-''BUNLARDA BEREKET YOK'' İZMİR (A.A) - 28.05.2011 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Ben AK Parti'nin gövdesini silkeliyorum, dallarını siz silkeleyeceksiniz. Yalnız bir şeye dikkat etmenizi istiyorum, elma düşer, bir meyve düşer, öyle bir şey yok. Dikkatli olun, her an Recep düşebilir. Neden diyorum? Bir meyve vermez bunların ağacı, çünkü bunlar bereketsiz bir iktidar, bunlarda bereket yok'' dedi. Kılıçdaroğlu, partisinin İzmir Gündoğdu Meydanı'ndaki mitinginde yaptığı konuşmada, mitinge katılanların halini hatırını sorduktan sonra, ''Bir şey söyleyeceğim ama Recep Bey kızacak. Kızsın mı? Allah'ına kurban İzmir'' dedi. İzmir'in; aydınların, yiğitlerin, güzel insanların kenti, Türkiye'nin incisi olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: ''İzmir, aydınların yaşadığı bir kenttir. İzmir üniversitelerin olduğu, insanların özgürce nefes aldığı bir kenttir. İzmir bu nedenle AKP tarafından hazmedilemiyor. 'Nasıl olur da İzmir'i baskı altına alırız, nasıl olur da İzmir'in, İzmirlinin sesini çıkarmayız, nasıl olur da İzmirliye nefes aldırmayız' diye çalışıyorlar. Buna izin verecek misiniz?'' -''SANKİ ASKERİ YÖNETİM VAR''- Özgürlüğü yaşamak, özgürlüğü teneffüs etmek istediklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''Bu güzel ülkede sanki askeri yönetim varmış gibi bütün ülkeyi OHAL'e dönüştürdüler. Sanki olağanüstü hal varmış gibi sabahın köründe polis, evlerinizi basıyor. Sabahın köründe ifadeleriniz alınıyor. Mustafa Balbay ne yaptı? Yazı yazdı. Yazı yazmanın suç olduğu bir ülkedeyiz. Basılmamış kitabın toplatıldığı ülkedeyiz. Bir de kalkmış, 'Efendim eskiden kitapların girişi yasaktı, biz serbest bıraktık...' Sen yazılmamış kitabı imha eden bir ülkenin başbakanısın. Bu ayıp iktidara aittir. Hiçbir yerde, hiçbir zaman düşünce özgürlüğünün önündeki engelleri var kabul etmeyeceğiz, tamamını yıkacağız. Düşünce özgürlüğünü getireceğiz, özgür Türkiye'yi kuracağız. Ortadoğu'da, Kafkaslar'da, ABD'de, AB'de geldiğimiz süreç şu: Dışlanan bir Türkiye. İran ile oturup sözlü anlaşma yapacaklardı, Brezilya ile birlikte aracı olacaklardı, hakem olacaklardı. Ne oldu? Yalnız bırakıldı. Biz biliyoruz. Bunlar ceplerini düşünen bir iktidar, halkı değil. Kendilerini düşünen bir iktidar, halkı değil. Çoluk çocuğuna iş bulan, halkın çocuğuna değil.'' Her 4 çocuktan birinin yatağa aç girdiğini savunan Kılıçdaroğlu, ''4 çocuktan birisinin yatağa aç girdiği 21. yüzyılın Türkiye'sinde bu ayıp Ankara'da oturup ahkam kesenlere aittir'' dedi. -''BUNLARDA BEREKET YOK'' Kılıçdaroğlu, toplumun tüm kesimlerinin yaşadığı sıkıntıları bildiğini, halkın içinden birisi olduğunu, ''sırça köşkte oturmadığını, gemilerinin olmadığını'' söyledi. Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: ''Ben AK Parti'nin gövdesini silkeliyorum, dallarını siz silkeleyeceksiniz. AK Parti'nin dallarını silkelemeye hazır mısınız? Yalnız bir şeye dikkat etmenizi istiyorum, elma düşer, bir meyve düşer, öyle bir şey yok. Dikkatli olun, her an Recep düşebilir. Neden diyorum? Bir meyve vermez bunların ağacı, çünkü bunlar bereketsiz bir iktidar, bunlarda bereket yok. Bereket olsa işsizlik, yoksulluk, yolsuzluk olur mu, yurt dışından ithal kurbanlık koyun gelir mi? Bereket olsa, özgürlük olur. Bereketin olduğu yerde özgürlük, kardeşlik vardır, şiddet değil dostluk vardır, demokrasi vardır.'' Eğitim politikasının, 21. yüzyılda Türkiye'nin çığır açmasına yönelik bir politika olduğunu, tam gün eğitime geçileceğini, okul öncesi eğitime ağırlık vereceklerini, kitapları katkı payı ve para istemeden, gerçek anlamda bedava vereceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, bir süre önce parasız eğitim isteyen iki öğrencinin açtıkları pankart nedeniyle 14 aydır hapiste tutulduğunu, bunun Türkiye'de demokrasinin geldiği noktayı gösterdiğini dile getirdi. Kılıçdaroğlu, ''Recep'in ileri demokrasisi bu'' dedi. Miting alanındaki bazı pankartları okuyan Kılıçdaroğlu, ''(Yediğin hurmalar 13 Haziran'da seni fena tırmalar) diyorsun. Güzel pankartlar var. 'Bir atın, iki dakikada üzerinden attığı adamı, bu millet 9 yıldır taşıyor...' Atacağız, beraber atacağız. 'Tayyip yaz, AKP'ye gönder, susuz köye çamaşır makinesi gelsin', 'AKP'nin son kullanma tarihi 12 Haziran 2011', 'Gelecek kuşaklar için gereksiz ampulleri söndürelim...' Söndüreceğiz zaten'' dedi. -ANADOLU'NUN BAĞRINA GİTTİK- Kılıçdaroğlu, İzmir Gündoğdu Meydanı'nda düzenlenen mitingdeki konuşmasında, hapishanelerdekilerin sayısının 50 binlerden 2011 Nisan itibariyle 123 bine çıktığını belirterek, ''Hakkari'ye gittim. Recep Bey duysun. Recep Beyin ezberini bozdum. Ne diyordu? Sivas'ın ötesine geçmezmişiz. Sivas'ın ötesine geçtik. Anadolu'nun bağrına gittik. Ama ezberi bozuldu, ezberini bozmaya devam edeceğim'' dedi. Bitlis'e, Diyarbakır'a da gideceğini bildiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: ''Hakkari de bizim, İzmir de bizim. Diyarbakır da bizim, Edirne de bizim. Türkiye'de şu anda bölücülük yapan bir kişi var, o da Recep Tayyip Erdoğan'dır. Toplumu ayrıştırıyor, toplumu bölüyor. Etnik kimlik açısından bölüyor, inanç açısından bölüyor. O istediği kadar bölmeye çalışsın, biz birleştireceğiz. Biz bütünleşeceğiz. Bir halkız ve güçlüyüz diyeceğiz. Uzun süredir bir çağrı yapıyorum, uzun süredir. Benimle ilgili bir sürü şey söylüyor, eyvallah. Kendisine diyorum ki ya arkadaş senin bir sürü yandaş kanalın var. Bir sürü televizyonun var, yandaş gazetecin var. Senin istediğin saatte gel karşıma, ben sorayım sen yanıtla. Sen sor ben yanıtlayayım. Recep Tayyip Erdoğan, Kemal kardeşinizin karşısına çıkabilir mi? Bir de bu tarafa soralım, bakarsın, 'Çıkar' derler. Ben kendisine diyorum ki, ya arkadaş, her konuda herşeyi bilmeyebilirsin eyvallah. Arzu ediyorsan Bakanlar Kurulunu al gel, yine tek başıma çıkacağım. Çıkabilir mi? Çünkü çıkması için 3 tane koşul lazım. Bir, geçmişi temiz olacak. İki, kul hakkı yemeyecek. Üç mangal gibi yürek lazım kardeşinizin karşısına çıkması için. -TAŞERON İŞÇİLER PANKART AÇTI- Taşeronlaşmayı bitireceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu'nun konuşması sırasında, Konak Belediyesinde taşeron şirkette işten çıkarılan ve 93 gündür eylem yapan işçiler, ''Taşerona karşı savaşıyoruz. 93 gündür eylemdeyiz. Kılıçdaroğlu duy sesimizi. Konak Belediyesi taşeron işçileri'' yazılı pankart açtı. -''BİRİSİ SANA KEFEN GİYDİRECEKSE KARŞISINDA KEMAL KARDEŞİNİ BULACAK''- Başbakan Erdoğan'ın mağdur edebiyatı yaptığını ileri süren Kılıçdaroğlu, ''İkide bir diyor ki, 'Efendim biz kefenimizi giydik.' Ne kefeni ya? Kim sana kefen giydirecek? Buradan söylüyorum, Recep Bey meraklanma. Birisi sana kefen giydirecekse, karşısında Kemal kardeşini bulacak. Biz demokrasiyi istiyoruz, bizim gibi düşünmeyen insanlara da özgürlük tanıyacağız, herkes özgür olacak'' diye konuştu. CHP'nin herkesin partisi olduğunu, kadrolarının bakanlar kurulu çıkaracak kabiliyette olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, kadrolarının hukukun üstünlüğünden yana olacağını ifade ederek, ''Birilerinin sabahın köründe kapılarınızı çalıp sizi tutuklayıp, gözaltına alıp, aylarca içerde tutulmanıza izin vermeyecekler. Onlar şunu düşünüyorlar. Eğer kapıyı sabahın köründe birisi çalacaksa, o polis değil, sütçü olacaktır'' dedi. -MİTİNGDEN NOTLAR- Gündoğdu Meydanı'na gelen İzmirliler güvenlik aramasının ardından alana girdi. Miting alanının deniz kenarında çok sayıda tekne CHP bayraklarıyla mitinge destek verdi. Miting alanına gelenler meydanda dağıtılan düdükleri çaldı. Miting alanının üzerinde uçan bir helikopterin üzerindeki parti bayrağı ve Türk bayrağı da dikkati çekti. Miting öncesinde sanatçı Rutkay Aziz, Ergenekon davası tutuklusu olan ve CHP İzmir Milletvekili adayı gazeteci Mustafa Balbay'ın selamını ileterek, mektubunu okudu. Milletvekili adaylarının tek tek anons edildiği mitingde ''Mustafa Balbay aramızda'' şeklinde anons yapıldı.