluslararası kazanımlarda da büyük geriye gidişler yaşandığını belirten Özdemir, "Muhalefet partisi milletvekilleri olarak, 9 Mayıs Avrupa günü vesilesiyle her iki tarafa da kişisel siyasi çıkarlardan uzak pozitif adım atmaları konusunda çağrıda bulunmayı tarihi bir sorumluluk olarak görüyoruz" diye konuştu

Komisyon üyelerinden İstanbul Milletvekili Özgür Karabat da, İstanbul'da seçimlerin tekrar edilmesi ne vurgu yaptı ve "Türkiye büyük bir yoksullaşma süreci yaşıyor. Ekonomik anlamda hane halkı yoksullaşırken, demokratik değerler, hukukun üstünlüğü ve özgürlükler anlamında da bir yoksullaşma yaşanıyor. Oysa Türkiye'nin AB üyeliği ideali, Türkiye'nin her açıdan refah seviyesinin artması, çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşma çabasıyla ilgiliydi. Oysa geldiğimiz noktada sandık demokrasisinin bile uygulanamaz hale geldiği bir durumla karşı karşıyayız" dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni fiilen bir kayyumun yönettiğini söyleyen Karabat, "Demokrasi gereği İBB Meclisi'nden seçilecek bir kişinin yeni başkan seçilene kadar bu göreve vekâlet etmesi gerekirdi. Ne yazık ki bu süreç işletilmemiştir. Demokratik temayüllere uymayan bir tür kayyum sistemiyle ve aslında fiili olağanüstü hal rejimiyle İstanbul'da seçime gidiyoruz" dedi.

Karabat, "İstanbul seçim süreci her açıdan normalleştirilmelidir. Seçim, OHAL ilişkilerinden kurtarılmalıdır. İçişleri ve Adalet Bakanları derhal istifa etmelidir. Belediyenin başındaki vali yerine İBB Meclisi tarafından bir başkan vekili seçilmelidir. Bizim bu sürece ilişkin çok ciddi kaygılarımız var. İstanbul seçimine bir tür OHAL rejiminde hatta sıkıyönetim rejiminde gidilmesi bizim açımızdan kaygı vericidir. Aksi halde Ekrem İmamoğlu'nun bu seçimi büyük bir farkla kazanacağından hiç şüphemiz yok" dedi.

CHP'li üyeler Türkiye'nin atması gereken öncelikli adımları şöyle sıraladı:

  • AB'nin kurumsal düzeyde Türkiye'ye yönelttiği eleştiriler ve açıkladığı raporlarda altı çizilen demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve kuvvetler ayrılığı gibi öncelikli alanlar ele alınmalı ve bu alanları kapsayan bir Anayasal düzenleme ve reform süreci tekrar başlatılmalıdır.
  • Bu alanlarda AB hukuksal mevzuatı ile uyumlaştıracak başlıkların açılmasına yönelik somut adımlar atılmalıdır.
  • Bizzat Adalet Bakanı Sayın Abdülhamit Gül tarafından Ocak ayında açıklanacağı ilan edilen Yargıda Reform Strateji Belgesi daha fazla geciktirilmeden açıklanmalı ve bu sürece muhalefet partileri ve ilgili Sivil Toplum Kuruluşları acilen dahil edilmelidir. Ve açıklanacak olan düzenlemeler de hızlıca Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine alınmalıdır.
  • Ama şunu da özellikle belirtmeliyiz ki, 6. Reform Eylem Grubu Toplantısının Cumhurbaşkanı başkanlığında bugün Saray'da yapılacağı dün öğleden sonra ani bir kararla Anadolu Ajansı tarafından duyuruldu. Biz de AB Uyum Komisyonu üyeleri olarak bu şekilde öğrenmiş olduk.
  • Muhalefetin ve Sivil Toplum Kuruluşlarının bu toplantılarına dahil edilmediği sürece Türkiye'nin Avrupa Birliği tam üyeliği yolunda somut ve ilerleme kaydedeceğimiz bir noktaya taşınamıyor maalesef..
  • Avrupa Birliği ile olan ilişkileri salt ticaret hacmine, ekonomik ilişkilere, vize serbestisi ve göçmen politikasına indirgenmekten uzaklaşılmalı, tam üyelik müzakerelerine odaklanılmalıdır.
  • Bütün vatandaşlarımızın beklentisi olan Vize Serbestisi hakkı için eksik bırakılan ve sürüncemede tutulan 5 kriterin gereği bir an önce yerine getirilmelidir.

Avrupa Birliği'nin atması gereken adımlar:

  • 26 Mayıs'ta oluşacak olan Avrupa Parlamentosu kurumsal yapısının öncelikli konularından birisi genişleme süreci ve Türkiye'nin üyeliği olmalıdır.
  • Türkiye'nin üyeliği önündeki siyasi engeller kaldırılmalı, öngörüden uzak ikircikli politikalardan vaz geçilmeli ve tüm aday ülkelere uygulanan kriterleri yerine getirdiği takdirde tam üye olacağına dair güçlü bir siyasi irade ortaya koyulmalıdır.
  • Bu anlamda tam üyelik yolunda "Yargı ve Temel Haklar" başlıklı 23. ve "Adalet, Özgürlük be Güvenlik" başlıklı 24. fasıllar öncelikli olarak açılmak üzere müzakere süreci canlandırılmalı ve ivme kazandırılmalıdır.
  • Gümrük Birliği Anlaşmasının güncellenmesi ve Vize Mutabakatı gibi spesifik alanlarda AB Kurumları ile bürokratlar düzeyinde devam etmekte olan müzakere süreci neticelendirilmelidir.