CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, "Kadınların canıyla oynayan ve İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararı alanları ilk seçimlerde sandığa gömeceğiz. Millet İttifakı ile birlikte ilk bir hafta içerisinde İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden yürürlüğe sokacağız" dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Karabağlar ilçesinde hizmete açtığı Mustafa Necati Kültür Merkezi'nde düzenlenen ilk etkinlik olan Uluslararası Kadın Sempozyumu'na, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP Parti Meclisi Üyesi ve Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel ve yurttaşlar katıldı.
"2020'den bu yana 281 kadın katledildi"
CHP'li Aylin Nazlıaka, kadına yönelik şiddetin arttığı bir dönemde “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” diye düzenlenen sempozyumun önemine değindi. Nazlıaka, şöyle konuştu:
"Tek adamın bir gece yarısı Resmi Gazete'de yayınladığı kararla İstanbul Sözleşmesi feshedildiğinden bu yana biz kadınlar 'Vazgeçmiyoruz' dedik, vazgeçmemeyi sürdürüyoruz. Kadın düşmanı zihniyete karşı bir araya geldik. Adeta bir can simidi olan İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmek kadınların en temel yaşam haklarının ellerinden alınması demek. Kadınların yaşam hakkı için mücadelemizi sürdürüyoruz. Fesih kararının üzerinden 24 saat geçmeden 6 kardeşimiz hunharca katledildi. 20 Mart 2020'den bu yana, 125'i ‘şüpheli’ denilerek 281 kız kardeşimiz hayattan koparıldı. Şüpheli ölüm diye bir şey yoktur. Soruşturması olmayan, üzeri kapatılmış dosyalar vardır. CHP olarak, İstanbul Sözleşmesi'nin bir maddesini hayata geçirerek çağrı merkezi kurduk. 7/24 çalışan merkez ile ücretsiz psikolojik, hukuki, barınma desteği verdik. Duruşmalarda adliyelerde onlarla bir araya gelerek destek veriyoruz. Hiçbirimiz, hepimiz kadar güçlü değildir. İlk seçimlerde iktidara geleceğiz. O zaman sorunları merkezi yönetim politikalarıyla yerinde çözeceğiz. Mutlaka kadına yönelik şiddeti sonlandıracağız."
"İstanbul Sözleşmesi uygulansa bugün en az 3 bin kadın daha hayatta olurdu"
İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmeden önce de tam olarak uygulanmadığını söyleyen Nazlıaka, şöyle devam etti:
"İstanbul Sözleşmesi uygulansa bugün en az 3 bin kadın daha hayatta olurdu. Çocuklara cinsel istismarda bulunanlar delil yetersizliği nedeniyle serbest kalamazdı. Birçok kişi cezasızlıkla iyi hal indirimleriyle sokakta dolaşıyor olamazdı. Birçok kız kardeşimiz şiddete maruz kalmayacaktı. Eşit bir ülkede yaşamadığımız için kadına yönelik şiddet azalmadan devam ediyor. İki cinsiyetten biri değil, ikinci cinsiyet olarak konumlandığımız için şiddet devam ediyor. Kadınların canıyla oynayan, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararı alanları ilk seçimlerde sandığa gömeceğiz. Millet İttifakı ile birlikte ilk bir hafta içerisinde İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden yürürlüğe sokacağız. Birilerinin yaptığı gibi mış gibi yaparak değil, tek tek maddelerini uygulayacağız. Samimi olacağız."
"Taliban'ı tanımıyoruz"
Sempozyumda Afgan kadınların da yer aldığını anımsatan Nazlıaka, "Erdoğan, 'Taliban ile ters düşen yanımız yok' dedi. Biz bu açıklamayı reddediyoruz. Taliban'ı tanımıyoruz, tanımayacağız. Tanıyanı da tanımayacağız. Taliban'ın ilk icraatının dul kadınlar ile 15 yaşındaki kızların savaş ganimeti gibi verilmek istendiğini asla unutmuyoruz" diye konuştu.
"Buluşmamızın kadın mücadelesine büyük katkı koymasını diliyorum"
Sempozyum öncesi konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, şunları söyledi:
"Uluslararası Kadın Sempozyumu ile kadınların hak ihlallerine karşı mücadelelerini ve güç birliği oluşturmalarını destekliyoruz. Amacımız, ülkemiz ve dünyada her geçen gün artan kadına karşı şiddeti bir kere daha gündeme taşımak ve çözüm yollarını işaret etmek. Şiddet gören kadınlar ayrı ülkelerde yaşayıp ayrı dillere, dinlere veya etnik yapılara sahip olsa da yaşadıkları sorunlar ve mücadeleleri birbirine çok benziyor. Eşitlik, adalet, demokrasi ve özgürlük dünya kadınlarının temel ve meşru talepleri. Bu değerli sempozyumda ülkemiz haricinde farklı coğrafyalarından gelen kadınlar, kendi ülkelerindeki özgün mücadele yöntemlerini paylaşacak. Sorunların çözümünde kadınların iradesine ihtiyaç duyduğumuz, bir kez daha burada ifade edilmiş olacak. Buluşmamızın kadın mücadelesine büyük katkı koymasını diliyorum."
"Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması gerekmektir"
İyi Parti Kadın Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu ise “Kadınların temel sorunlarının en başında yoksulluk, sonra şiddet, cinayetler ve istihdam gelmekte. Bu sorunlar artık politik bir sorun olmaktan çıkarılıp toplumsal bir sorun olarak görülmeli ve insanlık dramıyla bu şekilde mücadele edilmelidir. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması gerekmektir."
CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer moderatörlüğünde yapılan Uluslararası Kadın Sempozyumu'nda farklı coğrafyalardan kadınlar kendi mücadelelerini aktardı, sorunlar ve çözüm önerileri konuşuldu.