T24 - YSK’nın adaylıklarını iptal ettiği 12 kişi arasında yer alan Leyla Zana ve Hatip Dicle’nin avukatı Cabbar Leygara, “Ankara’da oturan, 1968 Gerede doğumlu bir kişi, BDP’nin tüm bağımsız adaylarına polis fezlekesi gibi bir dilekçeyle itirazda bulundu. YSK bunu itiraz süresi başlamadan işleme koydu” dedi. Ancak YSK’nın geçici aday listesini ilan etmeden önce her bir adayın ‘seçilme yeterliliği’ olup olmadığını ve başvuru şartlarını yerine getirip getirmediğini inceleme zorunluluğu bulunuyor.
YSK’nın Hatip Dicle ve Leyla Zana’nın adaylıklarını iptal etmesinin ardında bir vatandaşın verdiği ihbar dilekçesinin olduğu iddia edildi. Hürriyet gazetesinde yer alan haber şöyle:
Dicle ve Zana’nın avukatı Cabbar Leygara, “Gelen bir ihbar dilekçesini itiraz süresi başlamamasına rağmen işleme koyan YSK, adaylıkların iptaline karar verdi. Bu kararın arkasında başka bir tezgâh var” diyerek, şunları söyledi: “Ankara’da oturan, 1968 Gerede doğumlu bir kişi, İstanbul’dan BDP’nin tüm bağımsız adaylarına polis fezlekesi gibi bir dilekçeyle itirazda bulundu. YSK, itiraz süresinin başlamasını bile beklemeden bu dilekçeyi işleme koyarak, bu 12 kişinin adaylığını iptal ettiğini açıkladı. Normal sürece göre geçici listeler açıklanır, illere adaylarla ilgili itirazlar yapılır, ondan sonra YSK devreye girer ve kararını verir. Burada YSK hiçbir itiraz olmadan, vatandaşın dilekçesini işleme koyarak kararını vermiştir.”
YSK’nın zorunlu görevi
Leygara’nın bu iddiasına karşılık, seçim mevzuatı ve takvim gereği YSK, geçici aday listesini ilan etmeden önce her bir adayın ‘seçilme yeterliliği’ olup olmadığını ve başvuru şartlarını yerine getirip getirmediğini incelemek zorunda. YSK, bu incelemeyi tamamladıktan sonra geçici aday listelerini ilan ediyor.
Memnu haklar muamması
YSK’nın, “Memnu haklarının iadesine ilişkin bir karar ibraz etmedikleri” gerekçesiyle adaylıkları iptal etmesi de bir başka tartışmayı başlattı. Zana ve Dicle’nin, adaylık başvurusu öncesinde Diyarbakır 1’inci ve 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne memnu haklarının iadesi için başvurduğu ancak mahkemenin, “Yeni TCK’ya göre buna gerek yok” yanıtını verdiği anlaşıldı. Avukat Leygara bu konuyla ilgili de şöyle konuştu: “Ben 11 Mart’ta müvekkillerim adına Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurdum. Mahkeme, 1 Haziran 2005’te yürürlüğe giren yeni TCK’da memnu hakların iadesiyle ilgili bir hüküm bulunmadığına karar verdi. Bizce de mahkemenin bu yorumu doğru. Yeni TCK’nın 53’üncü maddesine göre infaz bittiği gün, memnu haklar kendiliğinden alınmış oluyor. Mahkeme ‘Yeni yasaya göre uyarlama yapıldığı ve yeni TCK’de memnu hakların iadesi müessesesi olmadığı için’ talebimizi reddetti. Ama YSK, ‘Memnu hakların iadesi kararı alıp getir’ diyor. YSK istiyor, mahkeme vermiyor. Biz nereye gideceğiz? YSK’ya, Diyarbakır 1’inci ve 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin Zana ve Dicle hakkındaki bu kararını verdim. Hiç dikkate alınmadı. Onlarla aynı davada hüküm giyen Selim Sadak ise hâlâ belediye başkanı.”
Leygara, Leyla Zana ve Hatip Dicle hakkındaki karara Diyarbakır İl Seçim Kurulu kanalıyla YSK nezdinde itiraz edeceklerini belirtti.
Yıldız itiraz dilekçesini verdi
BDP’nin desteklediği Hakkari bağımsız milletvekili adayı Salih Yıldız, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından alınan iptal kararı için İl Seçim Kuruluna dilekçe verdi. Salih Yıldız, itiraz dilekçesi ve memnu haklarını kullanma belgesiyle itirazda bulundu.
