Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya Diplomasi Forumu'nun (ADF) son gününde konuştu. Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin son gelişmeleri aktaran Çavuşoğlu, Mariupol şehrinde camiye sığınan Türklerle ilgili soruya "Çatışma bölgelerinde kalan vatandaşlarımız da var. Özellikle Mariupol" dedi. Çavuşoğlu, Mariupol'de çatışmalar sürmesi ve altyapısında oluşan sorunlar sonucunda cep telefonlarıyla iletişimin kesilmesi nedeniyle tahliye çalışmalarının zorlaştığını söyledi.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, üç gün süren Antalya Diplomasi Forumu'nun son gününde konuştu. Çavuşoğlu, ADF'nin uluslararası düzeyde tanınan bir etkinlik haline geldiğini söyleyerek "Dört gün boyunca diplomasinin nabzı Antalya'da attı" dedi.
Çavuşoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"10 Mart’ta tarihi bir görüşmeye ev sahipliği yaptık. Rusya ve Ukrayna Dışişleri Bakanları’Nı ülkemizde bir araya getirdik. Biz en başından beri ilkeli ve diplomasiyi önceleyen bir tutum sergiledik."
"11 Mart’ta Antalya Diploması Forumu’nun açılışını gerçekleştirdik.Farklı bakış açılarını dinledik. ADF artık uluslararası düzeyde tanınan ve bilinen bir etkinlik haline geldi. 3 binden fazla kişiyi Antalya’da ağırladık. 75 ülkeden katılımcıyı bir araya getirdik."
"Dört gün boyunca diplomasinin nabzı Antalya'da atmış oldu".
"Her coğrafyadan değerli katılımcıların vizyonlarından istifade ettik. Bu yıl da forumda gençlerimizin sesine sadece konuşmacı olarak değil, panellerde de kulak verdik. 400 öğrencimiz Antalya Diplomasi Forumu'na katıldı. Yarısından çoğu öğrencilerimizin kız öğrencilerimizdi. Maşallah kız öğrencilerimizin ilgisi çok."
"Bu sene Antalya Diplomasi Forumu'na 27 ülkeden yaklaşık 600 basın mensubu katıldı ve izledi. Hepsine huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Forum'un sadece ülkemizde değil, tüm dünyada görünür hale gelmesinde çok büyük emeğiniz var."
"Forum'umuzun uluslararası toplantılar takvimindeki yerini daha da pekiştireceğiz. Diplomasiye her zamandan daha fazla ihtiyaç duyuyoruz"
"Gururla söylemek isterim ki ben dünyanın en iyi diplomatlarıyla çalışıyorum, bunun da faydasını her alanda görüyorum"
"Savaşın başından bu yana 14 bin 480 vatandaşımızı tahliye ettik; çatışma bölgelerinde kalan vatandaşlar var"
Çavuşoğlu, açıklamalarının ardından soruları yanıtladı:
- (Ukrayna'da camide Türk vatandaşlarının mahsur kaldığına ilişkin haberler) "Savaş başlamadan önce hatta Rusya'nın tanıma kararından önce 12 Şubat'ta vatandaşlarımızı bizzat arayarak ve mesaj atarak uyarmıştık. 5 bin civarında ayrılan vatandaşımız oldu. Savaşın başladığı günden bu yana da yaklaşık 14 bin 480 vatandaşımızı tahliye ettik. Bunlardan aşağı yukarı 4 binden fazlası kendi imkanlarıyla sınıra geldi. Bizden habersiz sınırı geçenler de oldu. Dün akşam da 489 vatandaşımızı çatışmaların da olduğu, Herson, Harkov dahil tahliye ettik."
"Çatışma bölgelerinde kalan vatandaşlarımız da var. Özellikle Mariupol. Burada insani koridor açılmasını gündemde tuttuk. Burada savaş sokak çatışmasına döndüğü için vatandaşları çıkarmak çok riskli oluyor. Bir insani ateşkes ve koridor açılması gerekiyor. Maalesef anlaşabilmiş değiller. Şehrin altyapısı tamamen gitmiş. Cep telefonları çalışmıyor. Uydu telefonuyla bile görüşmek çok zor. Evet camide bizim vatandaşlarımız var. Telefon hatları kesildikten sonra sahadaki kontaklarımızla teması sağlıyoruz. Dün caminin bombalandığına ilişkin bir haber çıktı ancak caminin imamı bunu doğrulamadı. Camide şu an herhangi bir hasar yok."
"Lavrov'a o gün görüştüğümüz gibi Mariupol'de vatandaşlarımızın tahliyesi için destek istedim. Birkaç gündür otobüslerimizi gönderiyoruz ancak şehir içinde çatışmalar devam ettiği için otobüsler giremiyor. Bugün vatandaşlarımızı tahliye etmek için çalışmalarımızı devam ettirdik."
"Antalya Diplomasi Forumu'nun kapsayıcı olmasını istiyoruz"
(Azerbaycan-Ermenistan görüşmeleri) "Savaş bittikten sonra, Azerbaycan'ın Karabağ zaferinden sonra, hem Azerbaycan hem Türkiye olarak hep barışa, istikrara vurgu yaptık. Azerbaycan, Ermenistan'a kapsamlı bir barış anlaşması teklif etti. Ermenistan'ın cevap vermesi gerekiyor. Elbette bölgenin istikrarı için herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Bana göre bir barış anlaşmasının müzakeresinde üçüncü bir tarafa ihtiyaç olmamalı. İdeali Ermenistan ve Azerbaycan'ın oturup birlikte müzakere etmesi. Bizi ilgilendiren bir şey varsa biz bunu destekleriz. Hayata geçirilmesi için anlaştıkları projelerin bir an önce gerçekleşmesi için destek veriyoruz. Ermenistan'la şu an yürüttüğümüz sürece de Azerbaycan destek veriyor. İki devletiz ama bir milletiz, bu son derece doğaldır. Dün Ararat Mirzoyan'la da ikili görüşme gerçekleştirdim. Görüşmenin verimli gerçekleştirdiğini dün de söylemiştim. İlişkilerimizin tam normalleşmesi için olması gerekenleri konuştuk. Ararat Mirzoyan da Azerbaycan'la barış anlaşması müzakerelerini başlatmak istediklerin söyledi"
(Afganistan-Taliban) Antalya Diplomasi Forumu'nun kapsayıcı olmasını istiyoruz. Herkesi davet ettik. Yunanistan'ı, Rum Kesimi'ni ayırt etmeden herkesi davet ettik. Sonuç itibariyle Afganistan paneli de vardı. Afganistan'ın bugünün geçici yönetimini davet etmemiz de son derece doğaldır. Geçici yönetimi de dinlemek lazım. Daha önce temaslarımız oldu. Uluslararası tanınma için hangi adımları atmaları gerektiğini samimi bir şekilde kendilerine söyledik. Tanınma olmadan Afganistan'da birçok sorun çözülmez."
(Rusya'ya yaptırımlar) Türkiye'nin tutumu başından beri ilkeli, net, açık. Bazı açıklamalarımız Rusya'yı rahatsız edebiliyor, bazı atmadığımız adımlar da görüyoruz Batı beklenti içinde oluyor. Örneğin hava sahasının kapatılması. Biz Montrö Anlaşması'nın ilgili maddelerinin yeri geldiği zaman uygulayacağımızı söyledik. Montrö Anlaşması'na baktığınız zaman biz hava sahasını kapatamayız. Yaptırımların sorunu çözmeyeceğine inanıyoruz.
(İran nükleer anlaşma) Savaştan dolayı maalesef herkesi ilgilendiren önemli konularda bile tıkanıklıklar yaşanabiliyor. Bir ay önce nükleer anlaşma konusunda bize gelen bilgilere göre, yüzde 95 anlaşmışlardı. Forum başlarken bu oran yüzde 99'a çıkmıştı. Rusya'nın burada olumsuz bir tavır takındığını da söylüyorlar. Umarım böyle bir tavır olmaz. Burada bir anlaşmanın olumlu etkisi sadece iki taraf için değil, herkes tarafından hissedilecek. İnşallah en kısa zamanda tam mutabakat sağlanır.
(Rusya-Ukrayna savaşında son durum) Lavrov ve Kuleba'nın söylediği gibi liderlerin bir araya gelmesi konusunda çaba sarf ediyoruz. Prensip olarak Putin, bu görüşmeye karşı olmadığını Sayın Cumhurbaşkanı'mıza söylemişti. Ukrayna tarafı hazır. Kendi aralarında teknik konularda ciddi bir müzakere devam ediyor. Başka kanallardan da girişimler var. Dolayısıyla tüm bu kanalların açık olması lazım. Biz tarafsız, doğrunun tarafında, ilkeli tutum sergileyen bir ülke olarak farklılıklarımız olsa da her iki tarafın güvendiği bir ülkeyiz. NATO üyeliği olsun, tarafsızlık politikası olsun, Rusça'nın resmi dil olması olsun, statü konuları var, kapsamlı bir barış anlaşması olasılığı var. Bazı konularda görüşlerin yaklaştığını görüyoruz. Ancak önce ateşkesin sağlanması lazım. Silahların sustuğu bir ortamda sakin bir şekilde müzakere edilmesi lazım. Bu sürecin başlamasına da katkı sağladık, teşvik ettik. Bunun da barışla, ateşkesle ve bir anlaşmayla sonuçlanmasını arzu ediyoruz."