Spor

Buz pateninde Türkiye'ye ilk madalyayı getiren çift: Bu madalya için beş yıl ailemizden uzak kaldık

Çağla Demirsal ve Berk Akalın bronz madalya kazandı

Çağla ve Berk, Gediz Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler bölümünde birinci sınıftalar. Ama öncelikleri buz pateni... (Fotoğraf: Murat Şaka)

28 Şubat 2016 11:27

Buz pateninde çiftler kategorisinde dünya çapında ilk madalyayı getiren Çağla Demirsal ve Berk Akalın, "Güneş doğmadan buz pistinde antrenmana başlıyorduk. Sürekli soğukta durmaktan her yerimiz ağrıdı. Beş yıl ailemizi göremedik. Ama değdi" dedi.

Saraybosna Açık 2016 Artistik Buz Pateni Şampiyonası’nda bronz madalya elde eden çift, madalyaya giden zorlu serüvenlerini Hürriyet Pazar'dan İpek İzci'ye anlattı. 

İzci'nin Hürriyet Pazar'ın bugünkü (28 Şubat 2016) nüshasında yayımlanan yazısı şöyle: 

İzmir’in güneşli günlerinden biri, hava 26 derece... Âşık Veysel Buz Sporları Salonu’ysa o an itibariyle eksi beş! Çağla Demirsal ve Berk Akalın, üzerlerinde incecik kıyafetleriyle ‘cool’ bir şekilde pistin bir o tarafına bir bu tarafına doğru mutlulukla süzülüyorlar. Camın arkasından onları izleyen kalabalığın hayran bakışları her hareketlerini onları takip ediyor... Çağla ve Berk, Türkiye’nin çiftler kategorisinde ilk madalyasını kazandıran milli sporcular. İkisi de 20 yaşında. Bu ay Saraybosna Açık 2016 Artistik Buz Pateni Şampiyonası’nda bronz madalya elde ettiler. Yeni hedefleri Türkiye’yi buz pateni dalında iddialı bir ülke yapmak.

 

Sabah 04.00’te buz pistinde

 

Berk Akalın, 2000’de henüz beş yaşındayken Bursa’daki bir AVM’de açılan buz pistinde kaymaya başlıyor. Türkiye Buz Pateni Federasyonu’nun şimdiki başkanvekili Fehmi Tekelioğlu, yeteneğini fark edip onu kurslara yazdırıyor. Çağla’ysa, henüz dokuz yaşındayken İzmit’te pistle tanışıyor. Bir-iki deniyor ve akabinde, Artistik Buz Pateni Milli Takım Antrenörü Rana Belkıs’la çalışmaya başlıyor. 

Her ikisi de uzun süre ‘tekler’ dalında Türkiye dereceleri elde etmiş. Bunun üzerine Federasyon, Türkiye’de buz dansı antrenörü olmadığı için onları Amerika’ya göndermiş. Tam beş yıl boyunca, ailelerinden ayrı kalmışlar. Bir yandan lise, bir yandan da Stanford’da yoğun antrenman programı... Özlem ve güçlüklere rağmen yılmamışlar. Bu süreçte birlikte çalıştıkları Ukraynalı ünlü buz dansçısı Oleg Voyko çok yardımcı olmuş: Ondan disiplinli yaşamayı öğrenmişler. Sabah 04.00’ten akşama kadar çalışmışlar.

Bu beş yıllık süreçte, 38. Dünya Gençler Artistik Buz Pateni Şampiyonası’nda finale kalmaları, Avrupa yarışmalarında aldıkları dereceler de bunun tezahürü işte... Buz dansını bırakıp ‘çiftler’ kategorisine geçmişler. Federasyon onları bu kez 20 günlüğüne Rusya kampına göndermiş. Çiftler branşı demek, başın üstünde kaldırış, kadın partneri atma gibi daha önce hiç yapmadıkları hareketleri yapmak demek... Bu kadar kısa sürede çalışıp Saraybosna’da bronz madalya almalarına herkesten çok da kendileri şaşırmış zaten...

İKİ METREDEN TEK AYAK ÜZERİNE DÜŞMEK

“Kolay değil” diyor. Berk: “Olay sadece buzda kaymak değil, jimnastik, bale, ritm, dans gibi pek çok unsuru barındırıyor. Çağla iki metre yükseklikten aşağıya düşmek zorunda kalıyor. Hem de tek ayağı üzerine... Bir insanın ağırlığının üzerine başka bir ağırlık biniyor ve sadece iki çelik üzerindesiniz.” Buz üstündeki çalışmaları kadar dikkat ettikleri başka unsurlar da var. İyi beslenmedikleri zaman nefes darlığı çektikleri için güne çok sıkı bir kahvaltıyla başlıyorlar. Öğlen mönüsünde salata var, akşamsa 19.00’dan sonra asla yemek yemiyorlar. Sosyal hayatlarından da fedakârlık ediyorlar. Çünkü onlara göre sporcuysan bir şeylerden vazgeçmek zorunda kalıyorsun. Şöyle açıklıyorlar: “Ne kadar çok çalışırsak kendimizi ve ülkemizi o kadar ileriye götürürüz. Çünkü madalyalar aslında altından değil, ter, kararlılık ve cesaretten yapılır. Tıpkı olimpiyat şampiyonu Dan Gable’ın dediği gibi..”