Çeşme’de 2007 yılından bu yana uygulanan dalış yasakları turizmcilere zor günler yaşatıyor. Turizmciler katı yasaklar yüzünden bitme noktasına gelen dalış turizmi için iyileştirme istiyor.
Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkan Yardımcısı ve Sisus Hotel Yönetim Kurulu Başkan Vekili D. Bülent Tercan, Çeşme’de bulunan tüm adaların ve neredeyse tüm Çeşme ve Ilıca Körfezi’nin, askeri yasak bölge ilan edilmesinin en çok dalış turizmine zarar verdiğini dile getirdi. Star gazetesinin haberine göre; Tercan, “Türkiye 2023 yılında 50 milyon turist ve 50 milyar dolar turizm geliri hedefliyor. Bu hedefe ulaşmak için turizmin önündeki bütün engelleri kaldırmamız lazım. Çeşme’yi dalış turizminin Sharm El Sheikh’i yapmak istiyoruz” dedi.
Dalış dergilerine konu oldu
Her şey dahil tatil zihniyetinden vazgeçerek İzmir çevresindeki turizmin çeşitlendirilmesi gerektiğini savunan Tercan, dalış sporunun da bu konudaki en önemli zenginliklerden biri olduğunu aktardı. Tercan, Amerika’da yayınlanan birçok dalış dergisinde 33 metreyi aşan su altı görüş mesafesi ile önemli bir dalış turizmi destinasyonu olarak söz edilen Çeşme Bölgesi’nde dalış turizminin geliştirilmesi gerektiğinin de altını çizdi. 2007 yılında alınan bir karar sonucunda Ilıca ve Çeşme Plajı ile Eşek Adası’nın tamamını kapsayan bir bölgeye dalış yasağı getirildiğini belirten Tercan, “Bölge yabancı turistlerin kullanımına yasaklandı. Bunun askeri gerekçelerle yapıldığını zannediyorum; fakat burada kimse ev yapmıyor. Sadece dalış turizmi için günü birlik kullanılıyor ya da tur tekneleri ile gelen insanlar denize girip geri gidiyor. Turisti yasaklayarak bir yere varamayız. Bu kararın gözden geçirip iyileştirilmesini ve dalış turizminin önünü açacak şekilde düzenlenmesini istiyoruz” diye konuştu.
12 ay turizm için engelleri kaldırın
Çeşme’nin dalış turizminin yanı sıra sörf ve termal turizmde de önemli bir bölge olduğunu; ama tanıtım eksikliği olduğunu dile getiren Tercan “Dalış turizmi yalnızca yazın yapılmıyor. Kış aylarında da dalış yapılabiliyor. Bu da bize 12 ay turizm yapma imkanı tanıyor. Engelleri kaldırıp, Çeşme’yi tanıttığımızda dalış turizmi 12 ay turizm yapmak için çok önemli bir silahımız olacak” dedi.
Turistler İzmir’i tanımadığı için İzmir’e getirmekte sıkıntı yaşadıklarına dikkat çeken Tercan, bu yasaklar altında durumun giderek zorlaştığını vurguladı. Bu yasakların sadece dalış turizmini değil, tur teknelerinin gezi yapmasını da yasakladığını aktaran Tercan, turistlerin dalış ve gezi için yasak olmayan bölgeler götürüldüğünü belirterek şöyle konuştu: “En güzel bölgeler yasaklanmış durumda. Teknenin içinde yabancı uyruklu bir vatandaş varsa askeri hücum bot yanaşıp ‘Yabancı turist varsa alandan çık’ diyor. Gezemiyorsunuz bile. Artık insanlar o bölgelere gitmiyorlar bile. Bu büyük bir problem. Sezonun başladığı günlerdeyiz. Buna çözüm bulmamız gerek. Esnaf, dalış okulları ve otelciler olarak masaya oturup çözüm üretmeye hazırız. Çeşme Turistik Otelciler Birliği konu ile ilgilenmiyor. Biz konuştuk; fakat geri dönüş gelmedi. Aynı şekilde Çeşme Belediyesi de bu konuda katkı sağlamalı."
Çeşme merkez olabilir
Çeşme’ye turist çekmek için zenginlikleri ve farklılıkların ortaya konması gerektiğini ifade eden Tercan, sadece otelleri tanıtarak turizme katkı sağlanamayacağını belirtti. Tercan, Çeşme’nin dalış turizmi için Monem Batığı, Yatak Odası, No Name, 88 Taşları, Yarık Kaya, Ildırı Fener Adası gibi ünlü dalış noktalarına sahip olduğunu sözlerine ekledi. Tercan, “Dalış turizminin gelişmesi için hurdaya ayrılmış bir hücum bot ve eski c47 uçaklardan istiyoruz. Bu hurdaları bize versinler, dalış okullarımız onları batıracak. Bırakalım turistler Türkiye’yi keşfetsinler. Çeşme’yi dalış turizminin Sharm El Sheikh’i yapmak istiyoruz” Gökçe Kırtıloğlu
Kısıtlı dalış alanları ihtiyaca yanıt vermiyor
Yasaklı alanlar yüzünden en büyük sıkıntıyı yaşayanların başında dalış okulları geliyor. Kısıtlı dalış alanları yüzünden yeterli eğitimleri veremediklerinden şikâyet eden okul yetkilileri, sezonun başlaması sebebi ile hızlı bir çözüm yolu bulunmasını istiyor. Çeşme Dalyanköy’de dalış okulu bulunan Mehmet Huz, yurtdışında katıldıkları fuarlarda yaptıkları anlaşmalar bulunduğunu; ancak yasaklı bölgelerin çok geniş bir alanı kapsaması sebebi ile anlaşma şartlarını yerine getirmediklerini söyledi. Yabancı turistleri götürebildikleri tek dalış noktasının Ildır Bölgesi olduğunu belirten Huz, bu bölgenin de standart dalış ve eğitimler için bile yeterli olmadığına dikkat çekti.