Suriye hükümeti, Cenevre'de haziran ayında yapılacak uluslararası konferansa 'prensipte' katılma kararı aldı. Şam yönetiminin bu kararını Rusya açıkladı.
Rus Dışişleri Bakanlığı, 'Suriye'nin, çözüm için Suriyelilerin kendilerinin siyasi bir yol bulabilmesi için konferansta yer alacağını'' duyurdu. Cenevre'de yapılacak uluslararası konferans Rusya ve ABD tarafından destekleniyor.
Muhalefet ortak ses arayışında
Öte yandan, Suriye muhalefetini bir araya getiren Suriye Ulusal Koalisyonu’nun dört başlık üzerinde konuşmak üzere düzenlediği toplantı İstanbul’da devam ediyor. Uluslararası kamuoyu tarafından en önemli başlık olarak görülen Cenevre görüşmeleriyle ilgili görüş belirlenmesi ise şimdilik muhtemel görünmüyor.
Hem koalisyonun basın sözcüsü ve üyesi Halid Salih, hem de BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan bir başka koalisyon üyesi Hişam Marva kendilerine görüşmeler için resmi bir davet gelmediğini belirtiyor.
Kanada’da yaşayan Marva, “Henüz resmi bir davet almadık. Biz de basından duyuyoruz. Resmi bir davet almadan, sadece duyduklarımız üzerine yorum yapamayız,” diyor.
Cenevre’de görüşmeler başlasa bile bunun söylendiği gibi kısa bir süreç olmayacağını belirten Marva, geçen yıl Haziran ayında Cenevre’de yapılan ilk görüşmelerin pek çok başlığının uygulamadığını ekliyor: “Birinci Cenevre görüşmelerinin temel noktaları vardı. Silahları susturmak, bu olmadı. Güvenli koridor oluşturmak, bu da olmadı.”
İkinci Cenevre görüşmeleriyle ilgili tutumlarını ise resmi davetin gelmesinin ardından belirleyeceklerini ekliyor. Basın sözcüsü ve koalisyon üyesi Halid Salih ise davet gelmeden Cenevre görüşmelerine gidip gidilmeyeceğinin kararlaştırılmayacağını belirtiyor.
Ancak bu görüşmelerle ilgili genel fikir tartışmasının da İstanbul’da başlayan toplantılarda yapılacağını söylüyor. Suriye Ulusal Koalisyonu’nun Cenevre toplantılarındaki kırmızı çizgisi ise rejimin temsilcileri. Hişam Marva, koalisyonun altı ilkesini hatırlatıyor konuşmamız sırasında. Bu ilkelerden biri de “Suriye rejimiyle hiçbir diyalog içinde bulunmamak veya müzakere yapmamak.”
Uluslararası destek var ama yetersiz
Muhaliflerin kimyasal silah kullandığı yönündeki iddialarını sorduğumuz Marva bunların “hayal ürünü” olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Muhalefetin yeterli silahı yok. Devrimciler, Özgür Suriye Ordusu’nun yeterli yiyeceği, yeterli silahı bile yok,” diyor. Peki ya Katar’ın yardımları?
Marva bu sorumuza yanıt olarak Katar’ın ve diğer ülkelerin yardımlarının çok önemli olduğunu ancak yeterli olmadığını söylüyor. “Rusya her hafta tonlarca, belki 10-12 ton silah gönderiyor rejime,” diyor.
Türkiye’nin desteği çok büyük
Türkiye’nin muhaliflere karşı tutumunda 11 Mayıs’ta Reyhanlı’da meydana gelen ve 51 kişinin ölümüne yol açan patlamalardan sonra bir değişiklik olup olmadığını soruyorum Marva’a. “Hayır, kesinlikle olmadı” diyor. “Türkiye’nin desteği gerçekten çok büyük. Mülteciler, insani yardım... Burası Suriyeliler ve muhalifler için çok güzel bir yer. Gerçekten burada kendi ülkemizde gibi hissediyoruz. Buna minnettarız. Bunu hiçbir zaman unutmayacağız.”
'BM ve Güvenlik Konseyi bu krize müdahil olmalı'
Marva Kuseyr’deki çatışmaların ve Esad’ın bu bölgeyi kazanmasının hiçbir önemi olmadığı görüşünde: “Önemli olan Hizbullah’ın Kuseyr’de çatışmaya karışmış olmasıdır. Artık kriz sadece Suriye ile ilgili değildir. Bölgesel ve yerel güvenlikle ilgilidir. BM veya Güvenlik Konseyi bu krize dahil olmalı,”
Görüşmemiz sırasında Suriye lideri Beşar Esad’ı sık sık “katliamların sorumlusu, suçlu,” olarak tanımlayan Marva’a, muhaliflere yönelik benzer eleştiriler yöneltildiğini, bununla ilgili ne düşündüğünü soruyoruz. “Bugüne kadar hiçbir muhalif devrimci bir sivile, bir azınlık mensubuna dokunmamıştır,” diyor. Öldürdüğü Suriye rejim askerinin kalbini yiyen, muhalif askeri hatırlattığımızda ise, “Bunlar tamamen propaganda. Bununla ilgili hiçbir kanıt yok,” diyor.
Suriye Ulusal Koalisyonu’nun İstanbul’daki toplantısına bugün ve yarın dört ana başlık konuşulacak. Toplantıda koalisyona yeni üyeler alınarak yapının genişletilmesi; yeni bir başkan ve başkanlık komitesi seçimi; Mart ayında belirlenen Hasan Hitto liderliğindeki, Suriye’nin elinde bulundurduğu bölgelerden sorumlu olan “geçici hükümetin kabinesinin” oylanması ve Cenevre görüşmeleriyle ilgili tutum belirlenmesi konuşuluyor.
Suriye Ulusal Koalisyonu 11 Kasım 2012’de Katar’ın başkenti Doha’da, Suriye’deki muhalif güçleri birleştirmek üzere kurulmuştu.
BBC TÜRKÇE