İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, yeni tip Koronavirüs (Kovid-19) hakkında "Sık sorulan sorular kılavuzu" hazırladı.
Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkılan ve 3 bini aşkın insanın yaşamını yitirmesine neden olan virüsle ilgili sık yöneltilen sorular ve yanıtları şöyle sıralanıyor:
1- Ülkemizde Kovid-19 vakası var mı?
Hayır, ülkemizde 2 Mart 2020 itibariyle yeni Koronavirüs hastalığı (Kovid-19) vakası saptanmamıștır.
2- Kovid-19 salgınına hazır mıyız?
Bugüne dek 50’den fazla ülkede 90 bine yakın vaka görüldü. Dünya Sağlık Örgütü, 28 Șubat’ta salgın riskini tüm dünya geneli için ‘en yüksek’ düzeye yükseltti. Salgının görüldüğü ülkelerden ülkemize giriș-çıkıșlarla ilgili gerekli önlemler alınmıș olmakla birlikte hastalığın belirtisiz dönemde bulașabildiği düșünüldüğünde ülkemizde de görülme riski yüksek. Sağlık Bakanlığı, olası vakaların teșhis, tedavi ve takibi için her ilde belirli hastaneleri belirledi, gerekli alt yapı hazırlıklarını tamamlamıș ve güncel bilgilere göre vaka yönetim algoritmalarını olușturdu..
3- Kovid-19 ile grip arasındaki benzerlik ve farklılıklar neler?
Grip (influenza) ve Kovid-19; bulașma yolları ve klinik belirtiler açısından birbirine benziyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya genelinde yılda 290 – 600 bin kiși grip nedeniyle hayatını kaybediyor. Son iki ayda grip nedeniyle ölenlerin sayısı Kovid-19 nedeniyle ölenlerden en az 100 kat daha fazla. Sadece ABD’de bu yıl 26 milyon kiși grip geçirdi ve 250 bin kiși grip nedeniyle hastaneye yattı. 14 bin kiși hayatını kaybetti. Gripte ölüm oranı yüzde 0.05. Bu oran, Kovid-19 ile karșılaștırıldığında daha düșük. Bunun nedeni gribe karșı toplumda yüzyıllardır olușan bağıșıklık, grip tedavisinde etkili antiviral ilaçların kullanılması ve gripte akciğer tutulumunun daha az olması.
4- Bulașma yolları neler?
Șu ana kadar hastalığın bulașma yolunun damlacık yoluyla olduğu bildirildi. Hastayla bir metreden yakın temas, kirli ellerin yüze-göze sürülmesiyle bulașmakta. Virüsün kuluçka süresiyle ilgili bilgiler sınırlı. Virüsle karșılașan kișilerde belirtiler genellikle ilk hafta içinde bașlamakla birlikte bu süre nadiren 27 güne kadar uzayabiliyor. Virüsün dıș ortamda canlı kalma süresi net olarak bilinmiyor.
5- Çin veya diğer riskli ülkelerden gelen kargolarla hastalık bulașabilir mi?
Genel olarak bu virüsler cansız yüzeylerde kısa süre canlı kalabildiği için paket veya kargoyla bulașma beklenmez. Dünya Sağlık Örgütü’nün de bu konuda kısıtlaması yok. Ancak dıș ortamdan gelen her paket açıldıktan sonra eller yıkanmalı.
6- Hangi durumlarda Kovid-19 enfeksiyonundan șüphelenilmeli?
Ateş ve ani başlangıçlı solunum yolu hastalığı belirtileri (öksürük, solunum sıkıntısı v.b) bulunan kişilerde belirtilerin başlamasından önceki 14 gün içinde Çin’e ve hastalık yayılımımın devam ettiği diğer ülkelere -İran, Singapur, Tayland, Japonya, Hong Kong, Güney Kore- seyahat öyküsü varsa veya kanıtlı/șüpheli Kovid-19 hastasıyla teması söz konusuyla hemen diğer kișilerden ayrı bir alana alınmalı, maske kullanması sağlanmalı ve il sağlık müdürlüğüyle iletișime geçilmeli.
7- Șüpheli hastayla temas durumunda ne yapılmalı?
Kovid-19 tanılı veya șüpheli bir kișiyle yakın temas etmiș olanlar, temastan sonraki 14 gün boyunca günde iki kez ateșlerini ölçmeli, öksürük, solunum sıkıntısı, boğaz ağrısı, baș ağrısı, vücut ağrıları, ishal, bulantı, kusma ve burun akıntısı gibi belirtiler açısından kendilerini takip etmeli, belirtiler bașlarsa sağlık görevlilerine bilgi vermeli veya maske kullanarak sağlık kurulușlarına bașvurmalı. Hastayla temas halindeki sağlık çalıșanlarının, aile üyelerinin ve ziyaretçilerin sayısı sınırlanmalı; tüm personel ve ziyaretçiler de dahil olmak üzere hastanın odasına giren tüm kișilerin kaydı tutulmalı. Hastada belirtiler ortadan kalkana kadar bu önlemlere uyulmalı.
8- Kovid-19 teșhisi nasıl konulur?
Son iki hafta içinde Kovid-19 hastalığının yayılmaya devam ettiği bir ülke veya bölgeye seyahat etmiș veya Kovid-19 tanısı konulmuş kișiyle bir metreden yakın teması olan kișilerde ateș, öksürük, solunum güçlüğü gibi belirtiler bulunması halinde olası Kovid-19 ön tanısıyla burun ve boğazdan numune alınarak teșhisi için referans laboratuvarına gönderilir. Kesin tanı moleküler yöntemlerle (PCR) konulmakta.
9- Klinik özellikleri neler?
Enfeksiyonun yaygın belirtileri ateș, öksürük, nezle benzeri belirtiler ve solunum güçlüğü șeklindedir. Ciddi vakalarda ağır alt solunum yolu enfeksiyonu, solunum yetmezliği, böbrek yetmezliği ve ölüme neden olabilir. Hastaların yüzde 80’inde hastalık hafif seyretmektedir.
10- Hastalık kimlerde ağır seyretmekte?
Kovid-19, ileri yaș ve eșlik eden hastalığı (astım, diyabet, kalp hastalığı gibi) bulunanlarda daha ağır seyrediyor. Bugünkü verilerle hastalık yüzde 10-15 olguda ağır seyrediyor, yaklașık yüzde 2-3 olguda da ölümle sonuçlanıyor.
11- Yașa göre hastalığın ağırlığı nasıl değișmekte?
80 yașının üzerindeki hastalarda ölüm oranı yüzde 14.8. 70-79 yașları arasındaki hastalarda yüzde 8. 10-40 yaș arasında ölüm oranı yüzde 0.2. 10 yașın altındaki çocuk hastalarda ölüm kaydedilmedi.
12- Kovid-19 için etkili bir tedavi var mı?
Hastalığa özgü olarak geliștirilmiș bir ilaç henüz yok. Hastanın genel durumuna göre destek tedavisi uygulanmakta. Benzer virüslere karșı etkili bazı ilaçların yeni Koronavirüs üzerinde de etkili olduğunu gösteren çalıșmalar olmakla birlikte özgül tedavi için araștırmalar sürmekte.
13- Kovid-19 için așı var mı?
Hayır, yeni Korona virus (SARS CoV-2) için koruyucu etkili bir așı henüz bulunmamakta. Etkili ve güvenli bir așının üretilebilmesi için en az bir buçuk yıla ihtiyaç var.
14- Korunma önlemleri neler?
Akut solunum yolu enfeksiyonlarının bulașma riskini azaltmak için alınması gereken önlemler Kovid-19 için de geçerli:
El temizliğine dikkat edilmeli. Eller en az 20 saniye boyunca sabun ve suyla yıkanmalı, sabun ve suyun olmadığı durumlarda alkol bazlı el antiseptiği kullanılmalı. Antiseptik veya antibakteriyel içeren sabun kullanmaya gerek yoktur, normal sabun yeterli.
Eller yıkanmadan ağız, burun ve gözlerle temas edilmemeli.
Hasta insanlarla temastan kaçınmalı (mümkün ise en az 1 m uzakta bulunulmalı).
Hasta insanlarla veya çevreleriyle doğrudan temas ettikten sonra eller yıkanmalı, ortak kullanılan nesneler ve yüzeyler dezenfekte edilmeli, havlu gibi kișisel eșyalar ortak kullanılmamalı.
Hastaların yoğun olarak bulunması nedeniyle mümkün ise sağlık merkezlerine gidilmemeli, sağlık kurulușuna gidilmesi gereken durumlarda diğer hastalarla temas en aza indirilmeli.
Öksürme veya hapșırma sırasında burun ve ağız tek kullanımlık kağıt mendil ile örtülmeli, kağıt mendilin bulunmadığı durumlarda ise dirsek içi kullanılmalı, mümkünse kalabalık yerlere girilmemeli, eğer girmek zorunda kalınıyorsa ağız ve burun kapatılmalı, tıbbi maske kullanılmalı.
Çiğ veya az pișmiș hayvan ürünleri yemekten kaçınılmalı. İyi pișmiș yiyecekler tercih edilmeli.
Seyahat sonrası 14 gün içinde herhangi bir solunum yolu semptomu olursa maske takılarak en yakın sağlık kurulușuna bașvurulmalı, doktora seyahat öyküsü hakkında bilgi verilmeli.
15- Kimler hangi maskeyi kullanmalı?
Bugün (02 Mart 2020) için ülkemizde sağlıklı kișilerin maske kullanmasına gerek yok. Herhangi bir viral solunum yolu enfeksiyonu geçirmekte olan kișinin öksürme veya hapșırma sırasında burun ve ağzını tek kullanımlık kâğıt mendil ile örtmesi, kâğıt mendilin bulunmadığı durumlarda ise dirsek içini kullanması, mümkünse kalabalık yerlere girmemesi, eğer girmek zorunda kalınıyorsa ağız ve burnunu kapatması, mümkünse basit tıbbi maske kullanması öneriliyor. Filtreli maskeler, hastalara bakım veren sağlık çalıșanları için öneriliyor.
16- Kovid-19 hastalığı evde atlatılabilir mi?
Evet. Kovid-19 çoğu kișide nezle veya gribal enfeksiyon gibi geçirilmekte, evde takip edilebilmekte. Salgının önlenmesi için hafif üst solunum yolu belirtileri varlığında mümkün ise sağlık kurulușlarına gidilmemesi, gidilmesi gereken durumlarda mutlaka maske takılması ve diğer hastalarla temasın en aza indirilmesi önemli. Kronik hastalığı olanlar ile 60 yașın üzerindekilerin ise salgın durumunda, hastalıktan korunmak için evde kalmaları, belirtiler bașlaması halinde ise gecikmeden sağlık kurulușlarına bașvurmaları önerilir.