T24 Haber Merkezi
Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ünal Zenginobuz, eski AKP'li milletvekili aday adayı Prof. Dr. Melih Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanmasının ardından çıkan protestolara ilişkin olarak, "Öğrencilerimiz yalnızca rektörlük atamasıyla alakalı kaygılarını belirtmek üzere toplanmışken, provokatörler, dışarıdan katılmak isteyenler tabii ki oluyor. Boğaziçi üzerinden polise karşı çıkma durumu var, öğrencilerin bununla en ufak bir alakası yok. Bunu lütfen ayıralım, BOUN öğrencileri sorumlu davranarak onları dışlamaya çalışmak için elinden geleni yapmıştır. Polisler, güvenlik görevlilerimiz ve sorumlulular buna dikkat etsinler. Yeni atanan rektörümüz de öğretim üyeleriyle temas etsin, polise gerek yok. Bizim üniversitemizde en zor zamanlarda dahi böyle bir şey olmamıştır. Öğrenilerimiz bunlar değil, dışarıdan gelenlerin tahriklerini kullanmayalım. Şiddetten uzak duralım" dedi.
Boğaziçi Üniversitesi'nde rektör atamasına karşı protestolar devam ederken, sabaha karşı 4'ü Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi olmak üzere 28 kişi hakkında gözaltı kararı verildi, 17'si gözaltına alındı.
Konuyla ilgili gazeteci Cüneyt Özdemir'in YouTube yayına katılan Prof. Dr. Ünal Zenginobuz, eyleme üniversite dışından kişilerin de katılmaya çalışarak "polise karşı çıkma durumu içinde olduklarını" söyledi. Polis ablukası altındaki Boğaziçi Üniversitesi'nin boşaltılması gerektiğini söyleyen Prof. Zenginobuz, Cumhurbaşkanı kararıyla atanan Prof. Melih Bulu'ya seslenerek, "Öğretim üyeleriyle temas etsin, polise gerek yok. Bizim üniversitemizde en zor zamanlarda dahi böyle bir şey olmamıştır. Öğrenilerimiz bunlar değil, dışarıdan gelenlerin tahriklerini kullanmayalım. Şiddetten uzak duralım. Rektörün tutumundan başlar bu da, rektörler polis sokmamıştır şu ana kadar, şu anda da gerekli değil. Tabii ki protesto yapılacaktır, yapılabilir. Barışçıl olduğu sürece özgürlüklerin gereğidir. Polise, şiddete gerek yoktur. Kampüsümüzün boşaltılması gerekmektedir" diye konuştu.
Prof. Zenginobuz'un ifadeleri şöyle:
"Boğaziçi Üniversitesi kendi rektörünü kendisi seçebilecek bir kurum"
"Boğaziçi Üniversitesi kendi rektörünü kendisi seçebilecek bir kurum, her zaman öyleydi. 2016'daki darbe koşullarının yarattığı olağanüstü durum değiştirildi. İyi mi oldu? Boğaziçi için hiç iyi olmadı, o zaman da kabullenmedik ama daha önceki rektörümüz Boğaziçiliydi, orada seçilerek de rektörlük yapabilecek biriydi. Ortak noktalarda buluşuldu, evrensel üniversite pratikleri hayata geçirildi ve Boğaziçi, akademik özgürlüğün olduğu bir yer olarak devam etti.
Bugünkü noktada yolun sonuna varılmış görünüyor, belki bugüne gelineceği belliydi. Biz de elimizden geleni yapmaya çalıştık ve çalışacağız. Hiçbir istişarede bulunmadan, fikir alınmadan, atanan kişiyi bile şaşırttığı anlaşılıyor. Bir hazırlıksız olduğu belli zaten, bu tepkileri görmemek mümkün değil. Boğaziçi Türkiye'nin bir değeridir, yüzyıllardır ayaktadır.
"Türkiye'de kendi kendimizi yönetme konusunda en önde giden bir kurumuz"
Rektör mutlak yetkilidir. 1982'den beri böyle bu. Boğaziçi Üniversitesi farklıydı, var olan yetkilerini her zaman kurul ve komisyonlarla paylaşarak bu kurumun kendini evrensel kurallara göre yönetme ve mükemmelliğinin de bundan kaynaklandığını bilme bilinci içinde hareket ederlerdi hep de böyle oldu. Bizim bu konuda kimseden öğrencek bir şeyimiz yok. Türkiye'de kendi kendimizi yönetme konusunda en önde giden bir kurumuz. Rektör her şeyi yapabilir. Askeri darbeden sonra iktidara gelen her hükümet bunu değiştireceğini söyledi ama daha da katılaştı, tebrik ediyoruz!
"Atamayla mı seçimle atanacağı rektörün tartışılabilir ama istişare edilmesi lazım"
2016'ya kadar 6 aday seçiliyordu, YÖK'e bildiriliyordu, 3 kişi belirleniyordu. 3 kişiden de Cumhurbaşkanı belirliyordu. Şu anda seçim yapmanın çerçevesi yok.Bu zaten dört yıl önce de olan bir şeydi, isyan edilmezdi. Biz niye isyan edelim? Türkiye Cumhuriyeti'nin bir kurumuyuz, kurallara uyarak hareket edeceğiz, onun dışına çıkmamaya çalışıyoruz ama her şeyin bir yolu var. Boğaziçi Üniversitesi'ni bilmeyen biri nasıl yönetecek? Bunu düşünerek yapılmalı. Atamayla mı seçimle atanacağı rektörün tartışılabilir ama istişare edilmesi lazım. Yönetilenlerle bağlantısı olması lazım.
"Bizim için önemli olan akademik liyakattir"
Bizim için önemli olan akademik liyakattir, Türkiye'nin en katı otoriter zamanlarında dahi Boğaziçi Üniversitesi özgürlükler merkezi olmuştur. Başörtüsü yasakken eğitimden alıkoymamıştır. Kimsenin siyasi görüşü ve akademik liyakatini karıştırmıyoruz. O anlamda bir itirazımız yok.
"Provokatörler, dışarıdan katılmak isteyenler tabii ki oluyor"
Dün öğrencilerimiz yalnız ve yalnızca rektörlük atamasıyla alakalı kaygılarını belirtmek üzere toplanmışken, provokatörler, dışarıdan katılmak isteyenler tabii ki oluyor. Türkiye'de ciddi bir muhalefet gelişmeye başladı. Herkes fırsat bulup Boğaziçi üzerinden polise karşı çıkma durumu var. Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin bununla en ufak bir alakası yok. Bunu lütfen ayıralım, BOUN öğrencileri sorumlu davranarak onları dışlamaya çalışmak için elinden geleni yapmıştır. Onlar Boğaziçi dışından kimselerdir, maalesef karışıyor. Polisler, güvenlik görevlilerimiz ve sorumlulular buna dikkat etsinler. Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri akademik durumla ilgili kaygılarını belli ediyorlar. Lütfen bu güzide kurumu yok etmeyelim, elimize hiçbir şey geçmeyecek, Türkiye'nin yararına değil bu. Biz herkes kadar Türkiyeliyiz, bu ülkenin kurumuyuz ve bunu da sonuna kadar koruyacağız. Yok etmeyelim, hiç kimse kazanmaz bundan.
"Polise, şiddete gerek yok, kampüsümüzün boşaltılması gerekmektedir"
Boğaziçi içine polis sokmak yakışmıyor ve hiç gereği yok. Yeni atanan rektörümüz de öğretim üyeleriyle temas etsin, polise gerek yok. Bizim üniversitemizde en zor zamanlarda dahi böyle bir şey olmamıştır. Öğrenilerimiz bunlar değil, dışarıdan gelenlerin tahriklerini kullanmayalım. Şiddetten uzak duralım. Rektörün tutumundan başlar bu da, rektörler polis sokmamıştır şu ana kadar, şu anda da gerekli değil. Tabii ki protesto yapılacaktır, yapılabilir. Barışçıl olduğu sürece özgürlüklerin gereğidir. Polise, şiddete gerek yoktur. Kampüsümüzün boşaltılması gerekmektedir."