İktidarın bu durumu siyasi bir manevra olarak kullandığını belirten Salıcı “İstanbul Sözleşmesini kendi içinde tartışan bir siyasi partinin kadına yönelik taciz, şiddet ve kadın cinayetleri konusunda istikamet göstermeye kalkması onların acziyetini gösterir. Biz bu konuyu mümkün olduğunca siyaset üstü mesele olarak algılayalım. Meseleye kadına karşı şiddet çerçevesinde bakalım. Meseleyi buradan gördüğümüzde iktidarın siyasi dili ortadan kalkıyor” dedi.
"Hodri meydan"
CHP’nin ve parti milletvekillerinin daha önce birçok kez kadına yönelik şiddete ilişkin araştırma ve soru önergeleri verdiğini, ancak AKP tarafından reddedildiğini belirten Salıcı, “Madem CHP’nin önergelerini reddediyorsunuz ki bu toplumsal bir mesele. Biz CHP olarak kadına karşı şiddet, tecavüz ve tacize yeltenen kişileri en ağır şekilde yaptırıma uğratacak yasa teklifinizi desteklemeye hazırız. Bizim verdiğimiz önergeler sizi rahatsız ediyorsa buyurun önergeleri siz verin” ifadelerine yer verdi.
"CHP kendi içinde olan herhangi bir sıkıntıyı parti mekanizmaları içinde işletir"
AKP iktidarı döneminde kadına ve çocuğa yönelik şiddet, taciz ve tecavüzün rekor seviyelere ulaştığını dile getiren Salıcı, şöyle konuştu:
“Sizin iktidarınız döneminde kadına ve çocuğa karşı şiddet rekor rakamlara ulaşmış durumda. Böyle bir siyasi iktidarın içinde olan kişilerin CHP’yi suçlayacak bir dil kullanmaları aymazlıktır. CHP’nin bu konudaki tavrı nettir. CHP kendi içinde olan herhangi bir sıkıntıyı parti mekanizmaları içinde işletir. AK Partili siyasetçilere ENSAR Vakfında yaşananları ve yaşanan süreçten sonra bakanlarının “bir kereden bir şey olmaz” anlamına gelen sözlerini hatırlatırım. CHP’nin yüzü ak, göğsünü gere gere kendi pozisyonunu ifade etmekten gocunmayacaktır.”
Ne olmuştu?
CHP’de Maltepe ilçe yöneticisi Umut K.’nın bir kadına tecavüz ettiği iddiasıyla tutuklanmasının ardından CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, söz konusu kişinin partiden ihraç edildiğini söylemişti.
Bu olayın ardından bir taciz iddiası da eski CHP Ümraniye Gençlik Kolları Başkanı G.Ö.A. hakkında yapıldı. Bu kişi tarafından tacize uğradığını iddia eden CHP Gençlik Kolları üyesi 20 yaşındaki D.A. suç duyurusunda bulunmuştu.
Bu olayların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere AKP'li siyasetçiler, CHP’yi kendi içindeki taciz iddialarına sessiz kalmakla suçlamıştı.
Erdoğan, CHP'nın kadın hakları konusunda "tam bir facia örneği" olduğunu savunurken, "CHP'de daha önce de benzer örneklerine defalarca rastlanan, kendi mensuplarını bile isyan ettiren, tecavüzlere sessiz kalan zihniyetin kadın hakları konusunda söyleyecek hiçbir sözü olamaz. Belediye başkanlarının, yardımcılarının kabahatlerini örtmek için kırk takla atanlar bunlar değil mi? İçlerindeki rezilliklere bakmadan önlerine gelene çamur atmayı, itibar suikastı yapmayı siyaset kılıfıyla örtmeye kalkanların maskelerini düşürmekte kararlıyız. Senin tecavüzcün, tacizcin, ahlaksızın kötü, benimki iyi... Bu yaklaşım kadar iğrenç bir anlayış yoktur" diye konuşmuştu.
TIKLAYIN - Erdoğan, CHP'ye yüklendi: Tecavüze sessiz kalan zihniyetin kadın hakları konusunda söyleyecek sözü olamaz