Hülya Karabağlı
T24/ANKARA - CHP, camiden hastaneye ve çocuk parkına kadar uzanan yelpazede kendine yer bulan baz istasyonlarının sağlık üzerindeki olumsuz etkileri için meclis araştırması verdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, GSM şirketlerinin baz istasyonu taktikleriyle bir adım öne geçtiklerine dikkat çekti ve “Ağaç şeklinde, saat kulesi şeklinde, mobese kamerası şeklinde. Değişik figürlerde camilere, hastanelere, okullara, çocuk parklarına dikiliyorlar.”
CHP’nin, başta kanser olmak üzere çevre ve insan sağlığı üzerindeki etkilerinin araştırılması için TBMM Başkanlığı’na verdikleri Meclis araştırması önergesi şöyle:
Ağaç, saat kulesi ve mobese kamerası biçimli
Mobil telefonlarla haberleşmeye yönelik kapsama alanı sağlanabilmesi amacıyla baz istasyonları kurulmaktadır. GSM şebekelerinin baz istasyonlarını kurarken ki son buluşları insanların tüylerini ürpertiyor. Yıllardır kavga ve tartışmalara neden olan baz istasyonu savaşlarında geliştirilen yeni taktiklerle GSM şirketlerinin bir adım öne geçtiği görülüyor. Ağaç şeklinde, saat kulesi şeklinde, mobese kamerası şeklinde… Değişik figürlerde camilere, hastanelere, okullara, çocuk parklarına dikiliyorlar.
Kansere davetiye çıkarıyor
Elektromanyetik kirlilik adı verilen bir tür çevre kirliliğine neden olan baz istasyonları beyin tümörü, lösemi gibi hastalıklara sebep oluyor, KANSER’e davetiye çıkarıyor. Her geçen gün hastalıklar ve ölümler artıyor. İnsan sağlığına verdikleri zararları ve can kayıplarını azaltmak, maddi ve manevi olarak hastaların yanında olduklarını göstermek için, Cep telefonu şirketlerinin karlarından bir kısmını (belirlenen bir yüzdelik dilimini) kanser araştırmaları ve kanser hastalarının tedavisi için sivil toplum kuruluşlarına aktarma gibi bir düşünceleri var mı acaba?
Yargıtay kararına rağmen kuruluyor
13.05.2003 tarihli Yargıtay kararıyla "Hiçbir hizmet, insan yaşamı kadar öncelik ve önem yaşamaz. Diğer bir anlatımla, yararlı bir hizmetin karşılığı olarak insanın ölümü uygun bir sonuç olarak kabul edilemez, insan yaşamında tehlike yaratan bir hizmetin, kişi ve yaşamı önüne geçmesi ve ona üstünlük tanınması doğru bir yaklaşım olarak düşünülemez’ denilerek uygun görülmeyen baz istasyonları kuruldukları yerden kaldırılmıştır. Ancak, Yargıtay tarafından kabul edilen bu karara rağmen baz istasyonları yaşam alanlarımız içinde dikilmeye devam ediyor. Bu tür istasyonlar kurulurken, kuruldukları yer itibariyle yerleşim alanı içerisinde oturan vatandaşlardan izin almaları gerekmektedir. Çok yerleşim alanında müsaade verilmemiş, insan hakları ihlali yapılmaya devam edilmiştir. İnsan sağlığına fazlasıyla zarar veren bir hizmet, insan yaşamının önüne geçer olmuştur.
Devlet önlem almıyor
Alkol ve sigaranın satışında ve kullanımında yaş sınırlaması olmasına rağmen, sigara paketlerinin üzerinde öldürür uyarısı olmasına rağmen cep telefonları için böyle bir sınırlama ve uyarının yapılmaması şaşırtıcıdır. Cep telefonu kullanımı yaşı giderek küçülüyor ve çoğalıyor.
İnsan ve çevreye son derece zararlı radyasyon yayan bu cihazların bu şekilde insan hayatını tehdit eder boyutlarda kullanılması ve halkın kandırılmasına göz yumulmaması gerekmektedir.
Devlet bu istasyonların tehlikesini çok iyi biliyor, ancak önlem almıyor.
Bu sebeple, Anayasa’nın 98 inci, TBMM içtüzüğünün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca Meclis araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.
