CHP Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, Macaristan’da Başbakan Victor Orban’a karşı birleşen altı muhalefet partisinin seçimi kaybetmesi ile Türkiye siyaseti arasında paralellik kurulmasına ilişkin olarak, “Ortaya koyacağımız ittifak stratejisi ve aday profili, Orban üzerinden zafer senaryoları yazanları hüsrana uğratacak ve yaptıkları hesapların tepe taklak olmasına yol açacaktır” dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, bugün yaptığı yazılı açıklamada, Macaristan’da Başbakan Victor Orban’a karşı birleşen altı muhalefet partisinin seçimi kaybetmesi ile Türkiye siyaseti arasında paralellik kurulmasını değerlendirdi. Toprak, açıklamasında şunları kaydetti:
"Orban’ın adaylarının ciddi oy farklarıyla seçilmesiyle ortaya çıktı"
“Macaristan’da seçim öncesi yapılan anketlerde muhalefetin oyu yüzde 36, Orban’ın oyu yüzde 41 olarak görünüyordu. Muhalefetin oyu seçim sonuçlarıyla doğrulanırken Orban’ın yüzde 53 olan oyuyla ilgili tahminlerde yanılma ortaya çıktı. Yüzde 16 oranındaki kararsız seçmenin Orban’ın kazanmasında etkili olduğu anlaşılıyor. Muhalefet partileri, her seçim bölgesinde adaylarını kamuoyu yoklamaları ve kendi aralarında yaptıkları ön seçimde en çok oyu alan isimler olarak belirledi. Bu yönteminin yanlışlığı, muhalefetin güçlü olduğu pek çok yerde Orban’ın adaylarının ciddi oy farklarıyla seçilmesiyle ortaya çıktı. Seçimi anayasayı değiştirecek çoğunlukla kazanan Viktor Orban’ın karşısında muhalefetin oyunun yüzde 35’te kalması, muhalefet ittifakında farklı siyasi görüşleri benimseyen partilerin yer alması nedeniyle belirlenen ortak adaylara diğer partilerin seçmenlerinin oy vermediği, önemli sayıda muhalefet seçmeninin sandığa gitmediği anlaşılıyor. Muhalefet ittifakının bir başka handikabı ise ortak aday Peter Merki-Zay’ın Orban’ın partisi Fidesz’in eski üyesi olması. Seçmen, Orban ile aynı partide uzun yıllar siyaset yapan ve daha sonra ayrılarak muhalefetin adayı olan Marki-Zay yerine aslını, yani Orban’ı tercih etmeye yöneldi.
"Demokratikleşme ve ekonomi alanında güven verici bir program sunamadı"
Macaristan’da Orban yönetimi ile Türkiye arasında paralellikler kurulacaksa Orban’ın yaptığı anayasa değişiklikleriyle yargı bağımsızlığını ortadan kaldırması, medyayı kontrol ve baskı altına alması, seçim yasasını sıkça değiştirmesi, AB karşıtlığı, popülist ve otokrat yönetim anlayışı, kamu ihalelerinin şeffaf olmaması vb. örnekleri verilebilir. Muhalefet ittifakı, en büyük yanlışı, tüm seçim stratejisini ve kampanyasını ‘Orban karşıtlığı ve eleştirisi’ üzerine kurarak yaptı. Demokratikleşme ve ekonomi alanında güven verici bir program sunamadı. Bunun yanında Orban’ın iktidara geldiğinden bu yana Macaristan’daki ekonomik tabloda iyileşme sağladığını görmek gerek. İşsizliğin azalması, kişi başı milli gelir ve refahın artması, enflasyonun aynı düzeyde seyretmesi yanında AB üyeliğinin sağladığı olanaklar ve AB fonlarıyla milli gelirin artırılması, sosyal yardım ve desteklerin yaygınlaştırılması ve her seferinde seçim yasasını değiştirmesi sayesinde üç dönem üst üste seçim kazandı. Seçim öncesi temel gıda maddelerinin fiyatlarının sabitlenmesi, ailelere yüklü tutarda vergi iadesi yapılması, emeklilere ikramiye ödenmesi, elektrik ve doğal gaz faturalarına nakdi destek verilmesi, kırsal kesime çok ciddi parasal hibe destekleri akıtılması gibi uygulamalar devreye sokuldu. Orban, kırsal kesimlerden çok oy aldı. Oysa Türkiye’de giderek ağırlaşan derin bir ekonomik kriz yaşanıyor.
"Hedef, Millet İttifakı'nın ortak adayını tam mutabakatla belirleyip kazanmasını sağlamak"
Türkiye’de Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçiş için bir araya gelen altı parti, öncelikle bu konudaki siyasi taahhütlerini liderlerin imzasıyla kamuoyuyla paylaştı. Şimdi, Türkiye ekonomisinin içine düşürüldüğü ağır ekonomik kriz tablosundan çıkış yanında iktidar ittifakının seçimlere, sandıklara müdahale amaçlı yaptığı değişikliklere karşı önlemler, yapılacak iş birliği ve seçim organizasyonları konusunda ortak çalışmalar yürütülüyor. Öncelikli hedef, tek kişilik yönetim sistemini demokratik parlamenter sistemle, özgür toplumla, bağımsız yargı ve hukuk devletiyle, çok sesli sansürsüz özgür medyayla değiştirerek dönüştürmek. Kardeşlik, barış, huzur ortamını tesis etmek. Millet İttifakı’nın ortak adayını tam mutabakatla belirleyip kazanmasını sağlamak. Ortak adayı, geminin emanet edileceği kaptanı belirlerken anketlerden çıkan değil gemiyi sağ salim limana ulaştıracak kaptanı bulmak önemli. Ortaya koyacağımız ittifak stratejisi ve aday profili, Orban üzerinden zafer senaryoları yazanları hüsrana uğratacak ve yaptıkları hesapların tepe taklak olmasına yol açacaktır.”