Dünya

Çavuşoğlu: Türk tarafı ve Türkiye hiçbir ön şart olmadan Kıbrıs Konferansı'na gitmeye hazır

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Kıbrıs görüşmelerini değerlendirdi

01 Haziran 2017 22:11

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kıbrıs'ta müzakere sürecine ilişkin, "Türk tarafı ve Türkiye hiçbir ön şart olmadan Cenevre’ye ya da Kıbrıs Konferansı'na gitmeye hazırdır ama tekrar ediyorum, hiçbir ön koşul olmadan." dedi.

Kıbrıs müzakere sürecinde yer yer tıkanma ya da ara vermeler olduğunu  ancak Türk tarafının her seferinde yapıcı tutumunu sürdürdüğünü söyleyen  Çavuşoğlu, geçmişte Rum tarafının süreci baltalamak için attığı adımlardan sonra  sürecin devam etmesinin Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye’nin yapıcı yaklaşımı  sayesinde olduğunu ifade etti.

 

"Sonuca odaklanmamız lazım"

 

Müzakerelerde yeniden kritik bir sürece girildiğini vurgulayan  Çavuşoğlu, 17 Mayıs'ta yapılan son liderler toplantısında Rum lider Nikos  Anastasiadis'in Kıbrıs Konferansı’nın yeniden toplanabilmesi için 11 Şubat 2014  Liderler Ortak Deklarasyonu ve 12 Ocak 2017 Cenevre Kıbrıs Konferansı Sonuç Bildirgesi'ne aykırı ön koşullar öne sürdüğünü hatırlattı. Çavuşoğlu, Birleşmiş  Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin  yürüttüğü mekik diplomasisinden de bir sonuç çıkmadığını ve süreçte tıkanma  meydana geldiğini anlattı. Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"11 Şubat 2014 liderler ortak deklarasyonu ve parametreleri ile 2017  Cenevre Sonuç Bildirgesi’nin parametreleri son derece nettir. Dolayısıyla  bunlarla çelişen önerilerde bulunmak süreci öldürmeden uzatmaya çalışmak ve biraz  da iç siyasete oynamaktır. Diğer taraftan da hepimizin enerjisini harcayan  beyhude çabalardır. Biz enerjimizi çözüme harcamalıyız. İç politikadan kaynaklanan kısa vadeli çıkar peşinde koşmamamız lazım. Kıbrıs’ta kalıcı ve adil  bir barış istiyorsak, sonuca odaklanmamız lazım. Rum tarafının başka bir niyeti  de öldürmeden süreci uzatmak, kabul edilemez ön şartları ortaya koyarak eğer bir  sonuç olmazsa da suçu Türk tarafına atmaktır. Bu yanlış algı yaratmaya yönelik  çabalardan da Rum tarafının vazgeçmesini istiyoruz. Türkiye ya da Türk tarafını suçlama çabaları iyi niyetli çabalar değildir. İç politika kaygılarından dolayı daha önce mutabakata varılmasına rağmen Türk tarafının siyasi eşitliğini inkar eden açıklamalar da süreci olumsuz etkilemektedir.

Sonuç olarak, Türk tarafı ve Türkiye hiçbir ön şart olmadan Cenevre’ye  ya da Kıbrıs Konferansı'na gitmeye hazırdır ama hiçbir ön koşul olmadan. Ve BM  nezdinde de bu düşüncelerimizi paylaştık. Rum tarafının öne sürdüğü koşulları  kabul etmemiz mümkün değil."

 

Rum tarafının ada açıklarındaki hidrokarbon faaliyetleri

 

Çavuşoğlu, Türkiye'nin her şartta Türk tarafının yanında olmaya devam  edeceğini vurguladı. Rum tarafının son zamanlarda tek taraflı gerçekleştirmeye  çalıştığı hidrokarbon faaliyetlerine de değinen Çavuşoğlu, bu adımın müzakere  sürecini olumsuz yönde etkilemesinin yanı sıra bölgede gerilimlere yol açacağı  uyarısında bulundu.

Mevlüt Çavuşoğlu, "Rum yönetiminin veya uluslararası şirketlerin,  gerek Kıbrıs Türklerinin gerekse Türkiye'nin ada açıklarındaki doğal kaynaklar  üzerindeki haklarını görmezden gelmekten vazgeçmelerini bekliyoruz. Bu, adada  kapsamlı çözümle ortaya çıkabilecek ekonomik iş birliği potansiyeline de zarar  vermektedir." diye konuştu.

Çavuşoğlu, müzakerelerin devam ettiğini fakat açıkta kalan konularda  hiçbir yakınlaşmanın olmadığını belirterek, "Artık Cenevre'ye de gidilmesi  gerekiyor. Orada olacaksa da olmayacaksa da kararı vermemiz  lazım. Aksi takdirde  süreç Rum tarafının istediği gibi uzuyor. Bu müzakerelerin de son fırsat  penceresi olduğunu bu vesileyle söylüyoruz. 4 Haziran'da New York'taki liderler görüşmesinde beklentimiz bu tıkanıklığın aşılması. Aşılması için de biz ön şart koşmuyoruz." dedi. Bakan Çavuşoğlu Rum tarafının da ön şartları kaldırması ve konferansa  gitmesi gerektiğini bildirdi.

 

Akdeniz'deki doğalgaz arama faaliyetleri

 

Bir gazetecinin, "18 Temmuz'da Fransız Total şirketinin Akdeniz'de  keşif çalışmalarının başlamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine  Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Biz bugüne kadar şirketleri ve şirketlerin merkezi olan ülkelerdeki  muhataplarımızı uyarıyoruz. Yani Kıbrıs'ta bir çözüm olmadan Rum kesiminin tek  taraflı faaliyetlerine kimsenin alet olmasını istemeyiz. Bu tür adımlar süreci  olumsuz etkiliyor ve gerginliğe yol açıyor. Ayrıca Kıbrıs Türk halkının ve

Türkiye'nin Kıbrıs açıklarındaki haklarını da görmezden gelen bir yaklaşımdır. Bu  tek taraflı adımlardan vazgeçmezlerse Türkiye Cumhuriyeti olarak bizim de  atacağımız adımlar olacaktır. Çünkü burada Kıbrıs Türk halkının da hakkı var,  Türkiye Cumhuriyeti'nin de hakkı var ama bizim arzumuz Rum tarafının tek taraflı  adımlardan vazgeçmesidir."

 

"Kıbrıs'ta çözümsüzlüğün nedeni, Türkiye ya da Türk askeri değildir"

 

Bakan Çavuşoğlu, Kıbrıs müzakerelerindeki konu başlıklarından "garanti  ve güvenlikler" konusunda Türkiye'nin yaklaşımının Annan Planı'ndaki gibi net  olduğunu belirterek, "Sıfır asker sıfır güvenlik derseniz o zaman aşılacak bir  şey olmaz." dedi.

"Güvenlik ve garantiler" konusunun bugünün gerçeklerine nasıl adapte  edileceğinin konuşulabileceğine işaret eden Çavuşoğlu, bunun yerinin de garantör  ülkelerin de yer alacağı 5'li konferans olduğunu kaydetti.

Çavuşoğlu, "Kıbrıs'ta çözümsüzlüğün nedeni Türkiye ya da Türk askeri  değildir. Adada bir barış olduysa da bu burada bulunan Türk askeri sayesinde  oldu. Kıbrıs Türk halkı her zamankinden daha fazla Türkiye'nin garantörlüğüne  ihtiyaç duyuyor." diye konuştu. Bakan Çavuşoğlu, Yunanistan ile Kıbrıs konusu sırasında ikili  konularda her zaman en üst düzeyde görüşmelerini sürdürdüklerini vurguladı.

 

"Sürecin ön koşullarla ilerletilmesi mümkün değil"

 

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da sürecin başarıya ulaşmasını  istediklerini ancak bunun ön koşullarla ilerletilmesinin mümkün olmadığını  söyledi.

Kıbrıs Tük tarafı gibi Kıbrıs Rum tarafının da 11 Şubat 2014  mutabakatına sadakat göstermesini istediklerini dile getiren Akıncı, "Hem Kıbrıs  Türk tarafı hem de Türkiye, Cenevre'ye ön koşulsuz gitmeye ve her konuyu  konuşmaya hazırdır. Buna müzakerelerdeki tüm başlıklar gibi güvenlik ve  garantiler de dahildir." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Akıncı, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri  Antonio Guterres'in 4 Haziran'da New York'ta akşam yemeğinde buluşma davetine  katılacaklarını belirterek, "Temenni ederiz ki bizim bu olumlu yaklaşımımızı Rum  tarafı da göstersin, onlar da ön koşulsuz ve bugüne kadarki mutabakatlara bağlı  kalarak bizimle bir araya gelmeyi ve Cenevre'de buluşmayı kabul etsinler ve orada  tüm taraflar için yararlı bir sonuca gidelim." şeklinde konuştu.