Batık Sümerbank'ın eski sahibi Hayyam Garipoğlu'na ait Burgaz Rakı'nın yönetiminde yer alan Tasarruf Mevduatı ve Sigorta Fonu (TMSF), "sahte bandrol" ve "örtülü kazanç" iddiaları sonrasında Burgaz Rakı'nın satışı için düğmeye bastı.
Referans gazetesinde yer alan haberde Burgaz Rakı'ya ilişkin yolsuzluk iddialarının kendilerini de fazlasıyla rahatsız ettiğini vurgulayan TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, "Bu şirket bizim yönetim ve denetimimiz altında değil, sadece alacağımızın teminatı olarak bizim için bir değer taşıyor. Şirketi biz değil, Garipoğlu Ailesi yönetiyor. Başlatılan soruşturmaları yakından izliyoruz. Bu süreçte, Burgaz Rakı'ya ilişkin satış ve tahsilat süreçlerini de hızlandırdık" dedi.
Daha önce çevreyi kirletmek ve sendikalı olan işçileri işten atmak gibi nedenlerle gündeme gelen Burgaz Rakı'nın geçen günlerde ortaya çıkan "bandrol yolsuzluğu", Türkiye'deki alkollü içki piyasasını karıştırdı. Sahte bandrol olayı, 3-4 Şubat 2009'da Manisa'nın Turgutlu ilçesinde Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından yapılan denetimlerle ortaya çıktı. Burgaz Rakı ürünleri satan Ersoy AŞ ve Zeynep Gıda'da denetim yapan vergi müfettişleri, Burgaz'a ait 1684 adet 70 cc'lik rakı ve votka şişelerinin, 20 cc'lik bandrol ile kaplandığını tespit ettiler. SICPA-ASSAN adı verilen özel cihaz ile kontrol edilen bandrollere ilişkin olarak 2 tutanak düzenlenirken gerekli soruşturmanın sürdürülmesi için Turgutlu Emniyet Müdürlüğü'ne haber verildi ve vergi yasalarına aykırı bandrol uygulaması için yasal işlem başlatıldı.
Ana üretim merkezi 'temiz' çıktı
Ardından 9 Mart 2009'da Maliye Bakanlığı yetkilileri, Burgaz Rakı'nın Lüleburgaz'daki dağıtım deposu olan Trakya Pazarlama ve Dağıtım Limited Şirketi'ne baskın düzenledi. Güvenlik güçlerinin de katıldığı arama sonrasında, toplam 2640 alkol şişesinde "niteliğine uygun olmayan bandrol uygulaması" tespit edildi. Bunun üzerine Hayyam Garipoğlu'nun borçları nedeniyle Burgaz Rakı'nın yönetim kurulunda bir üye ve denetçi ile temsil edilen TMSF, Maliye Bakanlığı, Tütün ve Alkollü İçkiler Denetleme Kurumu (TAPDK) ve emniyete ihbarda bulundu. Burgaz Rakı'nın Evrensekiz beldesindeki ana üretim merkezi olan Burgaz Rakı fabrikasında yapılan soruşturma neticesinde, herhangi bir bandrol usulsüzlüğüne rastlanmadı.
TMSF, oluşan imajdan rahatsız
2008'in yaz aylarında da Burgaz Rakı'yı satmak için harekete geçtiklerini ancak küresel kriz nedeniyle bundan vazgeçtiklerini dile getiren TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, "Burgaz'a ilişkin çıkan söylentilerin piyasada yaygınlaşması bizi rahatsız ediyor. Şimdi şirkete ilişkin yeniden bir değerleme sürecine girdik. Piyasa şartları ve şirketin değerleme sonucunda önümüze gelecek değeri bizi tatmin edecek gibiyse, satış sürecini bir daha başlatacağız" dedi. Ahmet Ertürk, alkollü içki sektöründeki rekabet ile TMSF'nin Burgaz Rakı'daki statüsünü karıştırmamak gerektiğine de işaret ederek "Eğer rekabetle ilgili, vergi ile ilgili bir sorun varsa, bunlara bakan kurumlar var. Bugüne kadar bu kurumlara başvuran olmuş mu? Bu sorunların hepsinin TMSF tarafından çözülmesi mümkün değil" diye konuştu.
Şirketi Garipoğlu Ailesi yönetiyor
Gelinen süreçte TMSF'nin Burgaz Rakı'nın yönetiminde olmasının kamuoyunda rahatsızlık yarattığına ilişkin duyumlardan etkilendiklerini ifade eden Ertürk, şöyle konuştu:
"Biz durumun gereğini yaptık. Sonuçta şirket bizim yönetimimizde değil, şirket Garipoğlu Ailesi tarafından yönetiliyor. Biz sadece şirketin finansal alanını denetlemek üzere yönetim kurulunda bir üye ve denetçi bulunduruyoruz. Ama tabii bu tür iddialar bizi de etkiliyor. Biz yönetimimizde olan bir şirketin bu tür söylentilere konu olmasından hoşlanmıyoruz. Onun için bir konuda tahsilat yolu başta olmak üzere, gerekli adımları atmaya devam ediyoruz. Güvenlik güçleri ve adaletin gerekeni yapmasını bekliyoruz."
Garipoğlu, TMSF'ye 'Suçum yok' dedi
Maliye ve emniyet yetkililerinin soruşturması sürerken, geçen hafta Hayyam Garipoğlu TMSF yetkilileri ile bir araya geldi ve kendisini savundu. Edinilen bilgilere göre Garipoğlu, iddialar karşısında, "Benim suçum yok. Bugüne kadar ne ben ne de ailemden herhangi biri savcılık ya da emniyet tarafından ifade almak için bile çağrılmadı" diye konuştu. Garipoğlu'nun açıklamaları TMSF yetkililerini tatmin etmezken, "Burgaz'ın ana tesisi ile deposu arasındaki bağ ortaya çıkarılmadan durum anlaşılmayacak" görüşü ağırlık kazandı. Ancak soruşturmalardan çıkacak sonuç her ne olursa olsun TMSF, kamuoyunda oluşan "olumsuz imaj" nedeniyle Burgaz Rakı'nın bir an önce satılmasına karar verdi.
Çevreyi kirletmekle de suçlanıyor
Burgaz Rakı, sahte bandrol kullanmanın yanı sıra çevreyi kirletmek ve sendikalı işçilere baskı uygulamakla da suçlanıyor. Çevreciler, Burgaz'ın Lüleburgaz'daki üretim tesisinin bölgedeki Evrensekiz Deresi'ni büyük oranda kirlettiğini öne sürüyor. Ayrıca, Burgaz'ın ürünlerinde dağ kaynak suyu kullandığını belirtmesine rağmen, kendi arazisinde kazdığı kuyulardan elde ettiği kuyu suyunu kullandığı iddia ediliyor. Garipoğlu Grubu hakkında Ağustos 2008'de Kırklareli İl Jandarma Komutanlığı ve İl Çevre ve Orman Müdürlüğü'ne bir rapor sunan TEMA yetkilileri, şikâyetleri hakkında bugüne kadar herhangi bir işlem yapılmadığını belirtiyorlar. Bu arada, Burgaz Rakı işletmelerinde örgütlü Tek Gıda-İş Sendikası da şirketin "mafyavari yöntemlerle" sendikalı işçileri tehdit ettiğini ve işten attığını öne sürüyor.
5 yılda pazarın yüzde 20'sini aldı
2004 yılında Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde 40 milyon dolarlık yatırımla kurulan Burgaz Alkollü İçecekler Sanayi ve Ticaret AŞ, birkaç yıl içinde "ucuz fiyat" politikası ile Türkiye rakı piyasasının yüzde 20'sine sahip oldu. Piyasada Burgaz Rakı, Ata Rakı ve Rakı Turka olmak üzere 3 marka ile boy gösteren şirket, 2005 yılındaki "sahte rakı" krizi nedeniyle 1 yıllık hedeflerine 3 ay içinde ulaştı. Burgaz, yaklaşık 25 rakı çeşidinin bulunduğu ve 70'lik şişe fiyatlarının 25-40 TL arasında değiştiği pazarda, 70'lik votka ve rakı fiyatını 19.90 TL'ye çekti ve kısa sürede akşamcıların en fazla tercih ettiği markalardan biri haline geldi. Ancak Burgaz Rakı'nın bu "radikal" fiyat hamlesi, rakipleri tarafından ilk günden itibaren şüphe ile karşılandı. Çünkü yapılan tüm hesaplamalar 19,90 TL'lik fiyatın maliyetlere bile yetmeyeceğini gösteriyordu. Buna karşın Burgaz Rakı'dan yapılan açıklamalarda düşük fiyatın arkasında "yüzde 100" Türk şirketi olmanın yarattığı maliyet avantajlarının olduğu belirtildi.