Adalet Raporu'nun, derinleşen ekonomik krizin ve Tek Adam rejiminin yarattığı kaos ortamının tablosu olduğunu söyleyen CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, raporla ilgili şu bilgileri verdi:
"Kanun değişiklikleri yurttaşların hemen hemen her alandaki adalet taleplerine çare olmadı"
"Bir yandan Anayasa'nın değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddeleri üzerinde tartışmalar yaşanırken, diğer yandan Meclis'te 2020 Yılı Merkezi Yönetim ve Kesin Hesap Kanunu ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu da dahil olmak üzere 29 kanun teklifi görüşüldü. Toplam 590 madde yasalaştı.
27 kanun teklifinin 4'ü normal kanun teklifi olurken geri kalan 19'u ise ‘Anayasa'ya aykırı’ olduğu defalarca dile getirilen torba kanun düzenlemeleri oldu. Yapılan kanun değişiklikleri yurttaşların hemen hemen her alandaki adalet taleplerine çare olmadı.
Aksine AKP iktidarı, adaletsiz düzenini biraz daha derinleştirdi. Adalet kavramı algısı toplum tarafından sadece adliye koridorlarıyla sınırlı olmaktan çıktı, her alanda adalet talepleri yükseldi."
"Derin uçurumu Sayıştay raporu da gözler önüne serdi"
"İktidarın ihalelerdeki usulsüzlükleri, kadrolaşma girişimleri, para ve rant aktarımları, doğrudan belirlenen isimlerden ve şirketlerden mal ve hizmet alımları, kamu kurumlarının kaybolan araçları, cemaat ve vakıflara verilen destekleri, çift maaşlı bürokratlar ortaya çıkarken, yurttaş hemen hemen her ihtiyaç kalemine gelen zamlarla boğuşmaya, geçinmeye çalıştı.
Bu derin uçurumu Sayıştay raporu da gözler önüne serdi. Kamu İşletmeleri Genel Raporu'na göre 2017'de zarar eden kamu işletmelerinin sayısı 16 iken 3 yılın sonunda 28'e çıktı. Kısaca bütçe yurttaşın sırtında kambur olurken AKP yandaşlarının cebini doldurdu."
Rakamlarla hak ihlalleri
Basına yansıyan olaylardan derlenen, bu nedenle en az denilen, ülkedeki sosyal, ekonomik, hukuki kısaca Anayasa ile tanınan tüm hakların ihlalinin bir yıllık tablosu şöyle;
"505 toplantı ve gösteriye kolluk kuvvetlerince müdahale edildi.
10 bin 151 kişi çeşitli soruşturmalar kapsamında gözaltına alındı.
256 kadın boşanmak istediği, barışmayı reddettiği, ilişkiyi reddettiği için yani kendi hayatına dair karar aldığı için birinci derece yakını, eski eşi ya da sevgili tarafından öldürüldü. 186 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu.
2 bin 17 işçi çalışma koşulları nedeniyle hayatını kaybetti.
Son üç ayda ise;
Cezaevlerinde 4 bin 318 kişi hak ihlaline uğradı.
183 bin 934 öğrenci yurtsuz kaldı
254 toplantı ve gösteriye kolluk kuvvetlerince müdahale edildi. Çeşitli soruşturmalar kapsamında toplamda 567 kişi gözaltına alındı.
En az 72 kadın kendi hayatlarıyla ilgili karar vermek istedikleri için evli oldukları erkek, sevgili, akraba ya da birinci derece yakınları tarafından öldürüldü. 49 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu.
En az 35 haber konusuna erişim engeli getirildi. 220 haber sitesinde ilgili haberlere ulaşılamadı. 17 basın mensubu haber takibi sırasında gözaltına alındı.
Cezaevlerinde en az 659 kişi hak ihlaline uğradı."