Gündem

Çalışma Bakanı Bilgin'den "Saray" savunması: Gazi Paşa da, yoksulluk yıllarında Çankaya Köşkü'nü yaptırdı

"Bunu bir saray edebiyatı içerisinde anlatmanın doğru olmadığını düşünüyorum"

06 Kasım 2021 11:31

Eray GÖRGÜLÜ

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, muhalefet milletvekillerinin Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilgili eleştirilerine yönelik, "Atatürk’ün de Türkiye’nin yoksul olduğu yıllarda Çankaya Köşkü’nü inşa ettirdiği" ifadesiyle yanıt verdi. Cumhurbaşkanlığı Sarayı için "Öyle ultra lüks bir saraydan bahsetmek mümkün değil" diyen Bilgin, "5 yıldızlı otellerle, Antalya’da vardır muhtemelen, mukayese edemeyeceğiniz düzeyde Sayın Cumhurbaşkanının oturduğu çalışma ofislerinin bulunduğu bina, böyle bir bina" ifadesini kullandı.

"Yoksulluk yıllarında Çankaya Köşkü yapıldı"

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, bakanlığının 2022 yılı bütçesine ilişkin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmeleri sırasında milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Bilgin, CHP, HDP ve İYİ Parti’li milletvekillerinin Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın maliyetine ilişkin eleştirileri ve “Sarayları bırakıp halka inecek misiniz?” soruları üzerine “Atatürk’ün Türkiye’nin yoksul olduğu yıllarda Çankaya Köşkü’nü inşa ettirdiği”ni belirterek, şu ifadeleri kullandı: “Konuşma yapan arkadaşlarımızın bazıları ‘Saraylardan vazgeçip halka inecek misiniz, halka değer verecek misiniz?’ gibi bir üslupla konuşuyorlar. Şimdi, cumhuriyetin kuruluş yıllarında, Türkiye’nin yoksul olduğu yıllarda, fert başına düşen milli gelirin 60 ila 120 dolar arasında olduğu yıllarda cumhuriyet bugün Çankaya Köşkü diye bildiğimiz köşkü yapmış, Gazi Paşa o köşkün inşaatını başlatmış, zamanla köşk değişmiş, genişletilmiş.

"Saray edebiyatı içerisinde anlatmak doğru değil"

Bugün Türkiye’nin bunca yıl sonra, yüz yıl sonra neredeyse 100’üncü yılına giriyoruz cumhuriyetin yeni bir devlet başkanlığı külliyesini yapmasını, yeni konutların yapılmasını, yeni devlet adamlarının kullanacağı imkanların, toplantı salonlarının, benzerlerinin yapılmasını, bunu bir saray edebiyatı içerisinde anlatmanın doğru olmadığını düşünüyorum.

Çünkü bunlar kimsenin şahsi malı değildir. Gazi Paşa rahmetli oldu gitti, saygıyla, minnetle, şükranla anıyoruz bütün yaptıklarını. Bundan sonra gelecek devlet adamlarımız da bu konutları kullanacaktır, bunlar kamunun malıdır.

"5 yıldızlı otellerde de var"

Bilmiyorum, hiç gittiniz mi, bunlar öyle lüks şeyler falan değil. Herhangi bir yurt dışına gittiğiniz zaman hatta Kıbrıs’a… 5 yıldızlı otellerle, Antalya’da vardır muhtemelen, ben son yıllarda pek gitmedim. Mukayese edemeyeceğiniz düzeyde Sayın Cumhurbaşkanının oturduğu, ikamet ettiği ve çalışma ofislerinin bulunduğu bina, böyle bir bina.

Görmeyen arkadaşlarımız belki hayallerinde böyle bir şey söylüyorlar ama gerçeği bu değil. Gerçeği, bir kamu kuruluşunun, yabancı konukların kabul edildiği alanların prestij olarak perdeleriyle, süslemeleriyle, mimarisiyle etkileyici olmasına çalışılmış ama öyle ultra lüks bir alandan, bir saraydan falan bahsetmek mümkün değil.

"Bu muhalif bir dil bile değil"

Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışır, Türkiye Cumhuriyeti devleti Başkanının oturacağı, çalışacağı ofislerin olmasına da burada muhalefet etmenin anlamsız olduğunu düşünüyorum. Bu muhalif bir bile değil. Yani böyle bir edebiyat etkili olabilir ama bunun muhalefet etkisinin olduğunu düşünmüyorum.

Türkiye’nin bugün çağdaş devletlerle mukayese edildiği zaman devlet adamlarının, bakanların veya Meclisimizin imkanlarını daha ileriye taşımış olmasının hepimiz açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Doğrusu, bu siyasi dilin bize katkı yapmayacağının altını çizmek için bunu söylüyorum, elbette muhalefet yapılacak.
"