Gündem

"Bu suça ortak olmayacağız" bildirisine imza atan 9 akademisyen hâkim karşısına çıktı

11 Eylül 2018'de adli tatilin bitmesiyle "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisi imzacıları için yargılamalara tekrar başlandı

19 Eylül 2018 15:42

“Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiriye imza attıkları için  kamudan ihraç edilerek haklarında dava açılan “barış akademisyenlerinin yargılandığı davalarda 9 akademisyen ve bir doktora öğrencisi bugün hâkim karşısına çıktı.

Çağlayan Adliyesi'nde görülen davaların tamamı ertelenirken duruşma öncesi akademisyenlere destek amacıyla toplanan bir grup, adliye önünde “Barış hakkımızdır, barış talebi suç değildir, yargılanamaz” yazılı pankart açtı.

Görülen davalardaki gelişmeler şu şekilde:  

1. dava

Barış Akademisyenleri'nin  37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayan ilk duruşmasında yargılanan  Boğaziçi Üniversitesi'nden Z.U iddianamenin kendisine tebliğ edilmediğini belirterek süre talep etti. Avukatın usule ilişkin taleplerini belirtmesinin ardından duruşma sona erdi. Dava 5 Mart saat 9:30’a ertelendi. 

2. dava

37. ACM'de görülen ikinci duruşmada avukat yargılanan Boğaziçi Üniversitesi'nden B.S hakkında sağlık raporunu sundu. Savcı yakalama kararı istemesi üzerine avukat, “Müvekkilim kamu kuruluşunda çalışıyor, devletin kurumundan sağlık raporu var, adresi belli ve müdafii olarak karşınızdayım” dedi. Dava 5 Mart saat 9:45’e ertelendi.

3.dava

36. ACM’de bugünkü tek duruşma görüldü. Bahçeşehir Üniversitesi'nden Naciye Gülengül Altıntaş mazaret nedeniyle duruşmaya katılmadı. Avukat  süre talep ettikten sonra duruşma sona erdi. Dava 22 Ekim saat 09:05’e ertelendi.

4.dava

26. ACM’de bugünkü ilk duruşmada Bilgi Üniversitesi'nden Güventürk Görgülü'nün avukatıkatılamayan akademisyenin sağlık raporunu sundu ve süre talep etti. Dava 12 Aralık saat 10’a ertelendi.

5.dava

26. ACM’de ikinci duruşmada Sabancı Üniversitesi'nden Öğretim Görevlisi Engin Kılıç'ın davası görüldü. Kılıç: “Atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Derhal beraatimi istiyorum. Eğer bu savunmada derhal beraat kararı verilmezse savunmamı hazırlamak için süre talep ediyorum.” Ardından avukatı Meriç Eyüboğlu söz aldı: “Eğer derhal beraat talebimiz kabul edilmezse, öncelikli talebimiz dosyaların teknik olarak ilk açılan davada, yani 13. ACM’deki dosyada birleştirilmesidir. Bu talep reddedilirse bu mahkemedeki dosyaların birleştirilmesini talep ediyoruz. Ayrıca süre talep ediyoruz.Süre talebi dahil dört talebimiz de reddedildi”  Kılıç tekrar savunma istendğinde  “Sözüm yok”  diyerek sözü avukatına bıraktı. Eyüboğlu: “Biz derhal beraat talebi ile geldik. Şayet derhal beraat verilseydi ifadeye gerek olmayacaktı.” dedikten sonra kısa bir ara verildi. Kılıç'ın süre talebi kabul edilip dava 30 Ekim saat 10’a ertelendi. 

6.dava

26. ACM’de gerçekleşen üçüncü duruşmada yargılanan Akın Tek'in avukatlığını bir önceki duruşmada olduğu gibi Meriç Eyüboğlu üstlendi. Tek'e yapılan tebligatın adres tanınmadığından dolayı iade edildi öğrenildi. Bu durumda savunma yapıp yapılamayacağı sorulan Tek, derhal beraat talep etti; talebinin kabul edilmemesi halinde ise savunma için ek süre istedi. Beraatini talep eden akademisyenin davası 31 Ekim saat 14’e ertelendi.

7.dava

26. ACM’de dördüncü duruşmada hâkim, doktora öğrencisi Özgecan Korkmaz'a “Farklı bir beyanınız var mı?” diye sordu. Korkmaz beraatini talep etti ve talebinin reddi halinde savunma için ek süre istedi. Dava 31 Ekim saat 14:30’a ertelendi.

8.dava

26. ACM’de görülen duruşmada, Osman Cengiz Aktar 'ın yurtdışında üniversitede görevli olduğunu belirterek istinabe talebinde bulunan Avukat Yalçın Deniz Özen'in isteği reddedildi. Gerekli belge sunulana kadar yakalama kararı çıkartıldı. Dava 13 Aralık 9:30’a ertelendi.

9.dava

26. ACM'de Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nden Doç. Dr. Derya Fırat Şannan yurt dışında bulunduğu için duruşmaya katılamadı. Avukatı ile mazeret belirten Fırat'ın davası 12 Aralık tarihine ertelendi.

10.dava

26. ACM'de günün son Barış Akademisyeni duruşmasında Adil Emre Zeytinoğlu'nun duruşmasına katılmazken, avukatı da mahkeme salonuna gelmedi. Duruşma ertelendi.

Ne olmuştu?

Barış İçin Akademisyenler’in “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi 11 Ocak 2016'da Türkiye’de 89 üniversiteden 1128, yurtdışından 355’i aşkın akademisyen ve araştırmacının imzasıyla duyuruldu.

Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan (Boğaziçi Üniversitesi), Doç. Dr. Kıvanç Ersoy (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) ve Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya (Nişantaşı Üniversitesi) ve Yrd. Doç. Dr Meral Camcı (İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi) imzacı akademisyenlerdi.

İşten atıldılar

Meral Camcı, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi’nin bildiriyi imzalaması nedeniyle hakkında başlattığı disiplin soruşturması sonucunda işten çıkardı.

Muzaffer Kaya, Nişantaşı Üniversitesi’nin sözleşmesini feshettiği imzacı altı akademisyenden biriydi.

Taleplerini yinelediler

Dört akademisyen 10 Mart 2016’da Barış İçin Akademisyenler İstanbul grubu adına yapılan açıklamayı okudu. Bu açıklamada savcılığın hangi suçu istinat edeceğini belirlemeden soruşturmalar için harekete geçtiğini belirtti, barış talebinde ısrarcı olduklarını söylediler.

Tutuklandılar

14 Mart 2016’da dört akademisyen hakkında yakalama kararı çıkarılarak evlerine baskın düzenlendi. Yurtdışında olan Meral Camcı dışındaki üç akademisyen kendileri Emniyet'e gitti.

15 Mart 2016’da çıkarıldıkları mahkemece “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi gerekçe gösterilerek “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla tutuklandılar. 

Hakkında yakalama ve gözaltı kararı çıkarılan Meral Camcı, “Barış sözümün arkasında duracağım, mücadeleye devam edeceğim” diyerek Türkiye’ye döndü ve emniyete kendisi gittikten sonra 31 Mart’ta tutuklandı.

İlk duruşmada tahliye

Dört akademisyenin ilk duruşması 22 Nisan 2016’da görüldü.

Savcı, suçlamayı TCK 301 (Türklüğü, Cumhuriyeti, Devletin kurum ve organlarını aşağılama)  olarak değiştirdi ve dosyanın durması ve bu maddeden yargılama yapılması için Adalet Bakanı'ndan yanıt gelmesinin beklenmesini ve tahliyeleri talep etti.

Mahkeme, sanıkların savunmalarının alınmış oluşu, dosya kapsamı, mevcut delillerin toplanmış olması ve tutuklulukta geçen süre dikkate alınarak tahliyelerine karar verdi.

Durdurma kararı

Mahkeme ayrıca, "sanıkların eylemlerini sübutu halinde isnat edilen suçun vasıf ve mahiyetinin değişerek TCK'nın 301. Maddesinde belirtilen suçu oluşturması ihtimaline binaen TCK 301/4, CMK 223/8 maddesi gereğince usulü muamelelerin durdurularak Adalet Bakanlığı'ndan soruşturma izni alınması için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine" karar verdi.

Duruşmanın ardından geçen beş ayda Adalet Bakanlığı savcılığın talebinde gerekçe belirtmediğini söyleyerek dosyayı geri gönderdi.

27 Eylül 2016'daki ikinci duruşmada Mahkeme, Adalet Bakanlığı'na yazılan müzakerenin ve dosyanın görüşünün beklenmesine karar verdi. 

Mahkeme 22 Aralık 2016, 30 Mart 2017 ve 18 Temmuz 2017'deki duruşmalarda sanık avuklarının beraat talebini kabul etmedi, Adalet Bakanlığı'ndan gelecek cevabın beklenmesine karar verdi.