-BOYNER: KUTUPLAŞMADAN KAYGILIYIM İSTANBUL (A.A) - 20.01.2011 - Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, ülkenin seçmen haritasına da yansıyan hayat tarzının farklılıklarından kaynaklanan kutuplaşmanın derinleşmesi ihtimalinin kendisini kaygılandırdığını belirterek, ''Bizleri bu topraklarda tutan ortak konular hızla artarken, sosyolojik temeli ciddi derecede tartışmalı bir kıyı bölgesi, iç bölge ayrımını anlamıyoruz, kabul etmiyoruz'' dedi. Boyner, TÜSİAD'ın 41. Genel Kurul toplantısında yaptığı konuşmada, yaklaşık 6 sonra seçime gidileceğini hatırlatarak, seçim kampanyasının giderek gerginleşen bir ortamda gerçekleşmesini Türkiye'de hiçbir vatandaşın istemediğine emin olduklarını söyledi. Ümit Boyner, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Ülkemizin seçmen haritasına da yansıyan hayat tarzının farklılıklarından kaynaklanan kutuplaşmanın derinleşmesi ihtimali, beni kaygılandırıyor. Bu konuda ifrat ile tefrit arasında bir denge noktasını bulmak zorundayız. Bu ülkenin hangi coğrafyasında yaşıyor olursak olalım çözmek zorunda olduğumuz sorunlar ortak. Çözümlere birlikte ulaşmamızı sağlayacak toplumsal mutabakata varmamızın hepimiz için ağır bir maliyeti olduğuna da inanıyorum. Bizleri bu topraklarda tutan ortak konular hızla artarken, sosyolojik temeli ciddi derecede tartışmalı bir kıyı bölgesi, iç bölge ayrımını anlamıyoruz, kabul etmiyoruz. Bizim bu konudaki görüşlerimiz yıllar içinde olgunlaşmış, özgürlükçü bir yaklaşımdan beslendi. Bunları savunmaya, geliştirmeye devam edeceğiz.'' -KOÇ: SALT BÜYÜME GELİŞMİŞLİĞİ SAĞLAMIYOR Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mustafa Koç ise Türkiye'nin dünyanın 16. büyük ekonomisi olduğunu, bu büyüme hızını sürdürmesi durumunda 2020-2050 yılları arasında 10. sıraya kadar yükseleceği öngörülerinin olduğunu hatırlattı. Bunun için mevcut milli geliri en az ikiye katlama gerektiğini ifade eden Koç, altyapıdan enerjiye, insan kaynaklarından sermayeye ve teknolojiye değerlendirilmesi gereken pek çok şey olduğunu belirterek, şunları kaydetti: ''Şu soruyu mutlaka sormamız lazım; Türkiye dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girdiğinde gelişmiş bir ülke olacak mı? Takdir edilecektir ki salt büyüme gelişmişliği sağlamıyor, ön koşul ama yeterli koşul değil. Dünyada da aslında gelişmişlik ekonomik büyüklükle ölçülmüyor. Kişi başına milli gelirle, rekabet gücüyle, insani gelişme ile ölçülüyor. Biz 16. büyük ekonomiyiz ama satın alma gücü paritesine göre 84. sıradayız, küresel rekabet gücü endeksinde 61. sıradayız. Belkide bu tür sıralamaların en önemlisi olarak görülmesi gereken insani gelişme endeksinde de maalesef 83. sıradayız. Acaba dünyanın 10. büyük ekonomisi olduğumuzda bu sıralamalarda yerimiz nereye yükselecek.'' İnsani gelişme endeksinin temel bileşenleri olan ortalama yaşam süresinde, okur yazarlıkta, okullaşma oranında, kişi başına düşen milli gelir ve alım gücünde, yaşam standardında gelişmiş ülkelerle aradaki farkı kapatacak biçimde, çok daha hızlı bir gelişme göstermeyi istediklerini söyleyen Koç, şunları dedi: ''Kadının işgücüne katılımında Avrupa ortalamasını yakalayalım ve bu hedeflere yalnızca istatistiki olarak dikine bir yükselmeyle değil, ülke içinde bölgesel dağılım ve gelir dağılımı temelinde yatayda nispeten eşit bir paylaşımla ulaşalım ve refahı kapsayıcı bir şekilde hep birlikte hissedelim. İnsan hakları ve ifade özgürlüğünü öne çıkaran laik, demokratik bir ülke olarak bölgesinde barışı sağlayan, coğrafyasının nimetlerinden azami ölçüde faydalanan, kuzey güney, doğu batı eksenlerinde ekonomik sosyal ve kültürel gerçek bir kaynaşma, dönüşüm potası olan bir ülkede yaşayalım.''