05 Mayıs 2025 10:53
Güncelleme: 05 Mayıs 2025 11:36
T24 Haber Merkezi
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Suat Özçağdaş, mevcut YÖK üyelerinin ve üniversite rektörlerinin Cumhurbaşkanı tarafından atanmasının, yaptıkları başvuru sonucunda Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi kararına uyulması çağrısında bulundu. Yükseköğretim ve üniversiteleri kapsayan açıklamalarda bulunan Özçağdaş, hükümeti ve yetkilileri anayasaya uymaya davet etti ve rektör atamalarına yönelik Anayasa Mahkemesi kararının uygulanması gerektiğini vurguladı.
Hukuk devletinin bir gerekliliği olarak erkler ayrılığına dikkati çeken Özçağdaş, yasama yetkisinin TBMM’de olduğunu ve devredilemeyeceğini, Kanun Hükmünde Kararnamelerle TBMM’nin devre dışında bırakılmasının Türkiye’yi pek çok alanda olduğu gibi eğitim ve yükseköğretim alanında da yanlış uygulamalara götürdüğünün altını çizdi.
Anayasa Mahkemesi Resmî Gazete’de yayınlanan 2023/212 sayılı kararda, 703 Sayılı KHK ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nda yapılan değişikliklerden, rektör atama düzenlemesinin kamu hizmetine girme hakkıyla ilgili olduğu, Anayasa’nın mülga 91. maddesi uyarınca KHK ile düzenlenemeyecek yasak alanda kalmakta olduğundan Anayasa'ya aykırı bularak iptal etti. Yine Karar’da, rektör belirleme süreçleri konusunda düzenleme yapmaya Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yetkili olduğu belirtildi ve 12 ay içerisinde bir kanun yapması için süre verdi.
Verilen süre 1 ay sonra bitecek olmasına karşın TBMM Başkanlığı’na rektör atamalarıyla ilgili iktidar partisi tarafından sunulan bir kanun teklifi bulunmamaktadır. Geçen yıl karar açıklandığında CHP olarak geç kalmış ama olumlu bir gelişme olduğunu, daha fazla vakit kaybetmemek için bir yıllık süreyi beklemeksizin Kanun yapmanın üniversiteleri rahatlatacağını söylemiş ve çağrıda bulunmuştuk. Kararın hemen ardından Muğla Milletvekilimiz Gizem Özcan bu konuda 11.06.2024 tarihinde bir araştırma önergesi vermişti. Konuyu gündemde tutmak için farklı defalar basın açıklamaları yaptık. İzmir Milletvekilimiz Yüksel Taşkın 08.04.2025 tarihinde konuyu hatırlatan bir soru önergesi verdi, Bursa Milletvekilimiz Kayıhan Pala geçen hafta rektör seçimine dair bir kanun taslağı önerisi sundu. Ama çağrılarımıza uyulmadı ve 11 aydır Rektörler ve YÖK Üyeleri Anayasaya ve AYM kararına aykırı olarak atanmaya devam etti.
Bugün bir kez daha konuyu kamuoyunun gündemine getiriyor ve Yüce Meclisin çatısı altından sorumluların görevlerini hukuk devleti ilkelerine göre yapmaları için uyarımızı tekrar ediyoruz.
Bu süre içinde 26 Temmuz 2024 tarihinde 11 üniversiteye, 16 Ağustos 2024 tarihinde 13 üniversiteye, 21 Eylül 2024 tarihinde 6 üniversiteye, 21 Aralık 2024 tarihinde 14 üniversiteye, 10 Nisan 2025 tarihinde 13 Üniversiteye olmak üzere 5 farklı kararname ile toplam 56 üniversiteye rektör atandı. Bunların arasında Anadolu Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, ODTÜ, İTÜ, KTÜ, Hacettepe ve Atatürk Üniversitesi gibi eski, köklü, öğrenci sayısı, fakülte ve bölüm sayısı çok fazla olan, büyük bütçelere sahip üniversiteler olduğu gibi; Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesi gibi yeni kurulan Üniversiteler de bulunuyor.
Hala 49 genç eğitim hakkından, özgürlüğünden, sağlık hakkından mahrum bir şekilde hapiste tutuluyor. Suçlu bulunsalar dahi 1 gün bile yatmayacakları bir suçtan dolayı haftalardır içerideler ve mahkemeleri 3 Ekim tarihine ertelendi. Hangi akılla, hangi mantıkla, hangi vicdanla, hangi hukukla yapıldı bu?
Suçla asla yan yana getirilmeyecek tertemiz, pırıl pırıl, gençler sokağa çıkmaya cesaret edenlere gözdağı vermek için esir alınmış durumdalar. Oysa dün bir kez daha gördük ki evlatlarını katledenler dışarıda geziyor. Gençlere bu hukuksuzlukları ve vicdansızca nasıl yapabiliyorsunuz?
Üniversitelerin ve ülkenin nitelikli insan kaynağını oluşturan akademisyenler ve öğrenciler mutsuz ve umutsuz bir şekilde yurt dışında bir gelecek arayacak hale gelmişlerdir. Bunu hiç mi dert etmiyorsunuz? Rektörlerin bu öğrencilerin eğitim haklarına dair, psikolojik ve fiziksel sağlıklarına dair hiç sorumlulukları yok mu?
Söyleyecekleri bir şey yok mu? YÖK başkanı gençlerin hukuksuzca tutuklanmalarına niçin itiraz etmiyor? Onların tek görevi Anayasaya aykırı bulunduğu halde KHK ile tek kalemde atayan kişiyi mutlu etmek mi?
Bugünler geçecek. Üniversitelerin yeniden özgür düşüncenin, bilimsel üretimin, akademik ahlakın, adaletin ve liyakatin hakim olduğu bir yükseköğretim sistemini kuracağız! Tüm halkımıza söz veriyoruz."
© Tüm hakları saklıdır.