T24- Neşe Banu Argadal’ın küratörlüğünde 5-10 Ekim tarihlerinde yapılan ‘1. İstanbul Boğaziçi Sanat Bienali,’ ortalığı fena karıştırdı. Bienale katılan yaklaşık 50 sanatçının dolandırıldıkları iddiası ile başvurduğu İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, küratörlere dava açmaya hazırlanıyor.
İl Müdürü Ahmet Emre Bilgili, “Bienalin arkasında ciddi bir kurum yok. Bize verilen dilekçede adres olarak Yalova’da bir yer görünüyor” dedi. Bilgili, küratör Argadal ile organizatör Hakan Türk’ün kendilerine bienalin açılışını Yıldız Sarayı’nda yapmak istediklerini, açılışa Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’ın da katılacağını yazılı olarak bildirdiklerini anlatarak, “Sayın bakana sordum, ‘Benim böyle bir bienalden haberim yok’ dedi.
Bu şekilde yalan bir beyan olduğu ortaya çıktı. Biz kendilerine hiçbir destekte bulunmadık” dedi. Bienalin reklamlarında ‘sponsor’ olduğu iddia edilen Kültür Bakanlığı, TEB ve Yıldız Teknik Üniversitesi gibi birçok kurum ve firma da organizasyondan sorumlu olmadıklarını söylüyor.
‘Yapacağım tüm bienallerde resmim olacak’
Posterlerde neden kendi resminizi kullandınız?
Posterlerde resmimin olması çok doğal, çünkü Boğaziçi Bienali benim eserim. İlk defa bir kadın böyle bir şey yapıyor… Albüm kapaklarında müzisyenlerin resmi yer almıyor mu? Bienali Batı’da yapmış olsam resmimin afişlerde olmasını kimse yadırgamazdı… Bundan sonra ben yapacağım bütün bienallerde yüzümü kullanacağım, insanlar kıskançlığı bir yere bırakmalılar.
Kültür ve Turizm Müdürlüğü size dava açmaya hazırlanıyor...
Proje çok kıskanıldı. Ahmet Emre Bilgili de bunu kıskandı, projem önüne gelince Yıldız Sarayı’nda yapacağımız açılışı baltaladı. Yaptığı açıklamalarla benim şeref ve haysiyetimle oynadı.
Elli sanatçı dolandırıldığını söylüyor. Neden şikâyetçiler?
Onlar ayartılmış, ucuz şöhret peşinde koşan sanatçılar. Satış bekliyorlardı herhalde, ama satış yapılmaz hiçbir bienalde. Ben duygu ve sevgi dolu bir insanım, dünyaya sevgi dağıtıyorum. Ayaklanan sanatçıları da sevgiyle kucaklıyor, olgunlukla karşılıyorum...
Sizce başarılı bir organizasyon muydu?
Elbette başarılıydı, üç yerde açılış yaptık. Her organizasyonda olduğu gibi tabii ki bazı aksaklıklar oldu. Ama memnuniyetini belirten çok sanatçı oldu. Önümüzdeki sene de bir bienalim olacak, ama bu sefer yalnızca yabancı sanatçılarla çalışacağım.
Başvuru formunda katılım ücreti 1,770 Euro gözüküyor. Kaç sanatçıdan ne kadar ücret aldınız?
Bilmiyorum, ben çok hesap kitap insanı değilim. Ama bienalden zarar ettiğimi söyleyebilirim.
Sanatçılar pişman, sponsorlar bin pişman
Sergi için salonlarını açan Yıldız Teknik Üniversitesi’nin Rektörü İsmail Yüksek adına konuşan basın danışmanı “Organizasyonun ne düzenleme komitesindeyiz, ne de paydaşıyız. Logomuzu kullanması ve ‘destekçimiz’ demesi organizasyonun kendi inisiyatifi” diye konuştu.
Bienalin sponsorları arasında Momentus saat firması da gözüküyor. Merkez Saat’in ortaklarından Ceki Serman, Argadal’ın kendilerine projeyi sunarken ‘Belediye ve Kültür Bakanlığı tarafından desteklenen ilk ve tek bienal’ olacağını, 10-15 köprü üzerine afiş asılacağını söylediklerini anlattı. Serman, “Bunun karşılığında kendilerine barter olarak ‘Etkinlikte sanatçılara dağıtacağız’ dedikleri 24 Momentus marka saat önerdik. Ama Neşe Hanım’ın saatleri sergi bittikten sonra teslim alması garip geldi” diye konuştu. Bienalin basın bildirisinde adı bulunan Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi öğretim üyesi Prof. Ahmet Atan ise organizasyonla hiçbir ilgisi olmadığını vurguladı.
Bienalin organizasyonundan sorumlu Hakan Türk iddialarla ilgili, “Türkiye’de medyanın ne olduğunu biliyorum. Bienali Koç, Sabancı, Eczacıbaşı’na yalakalık olsun diye karalıyorlar” dedi.
Türk, daha önce bir sanat organizasyonu ile nasıl bir ilişkisi olduğu sorusuna ise “Bienalle ilgili bir girişimim olmasına gerek yok. Neşe Hanım yıllardır yurtdışında sergiler açıyor, üniversiteden birincilikle mezun olmuş. Bana Türkiye’de ikinci bir Neşe gösterin” yanıtını verdi. Türk, ayrıca Momentus’tan alınan saatlerin sanatçılara verilmesine gerek görmediğini kaydederek, “Saati istersem sana veririm, istersem bir başkasına. Ben ticaret yapıyorum” sözleriyle kendini savundu.