Gündem

CHP’li Kaboğlu hazırladıkları yargı metnini anlattı: Cumhurbaşkanına hakaret suçu kalkacak, HSK’nın yerine Adalet Yüksek Kurulu getirilecek

Kabo

08 Ekim 2019 10:54

CHP bir süredir üzerinde çalıştığı ‘Adil Yargılama Hakkı Yasa Önerisi’ni TBMM’ye getirmeye hazırlanıyor. CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu,  Cumhurbaşkanına hakaret suçunu kaldıran, HSK’nın yerine Adalet Yüksek Kurulu’nu getiren önerinin detaylarını anlattı.

Çalışmalara sekiz partiyi davet ettiklerini belirten Kaboğlu, bu davete Demokrat Parti, HDP, Saadet Partisi ve Türkiye İşçi Partisi’nin katıldığını söyledi, sempatiyle bakmalarına, katılmak isteyen vekiller olmasına rağmen İyi Parti’nin fiilen toplantılarda gelmediğinin altını çizdi.

Prof. Kaboğlu, 14 ayrı kanun teklifi ve 228 madde yazımının gerçekleştirildiği metinle ilgili, “Yasa önerileri içinde üçü anayasayla alakalı. Özellikle adil yargılanma hakkının 7 ortak ilkesi asgari standart olarak söz konusu. Bunlardan en temeli, bağımsız ve tarafsız yargı. Tarafsız savcı, bağımsız statüde olmalı. Biz anayasanın bu konuyla ilgili maddelerine el atmak zorunda kaldık” dedi.

HSK yerine Adalet Yüksek Kurulu

Hürriyet’ten İpek Özbey’in haberine göre, HSK yerine Adalet Yüksek Kurulu kurulacak. Kurulun üye sayısı 19 olacak, üyelerin seçimini Yargıtay, Danıştay ve TBMM yapacak. Bakanın kurul toplantılarına katılma ve söz hakkı var, oy hakkı yok. Hâkimlik ve savcılık teminatlarının ayrıldığı öneride, coğrafi teminat sağlanıyor. Hâkimlere emeklilik yaşı olarak 68 yaş öngörülüyor. Bağımsızlığın yanına tarafsızlık ekleniyor, savunma hakkına anayasal güvence getiriliyor.

OHAL süresi 1 ay

Pakete göre, OHAL süresi bir aya düşürülüyor. Tutukluluk sürelerinin kısaltılması, ters kelepçe uygulamasının yasaklanması gibi maddelerin de yer aldığı öneride, son yıllarda çok tartışma yaratan cinsel suçlarda mağdur beyanının, soruşturma başlatılması için yeterli kabul edileceği belirtiliyor. Bir düzenleme de hakaret suçuyla ilgili.

Kaboğlu düzenlemeyi şöyle anlattı:

"Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına göre politikacılar daha ağır eleştirilere muhatap kalabilirler. Özellikle cumhurbaşkanlığı ile parti genel başkanlığı unvanları birleştikten sonra madde 299’un anlamı kalmadı. Çünkü AİHM kararlarına göre bir yasa maddesinin yasa maddesi olarak değerlendirilebilmesi için onun anlaşılabilir olması gerekir. Oysa bir yurttaş, geleceği için karar merciinde bulunan kişilere yönelik olarak görüşlerini, eleştirilerini ortaya koyabilir. Bunu kime yönelttiğini bilemez, cumhurbaşkanı mı yoksa parti genel başkanı olarak mı bir konuşma yapılıyor; ayırt etmek çok zor.  Zaten TCK 125’inci madde hakareti yaptırıma tabi tutuyor. O yüzden mahkemelerin meşgul edilmemesi için bu alanda bir düzenleme gereği görüldü ve cumhurbaşkanına hakaret suçu kaldırıldı.”