CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Türkiye’yi daha önce krizlerden çıkaran kadroların kendi partilerinde yer aldığını belirterek, “Geçmiş dönemde krizleri yönetmiş, bu krizlerden ülkeyi çıkarmış çok tecrübeli arkadaşlarımızın CHP Ekonomi Masası’nda görev yaptığını göreceksiniz. Şunu iddia ediyoruz; devleti, ekonomiyi en iyi bilen kadrolar bizde. Dolayısıyla da biz ülkeyi bu krizden hızla çıkarırız” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak başkanlığında oluşturulan Ekonomi Masası heyeti, Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi Ticaret Merkezi’nde esnaf, sendika, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve oda başkanlarıyla bir araya geldi.
Heyette Öztrak’ın yanı sıra milletvekilleri Çetin Osman Budak, Mehmet Akif Hamzaçebi, Bedri Serter, Tahsin Tarhan, Özkan Yalım, Gökan Zeybek, Turan Aydoğan, Aşkın Türeli yer aldı. Toplantıya ise Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Ticaret Borsası Başkanı Ömer Zeydan, Eskişehir Ticaret Odası Başkanı Metin Güler de katıldı.
Faik Öztrak, Türkiye’nin salgında kontrolü kaybettiğini savunarak, şöyle konuştu:
“Geçtiğimiz ay 17 günlük kapanmadan önce bütün dünya açılıyordu, biz kapanıyorduk. 6 ay kaybettik daha işin başında gerekli aşı bağlantılarını yapmamamız nedeniyle. Aşı stratejisi tamamen Çin aşısı üzerine kuruldu. Bu yıl nisan ayında da yerli aşı hazır olacaktı. Ortada yerli aşı yok, Çin aşısı da bir türlü gelmiyor. Pek çok ülke geçtiğimiz yıl ortalarında Almanya'da aşı siparişi verirken bizim hükümet seyretti. Bugün itibarıyla nüfusun sadece yüzde 15'i iki doz aşı olabildi. Bu hızla nüfusun yüzde 70'i dünyada kabul edilen bağışıklık seviyesine ulaşabilmek için daha 1,5 yıla ihtiyacımız var. Ciddi bir kuraklıkla bu sene herhalde karşılaşacağız, maalesef. Bunun iki tane sıkıntısı var. Bir dünya çok ürkekleşti, kendi tarım ürünlerini satmak konusunda. Ürün bulmakta zorlanacağız. İki, gelecek yıl çiftçimiz bu çarkı nasıl çevirecek merak ediyorum. Bu riskleri göğüsleyecek bir cephaneye de sahip değiliz. Yaklaşık 186 milyar dolarlık bir borcu önümüzdeki bir yılda çevirmek zorundayız. Üstüne bir de 14 milyar civarında cari işlemler açığından gelecek şeyi koyarsanız yaklaşık 200 milyar doları bir şekilde çevirmemiz gerekiyor önümüzdeki yıl”
Türkiye’de milletvekili düşürme, parti kapatma konularının çok ciddi şekilde belirsizliği arttırdığını öne süren Öztrak, şunları söyledi:
“Aslında bu buhranın sorumlusu ne salgın, ne dış güçler sorumlu ‘Her şeyi ben bilirim’ diyen bir yönetim anlayışı. İnsan hakları ve ekonomik reform paketleri ölü doğdu. Ekonomik reform takvimi diye bir takvim verildi. Vadesi son derece uzun, somut bir şeye, çapaya bağlanmamış olan bir takvim. Dolayısıyla güveni yeniden sağlayacak olan bir program ortada yok. Rezervler biraz önce söyledim, çok hızlı bir şekilde eritildi. Siyasi belirsizlikler, kutuplaşma çok arttırıldı. Milletvekili düşürmeler, parti kapatmalar, bunlar böyle çok ciddi şekilde belirsizliği arttıran hususlar. Bir başka önemli olay, Türkiye ilginç bir dönemi yaşadı. Pandemi ile mücadele ediyorsunuz ama pandemi ile mücadele eden hükümetin mensubu olduğu siyasi parti lebalep kongreler yaptı. Vatandaşa, esnafa her şey yasaklandı ama hükümete destek veren parti istediği gibi toplantılar yaptı. İstediği gibi yetkililer cenazelere gitti. Sonuçta da insanlar pandemiyi hafife aldı. Bu lebalep kongrelerde de pandemi yayıldı ve bütün dünya açılırken biz kapanmak noktasına gittik. Bu aynı zamanda adalet duygusunu da yıprattı. Aşılama, açılma ve bu süreçlerde güven verecek ortada bir paket yok. Çoğu insan ne zaman aşılanacağını bilmiyor. Çoğu sektör mensupları ne zaman aşılanacağını bilmiyor. Bir şeyler söyleniyor ama hep erteleniyor.”
Sedat Peker açıklaması
İsim vermeden organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in videolarına değinen Öztrak, şu ifadeleri kullandı:
“Bir yandan suç örgütü elebaşısı konuşuyor. Öbür tarafta İçişleri Bakanı çıkıyor, ona cevap veriyor. ‘10 bin dolar alan milletvekili var, siyasetçi var’ diyor. Söylemesi lazım, ismini vermesi lazım. Suç bunun ismini vermemesi, söylemiyor. Bir başkası başka bir şey söylüyor. Bir bakıyorsunuz karşınızdaki iktidar aslında ciddi bir kavgalı evmiş. Bunlar gece gündüz kavga ediyormuş, birbirlerine oyun, kumpas kuruyormuş. Milletin, devletin meseleleriyle bir türlü tabi ilgilenemiyorlar. Bir başka önemli konu, devlet krizinin önemli bir ayağı, bence en somut göstergelerinden bir tanesi bu Merkez Bankası ile ilgili olarak yaşanan gelişmeler, En son Türkiye Cumhuriyeti Merkezi Bankası başkanı 132 gün dayanabildi. Dünyada Merkez Bankası başkanları 5 yıllığına 10 yıllığına gelirler. En kısası 5 yılda gider. Ama bizde son dönemde sürekli biz Merkez Bankası başkanı değiştirdik. Sonuç yüzde 19 politika faiziyle dünyada en yüksek faiz veren 7’nci banka, politika faizi uygulayan 7’nci banka Merkez Bankası. 2018 haziran ayından bu yana 4 tane Merkez Bankası başkanı gördük. Gece yarısı kararnameleriyle başkan yardımcıları görevden alındı ve en son geçtiğimiz hafta genel müdürlüklerden, daire başkanlarından 100 tane Merkez Bankası orta ve alt düzeyde görevlisi bir anda görevden alındı, başkaları yerlerine getirildi. Yani kimse şunu görmüyor, Türkiye ciddi bir sıkıntının içinden geçiyor. Ve burada liyakat ve tecrübe son derece önemli. Ama bu insanların hepsini görevden aldılar. E ne oluyor? Dışarısı da bizim notumuzu veriyor. Ondan sonra başlıyor dolar yukarı doğru gitmeye. Son Merkez Bankası başkanı değişikliğinden bu yana Türkiye’de dolar kuru yüzde 15 değer kaybetmiş. Dünyada birinciyiz, yerli parasının değer kaybı bakımından dünyada birinciyiz. Kimsenin bu ülkeyi bu hale getirmeye hakkı yok ki. Sonuç olarak bunların bedelini de milletimiz ödüyor”
CHP'nin çözüm önerileri
Ekonomi başta olmak üzere CHP’nin çözüm önerilerini de dile getiren Öztrak, yeni bir ekonomik programa ihtiyaç olduğunu söyledi. Türk bürokrasisinde bu programı hazırlayabilecek kadroların var olduğunu kaydeden Öztrak, şu ifadeleri kullandı:
“Peki bunları söylüyoruz da kısa dönemde ne yapmak gerekiyor? Ne öneriyorsunuz derseniz, onlara da kısaca değineyim. Hep söylüyorum baştan itibaren, güven uyandıran doğru düzgün çapaları olan saydam, vatandaşın baktığı zaman ‘hah uyguluyorlar’ diyebileceği bir programa ihtiyacımız var, ekonomik programa ihtiyacımız var. Bir türlü böyle bir program her ne hikmetse ortaya konmuyor. Halbuki Türk bürokrasisinin öyle bir programı gayet rahatlıkla ortaya koyabilecek kabiliyeti var. Mesela 2001 yılında bunu yaptık. İkincisi bir gerçekçi ve somut bir aşı takvimini mutlaka bu milletin önüne koymak lazım. Dışarısının da önüne koymak lazım. Üçüncüsü esnaf çok yıprandı, çiftçi çok yıprandı, diğer kesimler önemli ölçüde işini devam ettirebilme gücünü kaybetti. Dolayısıyla bunlarla ilgili olarak bir defalık bile olsa yeni bir doğrudan gelir desteği odaklanmış, refahı yayacak bir doğrudan gelir desteğini bu kesimlere vermek gerekiyor. Yani işini kaybedenlere, esnafa, diğer kesimlere vermek gerekiyor. Ama bunları yaparken de ekonomide bu mali politikaları gevşetmenin önümüzdeki dönemde nasıl telafi edileceğini de açıklamanız gerekiyor. Ülkeyi daha önce krizlerden çıkaran kadroların bizde olduğunu söylemek istiyorum. Geçmiş dönemde krizleri yönetmiş, bu krizlerden ülkeyi çıkarmış çok tecrübeli arkadaşlarımızın CHP Ekonomi Masası’nda görev yaptığını göreceksiniz. Şunu iddia ediyoruz; devleti, ekonomiyi en iyi bilen kadrolar bizde. Dolayısıyla da biz ülkeyi bu krizden hızla çıkarırız. Ama şöyle çıkarırız, ortak akla ve istişareye ağırlık vererek çıkarırız”