"Bu acımasız bakış açısına ve zihniyete karşı 18 yaşındaki çocukları elbette korumaya devam edeceğiz"

Fotomaç gazetesi yazarı Olcay Çakır, Türk futbolundaki zihniyeti eleştirdi. Çakır, "18 yaşındaki çocukları korumaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

İşte Olcay Çakır'ın Fotomaç'ta yer alan yazısı:

"Size zihniyeti görmeniz açısından çok küçük, basit bir kaç güncel hatırlatma yapayım..

Hatırlarsınız.

Uğurcan Çakır, kaptan Onur sakatlanınca, Esteban da hazır olmayınca kaleye geçme şansı yakaladı. İlk maçında hakikaten talihsiz de iki gol yedi. Önde kaptırılan top, stoperler arasına atılmış bir yüksek top, çıkış, fırsatçılık vs... Bana (hadi ben öz evlatçıyım) ve bazı futbolun içinden gelen otoritelere göre de gollerde hatası yoktu.

Ne dediler biliyor musunuz?

Anında "Olmaz bundan". O akşam programda bu mesajları gördüğümde "asıl bu zihniyetten olmaz" diye aklımdan geçirdim. Her yaş grubundan da olunca da bu zihniyet "gençtirler olur" da diyemedim.

O kadar büyük bir şartlanmışlık hali söz konusu ki, mücadele etmeden kırmak mümkün olmayacak bu zihniyeti diye düşünüyorum. Olmaz dedikleri çocuk ertesi haftalarda öyle maçlar çıkardı ki, öyle kurtarışlarla takımını kurtardı ki, utanmak yine bize düştü, o derece!

Yusuf ve Abdülkadir mesela. Paha biçilemiyor çocuklara. Gelişim süreçlerini düşünce; Uğurcan hikayesinden çok farkı yok.

"Bundan olmaz, çok erken, şımardı, alt yapı eksiği, mental eksiklikler, kendini geliştirme vs.." gibi başlı başına birkaç yazı başlığı olabilecek konularda çocuklara aşırı "yüklemeler" yapıldı. Oysa onlar hiç hesapta olmadıkları halde, onlara hiç para harcanmadığı halde, yükleri milyon euro maliyetlilerden daha da ağırlaştırıldı. Küfür ve hakaret edildi.

Bunu da not düşmezsen çatlarım aklıma gelmişken yazayım.

"Sosa iyi bir hoca elinde olsa var ya..." diye başlayan cümleleri kuranlar; "Muhammet Beşir iyi olsa Urfa'da da olurdu" dediler. Bu acımasız bakış açısına ve zihniyete karşı 18 yaşındaki çocukları elbette korumaya devam edeceğiz. Tabii onlarda o ışığı gördüğümüz müddetçe...Toprak üretiyor, onu nasıl işleyeceğin sana kalmış. Ama modern ama ilkel...."