Burdur Cezaevi’ne yönelik operasyon sırasında kepçeyle kolu koparılan Veli Saçılık, devletten tazminat almayı umarken 500 bin liraya yakın “borçlu” çıkarılmasına isyan etti. Saçılık, “Tutuklandığımda 18 yaşındaydım şimdi 36 yaşındayım. 18 yıldır bu adamların hukuksuzluğundan, adaletsizliğinden bıktım” sözleriyle kararı yorumladı.
İlhan Taşçı'nın Cumhuriyet'te yer alan haberine göre Danıştay, Veli Saçılık’ın devlete karşı açtığı tazminat davasında kendisini “kusurlu” bularak, ödenen 150 bin lirayı faiziyle birlikte ödemesine hükmetti. Danıştay kararına ilişkin sorularımızı yanıtlayan Veli Saçılık, cezaevinde yattığı suçtan beraat ettiğini anımsatarak “Onun için İçişleri Bakanlığı’nda memurum şimdi. İlk tutuklandığımda 18 yaşındaydım, şimdi 36 yaşındayım. 18 yıldır bu adamların, bu hukuksuzluğundan, adaletsizliğinden bıktım” değerlendirmesini yaptı.
AİHM’nin de kendisini haklı bulduğuna işaret eden Veli Saçılık, “Şimdi Danıştay diyor ki, ‘Kepçeye tuğla atmışsın. Kusurlusun.’ Kepçe ne zarar görmüş, camı mı kırılmış? Hiçbir delil yok ortada. Bütün kararlar lehime olmasına rağmen ‘kendi kusurundan dolayı’ denilerek geçmişte verdiği tazminatı karşı tarafın avukatlık masraflarıyla birlikte 500 bin liraya dayamış durumdalar. 3 yıl yattım onun tazminatını vermediler. Kolumu koparttılar, köpeğin ağzına attılar bunun da tazmİnatı yok” değerlendirmesini yaptı.
Danıştay kararına göre kusurunu ise Veli Saçılık şöyle anlattı: “Jandarma operasyon yapmış, ben de direnmişim. Direnmek haktır öyle görüyorum. Ama 40 metrelik odaya buldozerle daldılar. İçeriye de 50 tane gaz bombası attılar. Ben duvara yaklaştım dozer kafasını sağa sola çevirince duvarla kepçe arasında kolum koptu. Ne direnecek, ne de taş atacak halim yoktu. Halim olsa kesin direnirdim de. Böyle bir adalet var mı? Kararla anlıyoruz ki Danıştay, taş atan herkesin kolunu koparmayı, öldürmeyi meşru sayıyor. Taş atmadım ama taş attınsa devlet de istediğini yapar demek isteniyor.”
Faiziyle birlikte 500 bin liraya ulaşacak parayı ödeme olanağına ilişkin sorumuza Veli Saçılık, şu yanıtı verdi: “1800 lira maaş alıyorum. 2.5 yaşında kızım var. Gayet mütevazı bir ekonomim ve hayatım var. Kalkıp 500 bin lira verecek bir kudretim yok. Hem kolumu koparıyorlar bir de ekonomik olarak beni zora sokuyorlar, yeniden kelepçeliyorlar. O zaman versinler kolumu, alsınlar paralarını ödeşelim. Konuyu karşılıklı kapatalım. Ben buna razıyım. Kolumu verebiliyorlarsa, yaşadığım acıları geri alıyorlarsa 500 bin lirayı bulmaya çalışırım.”