Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Çavuşoğlu, İdlib'de yaşanan gerilimin ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın bugün grup toplantısında yaptığı açıklamaları yineleyerek önümüzdeki günlerde Türkiye'den bir heyetin de Moskova'ya gideceğini duyurdu.
Arnavutluk Avrupa ve Dışişleri Bakan Vekili Gent Caka ile basın toplantısına katılan Çavuşoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Münbiç mutabakatı gereği ateşkesin kalıcı olması için çaba sarf ettik ama son zamanlarda rejim garantörleri somut adım atmadılar. Sayın Cumhurbaşkanı önümüzdeki süreçte atabileceğimiz adımları havadan karadan açıkladı. Bu konuda kararlıyız. Şehitlerin kanını yerde bırakmadık. İdlib'deki ateşkesin tesis edilmesi ve Münbiç anlaşmasına uyulması konusunda da atılacak adımları Sayın Cumhurbaşkanı'ımız açıkladı.
"Cumhurbaşkanı'mız bugün Putin'le bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Rusya'yla da birlikte çalışmaya devam ederek ateşkesin kalıcılığını sağlamaya çalışıyoruz. Önümüzdeki günlerde Türkiye'den bir heyet Rusya'ya gidecek."
"Şu anda İdlib'de rejimin saldırganlığı yüzünden çok sayıda sivil ölüyor. BM teşkilatları her gün bu rakamları açıklıyor ve 1 milyondan fazla insan evini terk etti. Aralıktan bu yana 700 bin insan evini terk etti, bunların yarısı çocuk"
Almanya'nın Suriyeliler için sağladığı 40 milyon euro destekle Türkiye'nin yerlerinden edilmiş insanlar için kamplar kurduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, uluslararası toplumun bu konuda daha fazla duyarlı olması gerektiğinin altını çizdi.
Arnavutluk'ta kaç FETÖ mensubu olduğuna ilişkin soru üzerine Bakan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Şu anda kaç FETÖ'cü var, tam rakamlar elimde yok ama yüzlerce FETÖ üyesi var ki bunların iadesini istedik. Son zamanlarda bazı olumlu adımlar atıldı. Teşekkür ediyoruz. Ama bunun devamını bekliyoruz. Arnavutluk'un FETÖ'cüler için güvenli liman olmasını arzu etmeyiz. Türkiye'de darbe girişiminde bulunmuş insanların Arnavutluk ve diğer ülkelere sığınmaya çalıştığını görüyoruz. Onların mevcudiyeti özellikle Arnavutluk'un geleceği, güvenliği, istikrarı bakımından bir risktir. Tabii ki Arnavutluk için de belli bir yapılanmadan sonra kolay olmadığını biliyoruz. Ama geleceğimiz için bu adımları atmak zorundayız."
