'Cemaate eylem planı'nın imzalandığı dönemde MGK'da baskı altındaydık'

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, 2004’te MGK toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün de imzalarının bulunduğu “Gülen cemaatine eylem planı” belgesiyle ilgili olarak, “Karar bir konjonktür kararı olmuş. O dönem karşı karşıya olduğumuz baskıları hatırlıyorsunuz. Ancak o belge hiçbir zaman Bakanlar Kurulu’nun gündemine gelmedi. Bu kararla ilgili tek bir adım atmadık” dedi.

Taraf gazetesinde Mehmet Baransu imzasıyla yayımlanan “Gülen’i bitirme kararı 2004’te MGK’da alındı” başlıklı haber Ankara kulislerinde tartışılmaya devam ediyor.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Milli Güvenlik Kurulu’nun, 2004 yılı Ağustos ayında yaptığı toplantıda alınan, “Fethullah Gülen grubunun faaliyetlerine karşı alınması gereken tedbirler” başlığıyla, “Cemaate karşı bir eylem planı hazırlanması tavsiye kararı olarak hükümete bildirilmiş" ifadelerinin yer aldığı kararı Radikal gazetesi Ankara Temsilcisi Deniz Zeyrek’e değerlendirdi.

Şahin, “Ben katılmadım ama şunu söyleyebilirim. Karar bir konjonktür kararı olmuş. O dönem karşı karşıya olduğumuz baskıları hatırlıyorsunuz. Ancak o belge hiçbir zaman Bakanlar Kurulu’nun gündemine gelmedi. Bu kararla ilgili tek bir adım atmadık. Herhangi bir sorun da yaşanmadı. O MGK toplantısından sonra tersine daha özgürleştirici kararlara imza attık. O karar MGK Genel Sekreterliği tarafından Başbakanlık'a getirildi ve müsteşarlıkta ilgili dosyaya eklendi” dedi.

Şahin, “Genelkurmay'ın MİT'in istihbarat raporlarında sürekli bu konu gündeme getirilirdi. Üstelik en önemli bölüm irtica ile mücadele olurdu. Şu anda özgürce faaliyet gösteren birçok grup, sivil toplum örgütü o dönem tehlike ve tehdit olarak görülüyordu. Biz buna da son verdik. Bizim dönemimizde irtica tehdit olmaktan çıktı” şeklinde konuştu.

MGK kararının alındığı dönemde Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcılığı görevinde bulunan Mehmet Ali Şahin, belgede adı bulunmasına karşın toplantının yapıldığı 25 Ağustos tarihinde Yunanistan’da bulunduğu için kararın altına imza atmamıştı.

Radikal’de yer alan haberin tamamını okumak için tıklayın