"Sevgili dostlar, karanlık dehlizlerde kalmayacak diye söz verilen bu olay, karanlık bir hadise değil, çok berrak, çok net! Çok açık bir olay. Size "karanlık dehlizlerde kalmayacak" sözü verenler, hepsi bu olayın içinde. Genelkurmayından MİT'ine, Silahlı Kuvvetlerin en üst kademesinden Milli Güvenlik Kuruluna, devleti yöneten bütün üst kadrolara... Hepsinin ortaklaşa aldığı bir karar. Hepsinin içinde bulunduğu bir karar. Olay o kadar net ki, o kadar aydınlık ki. Zamana yayarak unutturmaya, karartılmaya, soğutulmaya ve toplumun gözünde bu olayın kapatılmasına çalışılıyor. Kapatacak mıyız? Hayır! Kapattıracak mıyız? Hayır! Çocuklarımızı unutacak mıyız? Hayır! Unutturacak mıyız? Hayır! Sevgili Anneler, bir ülkenin demokrasisi Adalet varsa olur. Adalet herkese karşı işleyecektir. Şu anda sınırın, sınır hattı olan sıfır noktasında olan bir yerde bulunuyoruz. Ankara'daki adaletten ne kadar pay alıyorsa, Roboski de adaletten o kadar pay alacaktır. Adaletin olmadığı hiçbir yerde, ülkeyi kimse yönetiyor diyemez. Adalet bizi bir arada tutan değerlerdir. Biz niye mücadele ediyoruz? Roboski'de bütün annelerin Adalet arayışlarına ve onların mücadelelerine sahip çıkmaya devam ederken, biz diyoruz ki, Roboski'de yaşayan herkes, her anne, her erkek, her çocuk, her genç bizim birer eşit yurttaşımızdır! Eğer eşitsek, adalet Roboski'ye mutlaka gelecek değerli arkadaşlarım. Çocuklarınızı unutturmuyoruz. Daha geçtiğimiz hafta Meclis kürsüsünden hepsinin ismini okuyarak tutanaklara geçirdik. Hepsinin ismi. Bütün Türkiye duydu çocuklarımızın isimlerini. Meclis'te anlattık. Hepinizin acılarını paylaştık. Meclisin tümü ağladı o gün. Herkesin nefesleri tutuldu, sesleri kısıldı. Roboski'de olayı unutturmadık, unutturmayacağız da."
"Kılıçdaroğlu'nun sizlere selamını getirdik"
Sevgili Anneler, Roboski'deki bu çocuklarımız, doğup büyüyen bu çocuklarımız çok genç yaşta hayatlarını kaybettiler, katledildiler. Artık şunu biliniz ki, bu çocuklar sadece sizin çocuklarınız değil, sizin evlatlarınız değil; o Türkiye'de demokrasi isteyen, Adalet isteyen herkesin çocukları artık onlar, çok daha büyük bir ailenin çocukları. Onların artık milyonlarca ağabeyi var, milyonlarca ablaları var, milyonlarca akrabaları var. Bu akrabaları onları asla unutturmayacak. Bu konuda sizleri yalnız bırakmayacağız. Bakın 10 yıl oldu, buradayız. Olayın olduğu ilk günlerde geldiğimizde, İnsan Hakları Komisyonu olarak, anneler beni bir odaya aldınız, dediniz ki, 'sadece size güveniyoruz.' Ben o sorumluluğu biliyorum sevgili anneler! O sorumluluğun ne anlama geldiğini biliyorum. Biz de olayın siyasetin ötesinde, Ferhat Beyle, Sezgin Beyle beraber ta başından beri yakından takip ediyoruz. Bu olay insani sorumluluk açısından önemlidir, vicdani sorumluluk açısından önemlidir, ahlaki sorumluluk açısından önemlidir! Bizler son nefesimize kadar bu olayı takip edeceğiz. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun sizlere selamını getirdik. Hepinize, bütün annelere saygıları var, sevgileri var. Çocuklarımızı saygıyla anıyor. Ferhat Bey'in de az önce söylediği gibi helalleşmek için önce hesaplaşacağız, hiç şüpheniz olmasın. Elbette iktidar değişecek ve biz de Meclis'te çoğunluğumuzla ve bağımsız Yargının olaya tekrar el koymasıyla bu olayı mutlaka Adalet önüne getireceğiz ve çocuklarınızın o yükselen çığlıklarının, onların sesleri olmaya devam edeceğiz.
Çocuklarımız onları çok seviyoruz, her biri pırıl pırıl gençler. Ne hayalleri vardı... Ama sevgili aileler dediğim gibi, hiç unutmayın onlar şimdi çok daha büyük bir ailenin evlatları, kardeşleri, çocukları... Ben hepinizi saygıyla anıyorum, selamlıyorum. Ölen bütün kardeşlerimize, her birine, ayrı ayrı toprakları bol olsun, nur içinde yatsınlar, hepsine saygıyla anıyorum ve sizlerle sonsuza kadar beraber olmaya da söz veriyorum!"