Ekonomi

Boyner: Bırakın üyeleri başkan olarak ben de rahatsızım

TÜSİAD, anayasanın ilk 3 maddesinin değiştirilmesini öneren Anayasa taslağının 22 akademisyen ve kanaat önderinin görüşlerinden oluştuğunu açıkladı.

28 Mart 2011 02:00

T24 - TÜSİAD, anayasanın ilk 3 maddesinin değiştirilmesini öneren Anayasa taslağının 22 akademisyen ve kanaat önderinin görüşlerinden oluştuğunu açıkladı. Milliyet Gazetesi Ekonomi Müdürü Murat Sabuncu, anayasa çalışmasının yanlış anlaşıldığını savundu ve Ümit Boyner ile yaptığı telefon görüşmesini köşesinde yazdı. Sabuncu, Boyner'in "Bırakın üyeleri başkan olarak ben de rahatsızım. Sanki biz ülkenin başkentini, laikliğini, bayrağını tartışmaya açmışız gibi bir hava doğdu. Tamamen yanlış bir algı" dediğini söyledi.

Sabuncu'nun Milliyet gazetesinde "Sadece üyeler değil başkan olarak ben de rahatsız oldum" başlığı ile yayımlanan bugünkü (28 Mart 2011) yazısı şöyle:

Türkiye geçen hafta ortasından beri TÜSİAD’ın yeni anayasa konusundaki çalışmasını konuşuyor. Özellikle de ilk anda kamuoyuna yansıyan en çarpıcı kısmı. Yani anayasanın değiştirilemez ilk üç maddesinden ilki; ‘Türkiye bir cumhuriyettir’ hariç diğer maddeler değiştirilebilir”i. ‘Değiştirilebilir’ diye anılan maddelerin içinde ülkenin bayrağından başkentine bir dizi “hassas değer” var. Gelin adım adım gidelim. Önce eldeki metnin ne olduğunu anlayalım.

Derneğin kitap halinde bastırdığı bu çalışma giriş bölümünde şöyle tarif ediliyor: “Yeni bir anayasa yazmayı değil” yeni anayasaya giden yolda en temel konularda fikirler demetini ortaya çıkarmayı amaçlayan bu çalışma 11 toplantıda toplam 22 akademisyen ve kanaat önderini bir araya getirmiştir.

Katılımcıların belirli konularda ortak görüşlerde buluşması, bazı konularda ise görüşlerin ayrışması yuvarlak masa toplantılarının doğal bir sonucu olarak görülmelidir.

TÜSİAD tüm görüşlerin dile getirileceği bir tartışma ortamına ev sahipliği yapmış, ülkemizde tartışıla gelen konularda mutlak bir fikir birliğine varmak ve bundan yeni bir anayasa taslağı amacı gütmeden, yeni anayasanın hazırlık zemininin yapıcı ve canlı diyalog ortamında gelişmesine katkı sunmayı hedeflemiştir.”

Yani; eldeki çalışma; TÜSİAD’ın anayasa önerisi değil. Üstelik giriş bölümünde de altının çizildiği gibi “ortak görüşle kamuoyunun önüne konulmuş bir metin yok.”


‘Yanlış anlaşıldı’

Peki kamuoyunda bu yeterince anlaşıldı mı? Bırakın kamuoyunu TÜSİAD’ın önemli isimleri bu konuda ikna olmuş durumda mı? Yanıtım hayır. Çalışmanın ortaya çıktığı ilk günden beri yüz yüze konuştuğum ya da telefonla ulaştığım isimler “bu çalışmanın yanlış anlaşıldığını, yanlış anlatıldığını, kendilerinin bu konuda rahatsız olduklarını” dile getirdiler. Rahatsızlıklarını da yönetime bildirdiler.

Konunun iş dünyası ve politikacılar tarafından her geçen gün daha hararetle tartışıldığını görünce TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner’i cumartesi gecesi aradım. Üyelerin rahatsızlığını sordum.
Aynen şöyle cevap verdi:

“Murat Bey. Bırakın üyeleri başkan olarak ben de rahatsızım. Sanki biz ülkenin başkentini, laikliğini, bayrağını tartışmaya açmışız gibi bir hava doğdu. Tamamen yanlış bir algı. TÜSİAD’ın daha önce rahmetli Bülent Tanör’e hazırlattığı, sonrasında Zafer Üskül’ün de üzerinden geçip, geliştirdiği anayasa çalışması var.

Bizim üzerinde durduğumuz noktalar, altını çizdiğimiz konular belli. Bu çalışmanın başka yere çekilmesi yanlış. Ve size rahatsızlık konusunda bir şey daha söyleyeyim. Yarın (Pazar) günü tüm bu rahatsızlıkları, yanlış anlamaları gidermek ve gerek dernek içindeki gerek dışındaki tüm rahatsızlıklara sahip çıkmak için bir açıklama yapacağız. Özellikle ben TÜSİAD’ın başkanı olarak tüm rahatsızlıklara sahip çıkıyorum.”

Ümit Boyner yıllardır “demokrasi” konusunda duruşu hep dik olmuş bir isim. Telefonu kapatırken, “Kimse demokratik haklar konusunda geri adım attığımızı düşünmesin. Bu düşünce doğru olmaz” diye ekledi...