CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Adalet Yürüyüşü’ne yönelik yoğun bir ilgi olduğunu belirterek “Anketi biz yaptırmadık ama bize gelen haberde AKP’nin bir anket yaptırdığı ve burada yüzde 70 civarında veya 75 civarında adalet yürüyüşünü desteklediği görülmüş” dedi.
Tezcan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın G20 için ziyaret edeceği ülkede miting yapmasına izin vermeyen Almanya’nın kararını değerlendirdi.
“Almanya’da cumhurbaşkanının ifade özgürlüğünün kısıtlanması, miting yapmasının önlenmesini doğru bulmadıklarını” söyleyen Tezcan Türkiye’deki duruma ilişkin de bir eleştiri getirdi.
Tezcan, “Türkiye’de düşünce ve ifade özgürlüğüne konan sınırlar Erdoğan’ın Almanya’da başına gelenin yüzlerce kat daha fazlasıdır” dedi. AKP’nin bundan bir ders almasını umut ettiklerini belirten Tezcan,” Bu karardan rahatsız olanın ülke içinde düşence ve ifade özgürlüğü için daha dikkatli davranması gerekir. Bu çerçevede bu yaşanan olay bir kez daha düşünmeye sevk eder” dedi.
Tezcan’ın Adalet Yürüyüşü ve Almanya’nın tutumuna ilişkin T24’e yaptığı değerlendirmeler şöyle:
“Adalet sözcüsü Kılıçdaroğlu’, ‘Yürü aslanım’ diyen bir kadın vardı. ‘Adaletin kılıcı Kılıçdaroğlu” diye evlerinden, balkonlarından seslenenler var. Vatandaşın yeni tarifleri çıkıyor ortaya, çok büyük bir ilgi var güzergâhlarda, yoğun destek mesajları var, bu da halkımızın adalete susamışlığını gösteriyor. Bu yürüyüş sırasında bunu çok iyi fark ettik.
Hava koşulları çok yoğun, aşırı sıcaklar var ama kararlı biçimde yürümeye devam ediyoruz. 9 Temmuz’da saat 18.00’de bekliyoruz. Bu yürüyüş içerisinde kendisini bir şekilde ‘Ne yapabilirim’ diye yürüyüşe gelemeyenlere yapılacak güzel şey 9 Temmuz’da bekliyoruz.
Anketi biz yaptırmadık ama bize gelen haberde AKP’nin bir anket yaptırdığı ve burada yüzde 70 civarında veya 75 civarında adalet yürüyüşünü desteklediğini vatandaşların görmüşler böyle bir sonuç geldi kulağımıza, son dönemde yürüyüşe dönük AKP genel başkanının ilk andaki kadar yüksek perdeden tepki vermemesi belki ondan kaynaklanıyordu.
“Türkiye’de düşünce özgürlüğüne konulan sınır...”
Erdoğan’a miting izni verilmiyor kıyameti koparıyorlar, biz düşünce ve ifade özgürlüğünün her yerde herkes için sınırsızca kullanılması gerektiğini düşünüyoruz. Şimdi Almanya’da cumhurbaşkanının ifade özgürlüğünün kısıtlanması, miting yapmasının önlenmesi doğru değil, kabul edilebilir bir şey değil. Ama Türkiye’de de adalet yürüyüşü başladığı zaman çıkıp ta ‘bu bir lütuftur, bizim lütfumuzdur’ demek ve bunu terör örgütleriyle irtibatlandırmak düşünce ve ifade özgürlüğüne en yüksek perdeden ket vurmak, engel çıkarmaktır, ambargo koymaktır.
Türkiye’de düşünce ve ifade özgürlüğüne konan sınırlar Erdoğan’ın Almanya’da başına gelenin yüzlerce kat daha fazlasıdır. Bu kadardan rahatsız olanın ülke içinde düşence ve ifade özgürlüğü için daha dikkatli davranması gerekir Bu çerçevede bu yaşanan olay bir kez daha düşünmeye sevk eder.
“Kendileri için istemediklerini Türkiye’de başkaları için reva görmemeleri gerekiyor”
Bizim adalet yürüyüşümüz de bu noktada düşünce ifade özgürlüğünün hayata geçirilmesi savunulması ve yerleşmesi açısından çok önemli bir adım. Uluslararası alanda bu gelişmeyle bu ikisini hükümetin değerlendirip ele alıp dışarıda kendileri için istemediklerini Türkiye’de başkaları için reva görmemeleri için gerekiyor. Oradan bir ders çıkarsın. İçerideki ifade ve düşünce özgürlüğü kısıtlamaları, sınırlamaları, onların karşılattıklarında daha fazla. Buradan ders alsınlar, söylediğimiz bu.
Oraya kızıyorsun ayağını denk alacaksın ve ders alacaksın. Kendine yapılmasını istemediğini başkasına yapmayacaksın, onun için bunun ders olmasını umut ediyoruz, ders alacağı konusunda pek ihtimal vermiyoruz ama umut ediyoruz.
“Kaos planlayanların elinde patlar”
Provokasyonlara prim vermiyoruz. Provokatif eylemlerin hazırladığını duyuyor ve görüyoruz buna karşı kendi arkadaşlarımızla kortej güvenliği için önlemleri alıyoruz. Kaos planlayanların hepsinin elinde patlar bu. Bu dalgayı durdurmayı kalkan o dalganın altında kalır.