-Çağlayan: Girişim sermayesiyle ihracat yüzde 220 arttı İSTANBUL (A.A) - 05.01.2012 - Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'deki girişim sermayesi destekli firmaların, girişim sermayesi fonu kullandıktan sonra ihracatlarındaki artış oranının yüzde 220 olduğunu belirterek, ''Bu veri bize girişim ve risk sermayesi uygulamalarının, Türkiye'nin ihracatı açısından ne derece önemli olduğunu net şekilde göstermektedir'' dedi. Çağlayan, Conrad Otel'de ''Kamu-Özel Sektör Ortaklığıyla Girişim Sermayesi Modelleri'' başlıklı toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin 2012 yılını küresel arenada kilit ülke konumunu koruyarak geçireceğini, bu bağlamda yerli şirketlerin verimli iş ortaklıkları kurmasının, ''yelkenlerini rüzgarla dolduracağını'' söyledi. Amaçlarının, toplam ihracat içinde 2006 yılından itibaren yüzde 44 bandına oturan orta ve ileri teknoloji ürün ihracatı payını, erken ve büyüme aşamasındaki firmalar kanalıyla çok daha yukarılara çıkartmak olduğunu dile getiren Çağlayan, ''Bunun için Google, Apple gibi girişimlerin ülkemizde de ortaya çıkmasına imkan tanıyacak bir yapıyı tesis etmek zorundayız. Bir sonraki Steve Jobs'un Türkiye'de kendi kendine ortaya çıkmasını beklemek yerine onları bulacak ve tespit edecek mekanizmaların ülkemizde de var olmasının önünü açmalıyız'' dedi. Zafer Çağlayan, Girişim Etki Çalışması'nda, 2010 verileri itibariyle risk sermayedarları tarafından fonlanan firmaların ABD'de 11,87 milyon kişiye (özel sektör istihdamının yüzde 11'i) yeni istihdam ve 3,1 trilyon dolar gelir (GSMH'nın yüzde 21'i) yarattığının hesaplandığını, Kanada Girişim ve Risk Sermayesi Derneğinin 2009 yılı raporuna göre, risk sermayesi fonlarının, özellikle ihracat odaklı firmaları desteklediğini, bu firmaların cirolarının yüzde 70'inin ihracattan geldiğini, İrlanda'da bu oranın yüzde 80'i olduğunu anlattı. Çağlayan, İrlanda'da risk sermayesi fonundan yararlanan firmaların ihracatlarının, fondan yararlandıktan sonra ortalama yüzde 50 artığına işaret etti. Çağlayan, Türkiye'nin 2023 stratejilerine ivme kazandıracağına inandıkları ''ihracatçı ekosistemine'' katkıda bulunacak politikalar gerçekleştirilmesine vesile olmak amacıyla bir araya geldiklerini belirterek, hükümetin ekonomi politikalarında önceliğinin Türkiye insanını, üreticisini, ihracatçısını katma değeri yüksek, nitelikli ürünlerin üretildiği gelişmiş ekonomiler seviyesine taşımak olduğunu kaydetti. Bu amacın cari açık problemine de çözüm üreteceğini ifade eden Çağlayan, 2023 ve gelecek için iddialı hedefleri bulunduğunu, bu hedeflere ulaşmada en büyük kaynağın da insan gücü olduğunu söyledi. Çağlayan, Ekonomi Bakanlığı olarak yurt dışı firma alımlarına destek vermeye başladıklarını, 200 bin dolara kadar danışmanlık hizmetlerini karşıladıklarını, bunun dışında hizmet ihracı da dahil olmak üzere uluslararasılaşma aşamasında birçok firmaya yurt dışı ofis, mağaza, danışmanlık, seyahat, pazar araştırması konularında maliyetlerinin yüzde 50'sini aşan katkılarda bulunduklarını anlattı. Çağlayan, öncelikli hedeflerinden birinin girişimcilerin uluslararası sermaye ile buluşmasını sağlamak olduğunun altını çizerek, ''Umuyorum ki bugün ve devamında atacağımız adımlar ile ihracatçılarımızın uluslararası sermayeye erişimlerini kolaylaştıracağız ve bu şekilde girişimcilik konseyi ile atılan temele ilk tuğlayı koyacağız'' dedi. -''Türkiye'nin daha çok kaynağa ihtiyacı var''- Bu toplantıda yüksek teknolojili ürün ihracatı yapan firmalara yeni, farklı ve çok daha etkin bir model çerçevesinde nasıl destekleyebilecekleri sorusuna cevap arayacaklarını ifade eden Çağlayan, dünyanın ilk 10 ekonomisine girme hedefi olan Türkiye'nin, bu hedef doğrultusunda daha fazla kaynak ihtiyacı olacağını, ancak içinde bulunulan küresel krizin kaynak maliyetlerini ciddi şekilde artırdığını kaydetti. -''Daha çok girişim ve risk sermayesi fonu çekilmeli''- Türkiye'ye daha çok girişim ve risk sermayesi fonunun çekilmesinin kendileri için büyük önem arz ettiğine ifade eden Çağlayan, şunları kaydetti: ''2011 yılının ilk on aylık döneminde Türkiye'ye gelen uluslararası doğrudan yatırım tutarı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 84 artışla 11,5 milyar dolara ulaşmıştır. Bizim arzumuz bu rakamları yalnızca daha yukarılara çekmek değil, aynı zamanda Türkiye'yi 'akıllı para' diye tabir edilen girişim ve risk sermayesi fonlarının odağına yerleştirmektir. Verilerden, Türkiye'nin bu alanda ciddi adımlar atması gerektiği net bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Bugüne kadar yaklaşık olarak 50 kadar girişim sermayesi fonu Türkiye'de 150'ye yakın firmamızı fonlamıştır. Bu firmaların yarıya yakını ihracatçı firmalardır. Söz konusu firmalarımızın ihracatı 2011 yılında 1,5 milyar dolara yaklaşmıştır. Cumhuriyet tarihinin ihracat rekoru olan 134,6 milyar dolarlık ihracatla karşılaştırıldığında, aslında bu rakamın ne denli düşük kaldığı anlaşılmaktadır.''