CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun öncülüğünde, partinin İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanması sonrası başlatılan "adalet yürüyüşü"nün on dokuzuncu gününde Parti Meclisi (PM) toplantısı, güzergâh üzerinde gerçekleştirildi. Toplantı sonrası açıklamalarda bulunan Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'a yönelik olarak "Demokrasi nöbeti çağrısı yaparken, adalet yürüyüşünü de gündemlerine almalarını tavsiye ederiz" dedi.
Tezcan, sözlerinin devamında "Adalet Yürüyüşü için akla gelmedik şeyleri söyleyenlerin sokaklarda demokrasi nöbeti tutma ihtiyacı hissetmeleri önemli bir gelişmedir" ifadesini kullandı.
Bülent Tezcan'ın açıklamaları şöyle:
"Parti Meclisi toplantımızı, yürüyüş güzergâhında yaptık. İlkleri yapıyoruz. Daha önce de grup toplantımızı ve MYK toplantımızı güzergâh üzerinde yapmıştık. Bütün zor koşullara rağmen yürüyüşümüz devam edecek, çünkü hedefimiz kutsal, kutsal bir amaç için yürüyoruz. Adalete ulaşıncaya kadar mücadelemiz devam edecek. PM 'Adalet Yürüyüşü'nü değerlendirdi, yürüyüşün bundan sonraki etabının nasıl olacağını konuştuk. Etkilerini konuştuk, asıl büyük hedef 9 Temmuz Pazar günü saat 18.00’de yapılacak Maltepe buluşması. Bu güne kadar yürüyüşümüze ciddi, büyük bir katılım var. Son hafta içinde yurttaşlarımızın Maltepe Meydanı'na büyük çaba göstermelerini ve enerjilerinin büyük kısmını Maltepe’ye yönlendirmelerini bekliyoruz.
"Bu çerçevede güçlü bir adalet sesi Maltepe’de yükselecektir. Bu yürüyüş bir parti yürüyüşü değil. O nedenle bu yürüyüşte parti flaması, pankartı yok. Tek bir pankartımız var, adalet. Maltepe Meydanı'nda da sadece adalet pankartımız olacak, tek bir sloganımız var ‘hak hukuk adalet’. Katılan, destek veren bütün vatandaşlarımızın buna dikkat etmesinden mutluyuz. Pazar günü de dikkat edeceğine inanıyoruz. Oraya adalet isteyen herkes davetlidir.
"Bu süreçte provokasyonlara dikkat çekmek istiyoruz. Adalet buluşmasını dağıtmayşa dönük provoke etmeye dönük duyumlar geliyor. PM bu konuda azami hassasiyet gösterilmesi gerektiği konusunu değerlendirdi. Güzerfgah boyunca tekbir slogan tek bir pankart bunun dıyındaki bayrak ve falamalara müsaade etmeyeceğiz.
"Dışardan provokatif girişimlere de alkışlarla cevap cvereceğiz. Buluyoruzki provokasyon yapmak isteyenler adalet ihtiyacında olacak. Adalet gibi kutsal bir ortak hdefte herkesin buluşacağı büşük yürüyüşü tamamlayacağız.
"Önümüzdeki hafta 15 Temmuz’un yıl dönümü. Parti Meclisi bu çerçevede de değerlendirmelerde bulundu. Biz iki 15 Temmuz olduğunu biliyoruz. Birisi halkın 15 Temmuz’u diğeri Saray’ın 15 Temmuz’u. Halkın 15 Temmuz’unu Saray’ın 15 Temmuz’una feda etmeyeceğiz. Halkın 15 Temmuzu'nun gündemi demokrasi. Halk 15 Temmuz'da demokrasiyi savunmak için canı pahasına direndi.
"Saray’ın 15 Temmuzu ise ne yazık ki 20 Temmuz darbesi, fırsatçılık. Halkın 15 Temmuz’unu yok etme çerçevesinde, Saray 20 Temmuz OHAL darbesini gerçekleştirdi. Biz halkın 15 Temmuz’una sahip çıkmaya devam edeceğiz.
"Demokrasi nöbeti güzel bir şey ama biraz önce söylediğim gibi halkın 15 Temmuz’unu yok edip, Saray’ın 15 Temmuz’unun darbeci anlayışı içerisinde bir nöbet organizasyonundan demokrasi çıkmaz. Halkın 15 Temmuz’unu temsil edecek demokrasi nöbetlerinden memnun oluruz.
"Sayın Erdoğan’ın veya Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü'nün demokrasi nöbeti çağrısı yaparken, adalet yürüyüşünü de gündemlerine almalarını tavsiye ederiz. Adalet yürüyüşü için akla gelmedik şeyleri söyleyenlerin sokaklarda demokrasi nöbeti tutma ihtiyacı hissetmeleri önemli bir gelişmedir.
"Demek ki sokaklarda demokrasi aranabiliyor. O halde sokaklarda adaletin aranabildiğini de anlamaları gerekir. Demokrasiyi katledenlerin demokrasi nöbeti çağrısı yapmalarının samimiyetinin takdirini de sevgili milletimize bırakıyorum."