Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi oy birliği ile Kuzey Kore'nin son füze denemesini kınama kararı aldı. Güvenlik Konseyi'nin olağanüstü toplantısında Pyongyang yönetimi BM kararlarını "ciddi şekilde ihlal etmekle" suçlandı ve teşkilatın bu ülkeye karşı "etkili kararlar alacağı" belirtildi.
ABD tarafından Güvenlik Konseyi'ne sunulan karar teklifine Çin Halk Cumhuriyeti de kabul oyu kullandı.
Kuzey Kore, Pazar günü Pukgukson-2 tipi füzenin denemesini yapmıştı. ABD Başkanı Donald Trump, BM'deki oturumdan önce yaptığı açıklamada Kuzey Kore'yi ‘büyük bir problem' olarak nitelendirmiş ve sert tedbirlere başvuracaklarını söylemişti.
ABD'nin BM temsilcisi Nikki Haley, Güvenlik Konseyi üyelerinden "Kuzey Kore rejimi ve onu destekleyenlere füze denemelerine göz yumulmayacağını göstermek için mümkün olan her türlü yola başvurulmasını" istedi. Halley, Kuzey Kore'den "sözle değil, icraatla hesap sorulması gerektiğini" söyledi.
Japonya'nın BM Büyükelçisi Koro Bessho, yaptırımların zaman gerektireceğini belirterek Kuzey Kore'ye baskı uygulanmasını istedi. Bessho "askeri çözüm arayışı içinde olmadıklarını" dile getirdi. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, "BM kararlarının bir kez daha açıkça ihlal edildiğini ve Kuzey Kore'nin uluslararası yükümlülüklerini yerine getirip nükleer silahsızlanmaya katkıda bulunması gerektiğini" söyledi.
Kim Jong Un gururlu
Japonya, Kuzey Kore'den fırlatılan roketin 500 kilometre mesafede denize düştüğünü duyurmuştu. Kuzey Kore'den yapılan açıklamada, "denemenin başarılı geçtiği ve Devlet Başkanı Kim Jong Un'un ülkesinin gücünü arttıran yeni bir nükleer saldırı silahına kavuşmuş olmasından gurur duyduğu" ifadeleri kullanılmıştı.
Kuzey Kore'nin 2006 yılında başlattığı nükleer bomba ve füze denemeleri nedeniyle BM Güvenlik Konseyi ülke hakkında altı kez yaptırım kararı aldı.
Kuzey Kore'nin nükleer silahlanma hedeflerine ne kadar yaklaştığı konusunda uzmanlar hemfikir değil. Kuzey Kore şimdiye kadar kıtalararası füze denemesi yapmadı. ABD Kuzey Kore'nin nükleer başlıklı orta menzilli füze kullanabilecek duruma geldiği kanaatini taşıyor.
© Deutsche Welle Türkçe
DW/AFP/AG/HS