CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel; 2015 yılında, İstanbul Gazi Mahallesi’nde, nereden geldiği belli olmayan bir kurşunla vurularak felç kalan ve 2 yıllık tedavisinin sonucunda yaşamını yitiren Ahmet Emre Çavuş'u, Meclis gündemine taşıdı.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na soru önergesi verdi. Özel, önergesinde; 17 yaşındaki Ahmet Emre Çavuş'un, 2 Ağustos 2015 akşamı, Sultangazi’de arkadaşlarıyla yürüdüğü sırada nereden geldiği belli olmayan bir kurşunla boynundan yaralandığını hatırlattı. Özel, omuriliği zedelenen Çavuş'un vücudunun yüzde 99’unun felç kaldığını ve ilk 7 ayı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Üniversitesi’nde olmak üzere, 2 yıl tedavi görmesine karşın kurtarılamayarak 13 Ağustos 2017’de hayatını kaybettiğini belirtti.
Çavuş’un ölümüne neden olan olayın üzerinden 6 yılı aşkın bir süre geçmesine karşın failin bulunamadığını vurgulayan CHP'li Özel, bireysel silahlanma sorununa ilişkin çalışmalarıyla bilinen Umut Vakfı’nın 2020 yılına ilişkin hazırladığı 'Türkiye’nin Silahlı Şiddet Haritası Raporu'na dikkati çekti. Rapora göre; 2020 yılı içinde basına yansıyan 3 bin 682 silahlı şiddet olayı yaşandığını, 2 bin 40 kişinin öldüğünü, bu verilerin 2015 yılı ile kıyaslandığında yüzde 69 oranında bir artış gözlendiğini belirten Özgür Özel, bu çerçevede İçişleri Bakanı Soylu'ya şu soruları yöneltti:
"- 6 yıl önce yaşamını yitiren Ahmet Emre Çavuş’un ölümüne ilişkin soruşturma ne aşamadadır? Failin bulunmasına ilişkin çalışma ne aşamadadır?
- 2020 ve 2021 yılında, ateşli silahla yaşamını yitirenlerin sayısı kaçtır? Ateşli silahla meydana gelen ölüm olaylarında, fail bulunamayan kaç cinayet yaşanmıştır?
- Türkiye’de, bu tür ölüm olaylarının ve dolayısıyla bireysel silahlanmanın azaltılmasına yönelik bir önlem alınacak mıdır?"
"Benim oğlumu kim vurdu?"
Ahmet Emre Çavuş'un babası, Bireysel Silahlanmaya Hayır Platformu Başkanı gazeteci Bülent Çavuş, 2 ay önce ANKA Haber Ajansı’na konuşmuş ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya seslenerek, "6 yıldır sesimi duyurmaya çalışıyorum. Bir gün bizim sesimizi duyup sormadınız ‘Sizin derdiniz nedir’ diye. Benim oğlumu kim vurdu?" demişti. (ANKA)
