Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Suriye'de insani yardım ve tedavi görmek için yapılacak tahliyelere olanak tanımak amacıyla 30 günlük ateşkes talep eden bir karar aldı.
Ancak, bu kararda öngörülen ateşkes Suriye'de faaliyet gösteren en büyük cihatçı örgütleri kapsamıyor. Bu da, ateşkes talebinin nasıl hayata geçirileceğine dair bazı soru işaretleri yaratıyor.
BMGK'nın kararı, son dönemde Suriye hükümetinin İslamcı örgütlerin elinde olan ve başkent Şam'a yakın bir bölgede bulunan Doğu Guta'ya yönelik hava operasyonunu şiddetlendirmesinin ardından geldi. Muhalifler, Suriye ordusunun operasyonlarında yüzlerce kişinin öldüğünü öne sürüyor.
BMGK'daki oylamanın Perşembe günü yapılması bekleniyor. Ancak BMGK'nın beş daimi üyesi arasında uzlaşma sağlanamaması nedeniyle oylama ancak Cumartesi günü yapılabildi.
Rusya, ateşkes talep eden karar metninde bazı değişiklikler yapılmasını istedi. Batılı ülkeler ise Rusya'yı "oyalanmakla" suçladı.
Hazırlanan ilk karar taslağında, söz konusu ateşkesin Irak Şam İslam Devleti, el Kaide ve El Nusra Cephesi'ne yönelik operasyonları kapsamayacağı ifadesi yer alıyordu.
Ancak Rusya, karar taslağına "bu örgütlerle işbirliği yapan diğer grupların" ibaresinin de eklenmesini istedi. Yapılan görüşmelerin ardından kabul edilen taslakta bu ifadeler yer aldı.
ABD'nin BM nezdindeki Büyükelçisi Nikki Haley, ateşkesin ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiğini ancak Suriye hükümetinin buna uyup uymayacağına dair soru işaretleri olduğunu söyledi.
Rusya'nın BM nezdindeki Büyükelçisi Vassily Nebenzia, ateşkesin ancak sahada savaşan tarafların anlaşmaya varması halinde uygulanmasının mümkün olduğunu belirtti ve Doğu Guta'da yaşananların aktarımını "propaganda" olarak nitelendirerek, eleştirdi.
Rusya'nın karar taslağında yapılmasını talep ettiği değişikliğin, Suriye ordusunun İdlib'teki operasyonlarını ateşkes kapsamı dışında bırakmayı amaçladığı belirtiliyor.
Suriye ordusu, çoğunluğu cihatçı örgütlerin elinde bulunan İdlib'e yönelik büyük operasyon yürütüyor. İdlib'in önemli bir kısmı El Nusra'nın ana çatısını oluşturduğu Heyet Tahrir El Şam örgütünün kontrolü altında bulunuyor.
İdlib, Suriye'de hükümetin kontrolü dışında bulunan tek büyük eyalet konumunda.
Türkiye ise kararı memnuniyetle karşıladığını açıkladı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, yaptığı yazılı açıklamada, Doğu Guta'da Suriye hükümetinin artan ihlalleri ve kurduğu kuşatmanın kötüleştirdiği insan durumdan duyduğu endişeyi daha önce de dile getirdiğini belirtti.
Aksoy açıklamasında, Türkiye'nin "Suriye'nin toprak bütünlüğü ile siyasi birliğini tehlikeye atan terör örgütleriyle mücadele edilmesine yönelik gayretlerini sürdüreceğini" söyledi.
NTV televizyonuna konuşan üst düzey Türk yetkililer de Türkiye'nin Suriye'de çatışan taraflar arasında olmadığını belirtti.
NTV'nin haberine göre, yetkililer, "Afrin operasyonu, Türkiye'nin teröre karşı yürüttüğü bir operasyondur, bu karar yürütülen askeri harekatı etkilemez" dedi.