Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Eylül ayı Cari İşlemler Dengesi verilerini açıkladı. Buna göre cari işlemler dengesi Eylül ayında 95 milyon dolar fazla verdi.
TCMB verilerine göre cari işlemler açığı Eylül'de yıllandırılmış bazda 40,57 milyar dolar oldu.
Cari işlemler açığı Ağustos'ta 163 milyon dolar açıktan 27 milyon dolar fazlaya revize edildi.
Cari işlemler Ağustos ayında 163 milyon dolar açık vermiş ve 2009 yılı Ekim ayından bu yana ilk kez fazla vermeye çok yaklaşmıştı.
Merkez Bankası'nın açıklaması şöyle:
Bir önceki yılın Eylül ayında 2.365 milyon ABD doları açık veren cari işlemler hesabı, bu yılın aynı ayında 95 milyon ABD doları fazla vermiştir. Bunun sonucunda, oniki aylık cari işlemler açığı 40.569 milyon ABD doları olmuştur. Bu gelişmede, ödemeler dengesi tablosundaki dış ticaret açığının bir önceki yılın aynı ayına göre 2.539 milyon ABD doları azalarak 2.527 milyon ABD dolarına düşmesi etkili olmuştur. Diğer yandan, hizmetler dengesinden kaynaklanan net gelirler 29 milyon ABD doları artarak 3.445 milyon ABD dolarına yükselmiştir.
Parasal olmayan altın kaleminde, bir önceki yılın Eylül ayında 648 milyon ABD doları net ithalat olurken, bu yılın aynı ayında 520 milyon ABD doları net ihracat gerçekleşmiştir.
Hizmetler dengesi altında seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler, bir önceki yılın aynı ayına göre 439 milyon ABD doları tutarında azalarak 2.913 milyon ABD dolarına gerilemiştir.
Birincil gelir dengesi kalemi altında yatırım geliri kaleminden kaynaklanan net çıkışlar, bir önceki yılın aynı ayına göre 71 milyon ABD doları artarak 852 milyon ABD doları olmuştur.
Doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişler (net yükümlülük artışı), bir önceki yılın aynı ayına göre 368 milyon ABD doları azalarak 255 milyon ABD doları tutarında gerçekleşmiştir. Bu azalışta varlıkların 348 milyon ABD doları artarak 536 milyon ABD dolarına yükselmesi etkili olmuştur.
Portföy yatırımları 2.871 milyon ABD doları tutarında net çıkış kaydetmiştir. Alt kalemler itibarıyla incelendiğinde, yurtdışı yerleşiklerin hisse senedi piyasasında 233 milyon ABD doları, devlet iç borçlanma senetleri piyasasında da 646 milyon ABD doları net satım yaptığı görülmektedir. Bunun yanı sıra, yurtdışında ihraç edilen tahvil ve bonolarla ilgili olarak bankalar 648 milyon ABD doları net geri ödeme gerçekleştirmiştir.
Diğer yatırımlar kaleminden kaynaklanan net çıkışlar 306 milyon ABD doları tutarında gerçekleşmiştir.Diğer yatırımlar altında, yurtiçi bankaların yurtdışı muhabirlerindeki efektif ve mevduat varlıkları 1.110 milyon ABD doları, yurtdışı bankaların yurtiçindeki mevduatları da 478 milyon ABD doları tutarında net artış kaydetmiştir.
Yurtdışından sağlanan kredilerle ilgili olarak, Genel Hükümet ve bankacılık sektörü sırasıyla 75 milyon ve 42 milyon ABD doları net geri ödemede bulunurken diğer sektörler 1.420 milyon ABD doları net kullanım gerçekleştirmiştir. Bankalar, Eylül ayında kısa vadeli kredilerde net geri ödeyici, uzun vadeli kredilerde net kullanıcı olmuştur.
Resmi rezervler Eylül ayında 847 milyon ABD doları azalmıştır.
Bakan Zeybekci: 2 ay üst üste cari fazla verildi
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci yazılı bir açıklama yaparak, cari açığın yıl sonunda 35 milyar dolar seviyesine gerileyeceğini tahmin ettiklerini bildirdi.
Zeybekci, açıklamasında, eylül ayı ödemeler dengesi verilerini değerlendirdi.
Türkiye'nin 6 yıl aradan sonra ilk kez cari fazla verdiğinin altını çizen Zeybekci, yapılan revize ile ağustosta hesaplanan açığın da fazlaya dönüştüğünü, bununla beraber 2 ay üst üste cari fazla verilmiş olduğunu belirtti.
Türkiye'nin 9 aylık cari açığında yüzde 18,9'luk bir azalma görüldüğüne dikkati çeken Zeybekci, geçen yıl 9 ayda 31,51 milyar dolar olan cari işlemler açığının bu yılın aynı döneminde 25,56 milyar dolara gerilediğini kaydetti. Böylelikle cari açığın GSYH'ye oranının yıl sonunda yüzde 5'ler seviyesine, hatta daha da aşağısına inebileceğini gördüklerini belirten Zeybekci, bunun Türkiye ekonomisi için son derece olumlu bir gelişme olduğunu bildirdi.
Cari işlemler hesabındaki açığın, geçen yılın aynı dönemine göre 5,95 milyar dolar azaldığının altını çizen Zeybekci, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
"Cari açığımızdaki azalışta dış ticaret açığımızda görülen yüzde 18,2'lik azalma etkili olmuştur. 2014 yılının ilk 9 ayında 45 milyar 485 milyon dolar açık veren dış ticaret dengesi kalemi, bu yılın aynı döneminde 37 milyar 198 milyon dolar açık verdi. Ekonomi Bakanlığı olarak, 2015 yılında parite ve emtia fiyatlarındaki düşüş kaynaklı olarak küresel ticarette daralma gerçekleşeceğini öngörmüştük. Tüm dünyada görüldüğü gibi Türkiye'nin de hem ihracatında hem de ithalatında düşüşler görülüyor. Ancak hükümet olarak Ekonomi Bakanlığı eliyle aldığımız önlemler ve Türk ihracatçısının büyük özverisi sayesinde ihracatımızdaki düşüş, ithalatımızdaki düşüşten çok daha yavaş olmaya devam ediyor. Dış ticaret dengemizde özellikle son 2 ayda görülen hızlı düşüşün önümüzdeki aylarda da devam edeceğini ve bu sayede cari açığımızın yıl sonunda 35 milyar dolar seviyesine gerileyeceğini tahmin ediyoruz. Kamuoyunun bilmesini isteriz ki şu ana kadar geçen süreçte elde ettiğimiz sonuçlar beklentilerimizle birebir uyumlu. Dünya ticaretindeki gelişmeleri anlık olarak izliyor ve öngördüğümüz risklere karşı önlemlerimizi alıyoruz."
"Yabancı yatırımlar Türk ekonomisine güvenin arttığının bir göstergesi"
Zeybekci, cari açık düşmeye devam ederken cari açığın finansman kalitesinin arttığını, 2014 yılının 9 ayında 9,5 milyar dolar olan doğrudan yabancı yatırımlar girişinin 2015'in aynı döneminde yüzde 32,3 artarak 12,6 milyar dolar seviyesine ulaştığını ifade etti. Bu rakamın 2014 sonunda 12,7 milyar dolar seviyesinde olduğunu hatırlatan Zeybekci, yıl sonunun bunun çok daha üzerinde bir doğrudan yabancı yatırım girişi ile kapatılacağını belirtti.
Cari açığın finansmanında net doğrudan yabancı yatırımların payının 2014 sonunda yüzde 12 düzeyinde iken bu rakamın 9 ayda yüzde 34'ler seviyesine yükseldiğine işaret eden Zeybekci, şunları kaydetti:
"Dolayısıyla 2015 bizim için hem cari açığımızın düştüğü, hem de finansman kalitesinin çok daha sağlamlaştığı bir yıl olmaktadır. Küresel durgunluk ve politik baskılara rağmen uygulanan doğru politikalar sayesinde Türkiye'ye gelen doğrudan yabancı yatırımların hızlanarak artması, Türk ekonomisine küresel anlamda güvenin arttığının bir göstergesidir. Türkiye'nin yakalamış olduğu istikrar ortamıyla birlikte önümüzdeki dönemde bu güven daha da artacak, Türkiye, büyüme performansını güçlü bir şekilde sürdürmeye, üretimini, ihracatını, istihdamını, yabancı yatırımlar açısından cazibe merkezi olarak yatırımlarını artırmaya devam edecektir."