Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesinin ardından, cinayet sırasında çekildiği iddia edilen 7 dakikalık ses kaydı olduğu öne sürüldü. Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök ses kaydı için ortaya atılan 3 ihtimali değerlendirerek, kaydın 'real time' olması halinde Türkiye’ye, "15 kişinin çıkışına neden izin verildi? Neden bavulları hiç aranmadı? Neden konsolosluk çıkışları daha o an kontrole alınmadı?" sorularının yöneltileceğini işaret etti.
"7 dakikalık ses kaydı mı, muhbir raporu mu"
Ertuğrul Özkök ses kaydı iddialarını yorumlayarak, şu değerlendirmelerde bulundu:
3 ihtimal ortaya atıldı.
Bir: Apple Watch’la kaydedildi.
Çok kısa süre içinde bunun teknik olarak mümkün olmadığı anlaşıldı.
İki: Türk istihbaratı daha önceden içeri dinleme aygıtları yerleştirmişti.
Üç: Türk istihbaratının içeride çok sağlam bir muhbiri vardı.
O ses kaydı 'Real time' ise şu sorular gelebilir
Dış basından aldığım izlenimlere göre eğer eldeki bilgi bir ses kaydı ise önümüzdeki günlerde Türkiye’ye şu sorular gelebilir:
- Eldeki ses kaydı ise bu ‘real time’ yani o konuşmaların yapıldığı an mı fark edildi, yoksa cinayetten sonra mı?
- Kaşıkçı’ya '4 gün sonra gel' denilmiş. Bu süre boyunca, cinayet niyeti hakkında, içeriden hiç mi bilgi gelmedi?
- 'Real time' dinleme yapıldıysa, o zaman gelen 15 kişinin çıkışına neden izin verildi? Neden bavulları hiç aranmadı? Neden konsolosluk çıkışları daha o an kontrole alınmadı?"
Ertuğrul Özkök'ün "Bu vahşet, bu kan prensi devirir mi" başlığıyla (24 Ekim 2018) yayımlanan yazısının tamamına buradan ulaşabilirsiniz