İngiltere Başbakanı David Cameron'un üniversite yıllarında bir öğrenci kulübüne üye olabilmek için ölü bir domuzun ağzına cinsel organını soktuğu iddiaları tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de geniş yankı buldu. T24'e konuşan Prof. Baskın Oran, Cameron'la ilgili bu iddianın "Siyasette her şey mubahtır" anlayışından kaynaklandığını söyleyerek, "Bizde bu kadar ilgi çekmesinin sebebi, Avrupa ve Amerika’da lise ve üniversitelerde çok yaygın olan bir âdeti bizim bilmeyişimiz" dedi.
Prof. Baskın Oran, "Buna Fransızcada 'bizutage' (ok. bizütaj) denir. Amerika’da 'initiation' (ok. inişieyşın) denir. Bu nedir? Dünyanın bütün toplumlarında bir biçimde görülen bir tür “ayin”. Bir gruba yeni gelenler, özellikle de lise ve üniversitelerden bahsediyoruz, genellikle aşağılayıcı davranışa katlanmak zorunda kalırlar gruba kendilerini kabul ettirebilmek için" diye konuştu.
Bu uygulamanın İslam'da olduğunu belirten Prof. Oran, "Mesela, Afrika kabilelerinde 12-13 yaşındaki çocuğun kendini topluma kabul ettirebilmesi için gidip bir aslan avlaması lazımdır. Okyanusya kabilelerinde bu, ayağına sarmaşık bağlayıp yüksek bir kuleden atlamaya dönüşmüştür. Bu İslam’da da vardır; buluğa ermek üzere olan erkek çocuk, topluma kendini kabul ettirmek için pipisinin ucunu kestirmek zorundadır; buna sünnet diyoruz" görüşünü dile getirdi.
Prof. Baskın Oran'ın, T24'e yaptığı açıklama şöyle:
David Cameron’un ölü domuzla ilişkisi konusu çok ilgi çekti. Tabii ki bunu ortaya atanlar “Siyasette her şey mubahtır” kuralından hareket ediyor. Yalnız, bizde bu kadar ilgi çekmesinin sebebi, Avrupa ve Amerika’da lise ve üniversitelerde çok yaygın olan bir âdeti bizim bilmeyişimiz.
Buna Fransızcada " bizutage" (ok. bizütaj) denir. Amerika’da “initiation” (ok. inişieyşın) denir. Bu nedir? Dünyanın bütün toplumlarında bir biçimde görülen bir tür “ayin”. Bir gruba yeni gelenler, özellikle de lise ve üniversitelerden bahsediyoruz, genellikle aşağılayıcı davranışa katlanmak zorunda kalırlar gruba kendilerini kabul ettirebilmek için.
Dünyanın bütün toplumlarında vardır dediğim, mesela, Afrika kabilelerinde 12-13 yaşındaki çocuğun kendini topluma kabul ettirebilmesi için gidip bir aslan avlaması lazımdır. Okyanusya kabilelerinde bu, ayağına sarmaşık bağlayıp yüksek bir kuleden atlamaya dönüşmüştür. Bu İslam’da da vardır; buluğa ermek üzere olan erkek çocuk, topluma kendini kabul ettirmek için pipisinin ucunu kestirmek zorundadır; buna sünnet diyoruz. Kız sünneti doğu ve kuzey-doğu Afrika’da çok yaygındır ve oradaki Müslümanlar tarafından dinin temel kurallarından kabul edilir. Avrupa’da çok eski, mesela 1342’de Paris Üniversitesi bir kararname yayımlamış, bu uygulamaların devam etmesi halinde dayak atılacağını ilan etmiştir.
Daha da eskiye gidelim, Hıristiyanlığın kurucu babalarından Aziz Augustinus (354-430) “İtiraflar” adlı kitabında yeni gelenlerin utangaçlığını kullanarak yapılan hakaretlerden bahsediyor ve şeytanın işlerine bu uygulamalardan daha fazla benzeyen bir şey yoktur, diyor.
Bu aşağılayıcı uygulamalar çok aşırıya varabilir. Anüse yabancı cisim sokmak, kızları kendilerini çıplak biçimde teşhir etmeye zorlamak, buzlu göle atlamaya mecbur bırakmak, yüzüne gamalı haç kazımak gibi...
Zaten bu “ayin”ler bazen fazla aşırıya varabildiği için yöneticiler tarafından yasaklanır. Buna rağmen yine de tam olarak ortadan kaldırılamamıştır, biraz mantıklı hale sokulmuştur ancak. Onun için bu Cameron’un cinsel organını ölü bir domuzun ağzına sokması fazla garipsenecek bir olay değildir; bu aşağılayıcı ritüellere tıpatıp uyuyor.
Bunun belki de tek istisnası, daha doğrusu “ters” uygulaması, G. California’daki ünlü üniversite Caltech’te (California Teknoloji Enstitüsü) görülür. Daha önceden saptanan bir tarihte son sınıf öğrencileri 24 saat uzaklaşırlar yurtlardan ve yeni gelen birinci sınıf öğrencileri onlara tuzaklar hazırlarlar. Bazılarının odasını yüzme havuzuna döndürür veya kapılarını çivilerler.
Dediğim gibi, bizde bu haberin bu kadar heyecan yaratmasının esas sebebi, bizde bu uygulamaların pek bilinmeyişi.