CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "Dün Dışişleri Komisyonu'nda Cumhuriyet Halk Partisi, İyi Parti ve Halkların Demokratik Partisi, Libya ile yapılan uluslararası anlaşmaya ret oyu verdik" dedi.
Altay, konuyla ilgili olarak şunları kaydetti:
"Birçok gerekçemiz var. Yıllardır uluslararası anlaşmalar olur Meclis’e gelir, biz CHP olarak yüzde 99’una evet deriz. Daha önce gelen Münhasır Ekonomik Bölge Anlaşması olarak bilinen Akdeniz’de deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasıyla ilgili metne de geçen hafta evet oyu verdik. Neden? Doğu Akdeniz’de çıkarlarımız Türkiye’nin yanlış dış politika argümanlarından dolayı sıkıntıya düştü. Sadece bizim düşse bir şey değil KKTC’nin de oradaki hak ve çıkarları sıkıntıya düştü. Biz Libya ile birlikte bir Münhasır Ekonomik Bölge Koridoru’nun açılmasıyla KKTC’nin hak ve menfaatlerini savunma noktasında elimizi güçlendirelim istedik."
"Bu felaket anlaşmaya geçit vermezler diye ümit ediyorum."
CHP Grup Başkanvekili, Erdoğan'ın, Kanal İstanbul projesiyle ilgili Montrö hatırlatmasına, "Montrö ile bana bir şey verilmedi demek gaflettir" diye yanıt verdi.
Altay'ın eleştirdiği Erdoğan açıklaması için TIKLAYIN
Meclis'te açıklamalarda bulunan Engin Altay'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Bahçeli beka dediyse Erdoğan yeni bir yenilgi alacaktır"
"Sağ olsun Bahçeli beka dedikçe AKP seçim kaybediyor. Bekanın ne olduğunu herkes biliyor. MHP diye de bir parti var. Sayın Bahçeli konuşunca ben AKP Genel Başkanı konuşuyor sanıyorum. Bahçeli'nin geçmişte Erdoğan ile ilgili söylediklerini ben şu anda ağzıma almaya utanırım. Sayın Bahçeli konuşmaya devam etsin. Bahçeli beka dediyse Erdoğan yeni bir yenilgi alacaktır."
CHP'li Urla Belediye Başkanı'nın tutuklanarak yerine kayyım atanmasına tepki: Yargının sopası Erdoğan'ın elinde
"Sahiden FETÖ ile bir irtibat, bağlantı varsa bizim TCK ortada. Bizim kanuna saygımız var. Ama ispatlanmadan bir belediye başkanını tutuklayıp kodese koyup yerine kayyum atamak... Diktatörlük deyince kızıyorlar ama bunun adı diktatörlüktür. Dava daha iddianame aşamasındayken mevcut belediye başkanının tutuklanması yargının Erdoğan'ın sopası haline geldiğinin de somut bir örneğidir."
