Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin çarşaf açılımıyla ilgli 'Bize üslup dersi verenlerin üslubunu gördük' dedi.
AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin model alacağı bir ülke olmadığını belirterek, "(Mahalle baskısı) dediler, (rejim elden gidiyor) dediler, (Türkiye, İran, Cezayir olacak) dediler. Türkiye ne İran oldu, ne Cezayir oldu. Türkiye, Türkiye'dir. Bizim model alacağımız bir ülke yok. Türkiye olsa olsa ancak model olur" dedi.
Isparta Hükümet Meydanı'nda halka seslenen Başbakan Erdoğan, 3 Kasımda, 22 Temmuzda halkın kendilerinden desteğini esirgemediğini ve kendilerini yalnız bırakmadığını söyledi.
Aşık Veysel'in "uzun ince bir yoldayız gidiyoruz gündüz gece" şiirine atıfta bulunan Başbakan Erdoğan, "Sizler de bizimle gündüz gece bu yolda oldunuz. Bizler de Isparta'ya mahcup olmadık. Isparta'yı mahcup etmedik. Hem Hükümet yatırımlarıyla, hem de belediyemizin çalışmalarıyla Isparta'yı katettiği yere, layık olduğu yere ulaştırmak için gayret ettik" diye konuştu.
Sadece Başbakanlığı döneminde Isparta'ya beşinci kez ve her seferinde hizmetler ve eserlerle geldiğini anlatan Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her gelişimde burada toplu açılışlar yaptım. Çünkü bir açılış bize yetmiyor. İki, üç, dört, beş yetmiyor. Toplu açılışlar. Hepsine yetişmemiz mümkün değil. Uydu aracılığıyla bu açılışları yapıyoruz. Bugün de çok değerli eserleri, hizmetleri, bu mitingden sonra Isparta'ya kazandırıyoruz. Benim Ispartalı kardeşim bilir, benim Ispartalı hanım kardeşlerim çok daha iyi bilir. Siz nasıl Isparta halısını ilmek ilmek dokuyorsanız, göz nurunuzu, emeğinizi, alın terinizi o zarif halılara nakşediyorsanız, biz de AKP olarak ülkemizin 81 vilayetini aynen öyle ilmek ilmek dokuyoruz. 780 bin kilometre kare vatan toprağının tamamına hizmet götürmenin mücadelesini veriyoruz. 71,5 milyon vatandaşımızın her birinin elinden tutmaya çalışıyoruz. Biz (Ver elini) demiyoruz, (Tut elimizi) diyoruz. Başımız dik. Farkımız bu."
Muhalefete eleştiri
Isparta'ya gelmeden önce İstanbul'da açılışlar yaptığını belirten Başbakan Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Anadolu yakasında, Avrupa yakasını birbirine bağlayan bir metrobüs hattının açılışını yaptığını ve üç saatte gidilebilen yerin 63 dakikaya indiğini söyledi. Bu sistemin adeta bir metro hattı gibi çalıştığını ifade eden Erdoğan, bu projenin örnek olduğuna değindi. Erdoğan, şunları söyledi:
"Ama bizden öncekilerin hiçbiri bunu yapamadı. Ne CHP'si, ne MHP'si yaptı. Niçin? Çünkü bizim fiilimizin ulaştığı yere bunların hayalleri bile ulaşamaz. Bunlara sorun, ne olur sorun, Sadece laf üretiyorsunuz, ne yaptınız arkadaş bunu söyleyin. Deyin ki 'şu eseri biz ürettik bu ülkede, şu eser bizim buradaki bıraktığımız bir eserdir' deyin. Dikkat edin, biz seçim sandığını görünce meydanlara çıkan siyasetçilerden değiliz. Milletimizi, şehirlerimizi, işte bu Isparta'yı seçimden seçime hatırlayan siyasetçilerden değiliz. 6,5 yıl boyunca her bir şehrimize defalarca gittik. Her bir şehrimizin çehresini değiştirecek açılışlar yaptık. Şimdi sizlere soruyorum, Allah aşkına, Sayın Baykal buraya kaç kere geldi, gördünüz mü? Peki Sayın Bahçeli buraya kaç kere geldi, hiç gördünüz mü? Buralara kaç kere geldiler bir sorun, bir araştırın. Hangi eserleri, hangi hizmetleri getirdiler, ürettiler sorun. Isparta için hangi planları, projeleri var, bir sorun."
CHP’nin çarşaf açılımı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, seçime 25 gün kaldığını ve bugün 24. mitingini yaptığını vurgulayarak, her mitingle toplu açılış törenleri de gerçekleştirdiğini dile getirdi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın beşinci, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin ikinci mitingini gerçekleştirdiğini ve bugün üçüncü mitingini yapacağını dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bize üslup dersi vermeye kalkan Sayın Baykal'ın partisinin üslubunu önceki gün İstanbul'da bir kez daha gördük. Çarşaflı bir hanımefendiye karşı tavırlarını, üsluplarını, yaklaşım tarzlarını, davranış biçimlerini gördük. 'Çarşaf açılımı' derken neyi kastettiklerini gördük. Demokrasi derken neyi kastettiğini gördük. Kadın hakları derken, kadına yönelik şiddet derken neyi kastettiklerini gördük. Bir hanımefendiye nasıl tekme tokat vurduklarını gördük. Hanımefendiye 'AKP provokatör' dediler. Ne oldu CHP'nin aday adayı çıktı. Velev ki AK Partili olsun ne değişir? AKP olunca bir hanım, ona şiddet meşru mu? AKP'lilere karşı her yol mübah mı ama bakın AKP onların yaptığını yapmadı, yapmıyor, yapmayacak. Çünkü biz insanların tümünü, ama tümünü, yaradılanı yaradandan ötürü seven bir anlayışla seviyoruz. Çünkü insan, yaradılmışların en şereflisidir, ona el kalkmaz, hele hele kadına asla... Bu bizim medeniyetimizde, kültürümüzde, inancımızda yoktur. AKP bu noktada çok çile çekti, bu hataya düşmedi, düşmeyecek. Münferit birkaç olayı alıp AKP'nin tamamına mal etmeye kalkıştılar. Küçük bir belediyenin uygulamasını alıp, bütün AKP'ye mal ettiler. Bir köyde, bir ilçede yaşanan münferit bir olayı, bir okulda, bir belediyede yaşanan marjinal bir olayı aldılar, bütün Türkiye'ye mal ettiler. CHP'li vekiller gazetecileri arkalarına aldılar, var ya yandaş medyası, yandaş medyasıyla beraber Ankara'daki elektrik trafolarını mescit diye ihbar ettiler. AKP ile ilgili iftiralarda bulundular, aslı astarı olmayan onlarca kupürü delil diye gösterdiler, 'Mahalle baskısı' dediler, 'Rejim elden gidiyor' dediler, 'Türkiye, İran, Cezayir olacak' dediler. Türkiye ne İran oldu, ne Cezayir oldu. Türkiye, Türkiye'dir. Bizim model alacağımız bir ülke yok. Türkiye olsa olsa ancak model olur."
Erdoğan, Türkiye'nin Balkanlar'dan Kafkaslar'a, Orta Doğu'dan Orta Asya'ya kadar geniş bir coğrafyada bölgesel bir güç durumunda olduğunu belirterek, "Bu iddialarda bulunanlar Türkiye'yi, Türk insanını tanımıyorlar. Bu iddialarda bulunanlar AKP'nin siyaset felsefesini, tasavvurunu doğru algılayamıyorlar" dedi.