Politika

BOZDAĞ TATMİN OLMADI TBMM (A.A)

07 Ocak 2011 19:06

-BOZDAĞ TATMİN OLMADI TBMM (A.A) - 07.01.2011 - AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'in açıklamalarını ''Yargıtay'ın mazeretlerini sıralamaktan ibaret bir açıklama'' olarak algıladığını söyledi. Bozdağ, Yargıtay'ın iş yükünün eritilmesi için bir takım düzenlemeler konusunda muhtemelen adım atılacağını söyledi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bozdağ, Gerçeker'in açıklamalarının anımsatılması üzerine, Gerçeker'in iş yüküne dair bir takım savunmalar yaptığını, mazeretler ileri sürdüğünü ifade etti. Konuya ilişkin önceki ifadelerinin ''bazı basın organları tarafından çarpıtıldığını'' belirten Bozdağ, Yargıtay'ın bir günde bütün dosyalara karara bağlayabileceği gibi bir açıklamasının olmadığını, dosyaları öncelikli olarak görüşmenin Yargıtay'ın yetkisinde olduğunu ifade ettiğini kaydetti. Bozdağ, ''Sayın Başkan da benim dediklerimi yalanlamadı. Bunun yetkilerinde olduğunu doğruladılar'' dedi. Bozdağ, Yargıtay'ın İlhan Cihaner ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili dosyalarda ''çok hızlı'' hareket ettiğini kaydetti. Yargıtay'daki iş yükünün ağırlığının farkında olduklarını, ancak ilgili yasanın öngördüğü sürenin yaklaşık 6 yıl önce başladığını ifade eden Bozdağ, Gerçeker'in Yargıtay'ın daire sayısının artırılmasına ihtiyaç bulunmadığını, bölge mahkemelerinin kurulmasıyla bu işi kısa sürede halledebileceklerini söylediğini belirtti. Bozdağ, ''Bu, kendisi ile de çelişen bir açıklama. Bir yandan, 6 yıllık bir sürede dosyaları halledememenin mazeretlerini ileri sürerken, öte yandan 'aman Yargıtay'da daire kurulmasın, ben bu dosyaları 2-3 yıl içinde eritebilirim' diye bir yaklaşım var. Halbuki 6 senedir bu dosyaların tasfiyesi için mehil var, gerekli özen içinde bu sürenin kullanılmadığı gözüküyor. Umarım, bundan sonraki süreçte Yargıtay daireleri bu dosyaları süratle gündeme alarak değerlendirir'' diye konuştu. Gerçeker'in açıklamasından sanki Hizbullah dosyasının ilk defa 2010 yılında Yargıtay'a geldiği gibi kanaat edindiğini belirten Bozdağ, ''Bu dosya Yargıtay'a kaç defa geldi onu da bilmiyorum. Fakat dosyanın Yargıtay'a gelişine baktığımızda tutukluğu sınırlandıran yasanın yürürlüğe gireceği tarih de dikkate alındığında gerekli özenin gösterilmediği ortaya çıkıyor. Umarım bundan sonraki davalar için Yargıtay önceliklerini tayin noktasında tutukluk ve zaman aşımı süreleri dolmak üzere olan dosyalara öncelik verir'' dedi. -''HİZBULLAH DOSYASI KAÇ DEFA GELİP GİTTİ?''- Hizbullah dosyasında 11 yıl öncesine giden tutuklamalar olduğunu belirten Bozdağ, şöyle devam etti: ''11 yıldır bir dava dosyası bitirilemez mi? Yargıtay Başkanımızın bunu açıklaması lazım. Örneğin Hizbullah dosyası kaç defa gelip gitti? 1996, 1998, 2000 yıllarında tutuklanıp tahliye olanlar var. Bu dosyalar niye bitmedi? Kaç defa Yargıtay'a geldi, kaç defa gitti? Bütün bunlara iyi bakmak lazım. Baktığınız zaman bu dosyaların bitmemesi ile ilgili pek çok soru ortaya çıkıyor. O nedenle, başka daireler bunları hızlandırıp sonlandırırken, 6 yıllık bir süre verilmesine rağmen bu süre zarfında bunların sonlandırılmaması konusunda elbette süreyi kullananların gerekli hassasiyeti göstermeleri kanun gereği kendilerinden beklenir. Çünkü, kanun sınır koyuyor.'' Yargılamanın hızlandırılması konusunda çalışma yapılıp yapılmayacağının sorulması üzerine de Bozdağ, Yargıtay'ın iş yükünün azaltılması için tedbirlere ihtiyaç bulunduğunu, kendilerinin de bu kanaatte olduklarını ifade etti. Uzlaşma ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması müesseseleri getirildiğini, hafif hapis cezası gerektiren bir çok suçun suç olmaktan çıkarılması için Kabahatler Kanunu'nu çıkardıklarını belirten Bozdağ, bunlarla Yargıtay'a giden dosya sayısının azaltılmasının amaçlandığını kaydetti. Yargıtay'ın geçmişte bölge adliye mahkemelerinin kurulmasına karşı çıktığını, şimdi bunların kurulması yönünde bir yaklaşımın söz konusu olduğunu ifade eden Bozdağ, hakim ve savcı sayısını artırmaya çalıştıklarını, Danıştay kararıyla sınavların iptal edildiğini anlattı. Bozdağ, bu nedenle 2 yıla yakın süre hakim ve savcı alınamadığını söyledi. Bozdağ, ''Pekçok iş yaptık yargı süreci hızlansın diye. Şimdi yetmiyor. Bölge adliye mahkemeleri önümüzdeki günlerde hayata geçecek. Yargıtay'ın iş yükünün eritilmesi için bir takım düzenlemeler konusunda adımlar muhtemelen atılacak'' diye konuştu. -''SÜRECİ HIZLANDIRICI ADIMLAR ENGELLENMİŞTİR''- ''Dünyanın neresinde 10-15 yıl süren yargılama var'' diyen Bozdağ, şöyle devam etti: ''Yargı sürecini hızlandırmada hepimizin üzerine düşeni yapması lazım. Bu anlamda hepimizde kusur var. Ama maalesef konjonktürel yaklaşımlar nedeniyle süreci hızlandırıcı adımlar engellenmiştir. Örneğin bölge adliye mahkemelerinin kurulması geçmişte 'Yargıtay'a rakip yüksek mahkeme' gibi algılanmış ve bazı kesimlerce eleştirilmişti. Şimdi aynı çevreler 'bu mahkemeler yürürlüğe girsin ama Yargıtay'da daire sayısı artırılmasın' noktasında. Bunların tamamı hukuki değil siyasi yaklaşımlardır. Bu süreci hızlandıracak tedbirler neyse gereğini yapmak Meclis'in görevidir.'' Bir başka soru üzerinde ''Tahliyelerde kasıt aramadığını'' ifade eden Bozdağ, bir gazetecinin ''Yeni dairelere yeni HSYK üye seçeceği için karşı çıkıldığı belirtiliyor'' sözlerine ise şu karşılığı verdi: ''Yeni seçilen HSYK'da görev yapan hakim ve savcılar Yargıtay Başkanının taşıdığı sıfatlara ve niteliklere sahip kişilerdir, ama Yargıtay'ın üye sayısı 250 olduğu için oraya seçilememiş olabilirler. Bundan sonra Yargıtay'a seçilecek olan kişiler de aynı yetkinlikte kişiler. Bu ülkenin hakimleri ve savcıları arasında ayrımcılık yapmak hukuki bir yaklaşımdan çok siyasi ve ideolojik bir yaklaşımdır. Biz, hakimlerin hepsine aynı gözle bakılmasından yanayız.'' ''Yargıtay Başkanı'nın açıklaması sizi tatmin etti mi?'' sorusuna ise Bozdağ, ''Yargıtay Başkanı'nın açıklamaları ortaya çıkan manzara ve durum karşısında Yargıtay'ın mazeretlerini sıralamaktan ibaret bir açıklama gibi geldi. Ben öyle algıladım. 6. Ceza Dairesi elindeki dosyaları pekala tasfiye ederken diğer daireler neden yapmadı? Bu soruya cevap verilemedi'' yanıtını verdi.